Türkiye deprem felaketiyle karşı karşıya kaldı. 10 ilimizi çok derinden etkileyen deprem canımızı yaktı. Onbinlerce kardeşimiz göçük altında vefat etti. Yine Onbinlercesi de yaralı olarak çıktı.

Gün siyasi hesaplaşma günü değil. Gün şu dernek şu vakıf günü değil. Gün bir taş kaldırmak için oraya gidene laf atma günü değil. Gün birlik beraberlik günü. Evet, görülmesi gereken hesaplar var. Çürük binalar, bunların denetimsizliği, imar afları gibi. Fakat ondan önce hâlâ kurtarılacak canlar, sarılacak yaralar var.

Milletimiz seferber olup yardım faaliyetlerinde bulunuyor. Dünyanın her yerinden arama kurtarma ekipleri geliyor. Yardım tırlarının önü arkası kesilmiyor. Nice isimsiz kahramanlar destan yazıyor. Bütün bunları asla unutmayacağız.

Ama yağmacıları da hırsızları da deprem felaketini her yönden istismar edenleri de unutmayacağız. Türk milleti bunları kafasına kazıdı. Bunlar hak ettikleri cezayı alacaklar. Birçoğunun cezasını Türk Ordusu ve Türk Polisi, OHAL kapsamındaki yetkilerle kestiler. Türk Ordusu ve Türk Polisi yardım, arama kurtarma faaliyetlerinde nasıl destan yazdılarsa yağmacılara da merhamet etmediler.

Sürecin başından beri bölgeye yardımcı olmaya çalışan aziz Türk milletimizi, bir taş kaldıran herkesi ve bölgede arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinde bulunan görüş ayırmaksızın bütün kuruluşları, bölgede çok önemli müdahalelerde bulunan doktor ve hemşirelerimizi, hem arama kurtarma hem bölgenin güvenliğini sağlama noktasında çabalayan Türk Ordusu ve Türk Polisi’ni, birçok insan kurtaran madencilerimizi velhasıl isimsiz kahramanlarla dolu milletimizi kutluyorum.

Rabbim depremde vefat eden kardeşlerimizi şehitlerden kabul etsin. Ailelerine sabrı cemil versin. Yaralılarımıza acil şifalar versin. Rabbim kimseye böyle bir afet yaşatmasın. Birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Yapılanları da çabuk unutturmasın. Rabbim aklımızı başımıza getirsin, hatalardan döndürsün. Amin.