14 Şubat’ta hediyelere vereceğimiz paraları depremzedelere verelim
Ülkemiz asrın felaketini yaşıyor.
Yerli ve yabancı bütün bilim adamları bu depremi dünyanın üçüncü büyük depremi olduğu ve inanılmaz büyük hasarlara yol açtığı konusunda hem fikir.
110 bin kilometrekare alan ve 13,5 milyon insandan bahsediyoruz. Binlerce bina yıkıldı, binlerce ölü ve yaralılarımız var. Vefat edenlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza Allah’tan acil şifalar diliyorum.
Her depremde olduğu gibi bu depremde de tek yürek, tek yumruk olduk. Devletin bütün kurumları, özel şirketlerin bütün gayretleri ve Sivil Toplum Örgütleri olağanüstü fedakârlıklar göstererek depremzede kardeşlerimizin acılarını dindirmek, ihtiyaçlarını gidermek için, her türlü zorlukları aşarak yanlarında oldular.
Özellikle, Devletin bütün kurumlarını koordine eden AFAD, Ankara Sivil Toplum Platformu(ASTP) ve yüzlerce sivil inisiyatif depremin ilk saatinden itibaren deprem bölgesine intikal etmiş, ellerindeki bütün imkanları seferler ederek depremzedelerin yanlarında olmak için olağanüstü fedakarlıklar göstermişlerdir.
Bu konuda gerek resmi gerekse sivil bütün görevli arkadaşlarımıza en kalbi duygularımızla teşekkür ediyor Allah’ın rahmeti bereketi selameti üzerlerine olsun diyoruz.
Yaşanan olumsuzlukları, yağmaları, hırsızlıkları, soygunları, haddini ve maksadını aşan siyasi söylemleri, sahada olağanüstü fedakârlıklar göstererek görevlerini ifa etmeye çalışanların gayretlerini küçümseyen demeçlerle ilgili görüşlerimizi saklı tutarak güncel bir konuya değinmek istiyorum.
Şu ana kadar deprem bölgesinin hemen hemen en acil yaşam ihtiyaçları karşılanmıştır. Önemli olan bundan sonraki hayatlarını nasıl devam ettirecekleridir. Bunun içinde ciddi bir maddiyata ihtiyaç bulunmaktadır. Bunun için de AFAD’ın resmi hesaplarına nakit yatırılması tavsiye edilmektedir. Veya çevremizde bildiğimiz depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması için maddi imkânlarımızın seferber edilmesi, güvenilir STK lara verilmesinin daha doğru olacağı olayı yakinen yaşayanlar tarafından ifade edilmektedir. Bu bizce de böyledir.
Önümüzde sevgililer günü olarak kutlanan 14 Şubat var. Bu günde ülke çapında hediye alış-verişinin yaklaşık yirmi milyar lira civarında olduğu ifade edilmektedir. Bu rakımın depremzedelerin birçok yaşamsal ihtiyaçlarının karşılayacağı da bir gerçektir.
Bileziklerini, küpelerini, altınlarını, az veya çok nakit birikimlerini deprem bölgesine yollayan hanım kardeşlerimiz, inanıyorum ki asla hiçbir hediyeyi kabul etmeyip, harcanılması düşünülen paranın depremzede kardeşlerimize gönderilmesini isteyeceklerdir. Bizim hanım kardeşlerimizin her birisi birer Nene Hatundur. Yüreği ve gönlü asildir. En yüce duygularla donatılmıştır. Hanım kardeşlerimiz, soğukta, isi de, ayazda, kar da, kış da, ser-sefil olan vatandaşlarımızın bu zor günlerinde yanlarında olmak isteyeceklerdir. Bundan zerre kadar kuşkum yok.
Hatta “Biz bilmiyor muyuz nasıl davranacağımızı hatırlatmanıza ne gerek var?” diyerek bizim hatırlatmamıza kızacak olan hanım kardeşlerimden affımı rica ediyorum.
Yaklaşık yirmi milyardan bahsediyorum. Bu rakamla neler yapılabileceğini siz tahmin edin.
Evet, esnaf kardeşlerimiz de bizimle aynı kanaatte olduğu düşüncesindeyim. Çünkü gün çıkar ve menfaat bekleme, para kazanma, kendi çıkarlarını düşünme zamanı değil, herkesin elini taşın altına koyma zamanı.
Şayet elin oğlu bilmem kaç bin km uzaklıktan gelip benim kardeşlerime yardım etmek için her türlü fedakârlığı gösteriyor, maddi ve manevi destek veriyorsa (ki onlara da en içten duygularımızla teşekkür ediyoruz) benim bacım, kardeşim en alasını yapar, yapmalıdır da.
Bu destek, bir nebze olsun depremzede kardeşlerimin yüreğine su serpecek, yalnız olmadıklarını hissettirecek, hayata daha bir umutla tutunacaklardır.
Gün hataları, yanlışları, eksiklikleri, dile getirme günü değil,(elbette yeri ve zamanı gelince bunlarda söylenecektir ama şimdi değil) yaralarımızı sarma, depremzede kardeşlerimize sahip çıkma günüdür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.