Atalarını unutturanlar, ecdadına hakaret edenler, mazisini bilmediğinden geçmişini savunamadığı gibi, bunları yapanların bir kısmını da rol model almaya çalışması, çelik iradeli dedelerinin yerine; iradesiz, hedefsiz, kendini ortaya koyamayan, atalarının vatanlarını yıkan haçlılara özenmektedir.

Sanal dünyanın, eğlencenin, kötü alışkanlıkların ortamında akletmeyen, borçlu olduğu yaradanına teşekkür ve şükür yerine rüzgârgülü gibi rüzgârın yönüne göre savrulmaktadırlar. Aklını kullanma yerine, gelenlerin muhakemesini yapıp değerlendirdiği yerde, çözemediği, eğlenceli gibi görünen kendinin olmadığı savrulduğu bataklıkta çırpınıp durmaktadır. Halinden haberdar olmadığından sanal suçlular aramakta her şeye itiraz eden bir muhalefet makinası olmaktadırlar. Kendi aklını keşfedilip değerlendirilmesini beklemektedirler.

Son yıllarda ülkemize geri göç eden süper beyinler, çözüm üretenlerin başarılı ortamları, savunma sanayiinde olduğu gibi Avrupa’nın da övündükleri başarıların çoğunda geçmişte ortamını bulamayan bizim insanımızın geri gelişi yeni neslin bir kısmında kendine, değerlerine, dedelerine bıraktığı yerden ayağa kaldıran asımın nesli ile gurur duymaktayız. Hala Avrupalılaşacağız diye aklını kullanmayan, eğlence, kötü alışkanlıklar ortamında kendini kaybeden evlatlarımız gelecek güzel günlerin ışığını gördüğü halde sanal dünyanın fırtınasına kapılıp savrulmaktadırlar. 

Ayağa kalkarken bunun en büyük ayakların biri de yerli ve milli eğitim kültürün en kısa zamanda işinin ehli, köklerini, günü, geleceği iyi okuyan ilim insanlarının en kısa sürede eğitim sistemimizi hazırlayıp evlatlarımızın yeniden dirilişine sunmalıyız. Biz büyük mirasın sahipleriyiz. Kendi değerleri moral kaynakları, dinamik aile toplum yapısını inşa eder. Değerlerimiz teker teker tespit edilip hizmete sunulmalıdır.

İşimiz çok zamanımız sınırlıdır. Dünyanın ve kıtaların birleştiği çok güzel ve önemli yerdeki vatanımızı, ağzının suları, onlara yem ve malzeme olmadığımız gibi gelecek çağın altın nesli, aklını kiraya vermeden, beynini sonuna kadar zorlayarak gelen müjdelerin bir kısmında yer alıp yürüyüşe devam etmeliyiz. 

Doğru ve haklı olduğumuzdan yetimlere ve mazlumlara ve çaresizlere bir an önce çare olursak yol arkadaşlarımız olacaklardır.