7 Haziran’da Seçmen Hayallerin Peşine Takılmayacak!
7 Haziran’a doğru seçim meydanlarında vaatler havada uçuşuyor. Meydanlara yansıyan mesajlara bakacak olursak seçimlere, "ekonominin", "vaatlerle gerçekler arasındaki tercihlerin" ve “istikrarın" damga vuracağı şimdiden görüyorum.
Alışılmış "değerler siyaseti" yerine bu kez doğrudan vatandaşın cebine dokunan faktörlerin sandığa yansıyacağı hiç şüphesiz. Bu açıdan baktığımızda tüm siyasi partilerin seçim vaatlerinin seçmenler üzerinde nasıl bir etki oluşturduğu şimdiden en merak ettiğim konuların başında geliyor.
Bunların dışında bir parti var ki onun vaatlerinden çok “barajı geçecek mi geçmeyecek mi?” soruları arasına sıkışmış durumda. Muhalefetin seçim vaatleri vatandaşlarda ne kadar karşılık buluyorsa, Ak Parti’nin verdiği vaatler de pekâlâ anlaşılabilir ve ölçülebilir.
Seçimlere yüksek bir tempoda başlayan ve en üst seviyeden devam eden seçim çalışmalarında CHP’nin gücü giderek azalıyor. Seçim kampanyasının alelacele yangından mal kaçırır misali hazırlandığını görüyorum. Seçim hedefinin iki ay boyunca yapılacak monoton bilgilendirme ve vaat bombardımanı ile netice alınmasının hedeflendiği ortada.
Seçim beyannamesinin taklit edilmesini önlemek için son ana dek bekleyen MHP’de de durumlar çok farklı değil. MHP’nin seçim beyannamesinin de toplumda bir algı oluşturmadığı görünen bir gerçek. CHP ve MHP’yi kıyaslayacak olursak, MHP’nin daha dürüst hesap yaptıklarını görüyoruz. Ama bu çaba, MHP’nin genel algısını değiştirmeye yetmiyor. MHP kimliği, sosyal ve ekonomik vaatlerini gölgeliyor.
Gel gelelim girdiği 3 genel seçimde de iktidar olma başarısı gösteren Ak Parti’ye.. Kurumsal kapasitesi ve organizasyonel kabiliyeti ile sürdürdüğü seçim kampanyası, iktidar yıpranmışlığına rağmen AK Parti'yi seçmen nezdinde, "istikrar" çizgisinde ayakta tutuyor. Diğer partilerin seçim vaatleri, ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda çıtayı çok yukarı çekmesi bu seçim öncesinde AK Parti'yi de zorluyor.
Yeni Türkiye hedefleri yolunda Başkanlık sisteminin gerekliğini anlatma ve ikna etme noktasında bu zorlandığını da görülüyor. Türkiye’de köklü sistem değişikliğine ve yeni anayasaya ihtiyaç olduğu aşikar. Yoksa, seçmenin hayallerin peşine takılmayacağı, gerçeklere oy vereceği şimdiden belli oluyor. Muhalefetin vaatlerinin iktidara karşı, "Onlar şunu veriyor, siz ne vereceksiniz?" tarzı pazarlık unsuruna dönüştürüldüğü de görülüyor. Lakin... Bu seçimde mühim olan, hukuk sistemini güven veren tarzda inşa edecek, ekonomiye sınıf atlatacak, idari sistemi yeniden inşa edecek hedefe ulaşmak olacak.
Günün Sözü: "Allah nasip etmeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz." / Hz. Osman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.