YİLİĞİ EMRETMEK KÖTÜLÜKTEN ALIKOYMAK
"(Bunlar, gerçekten) Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emreder kötülüğe engel olurlar ve hayır işlerinde yarışırlar. İşte bunlar (Allah katında) iyilerdendir." (AL-İ İMRAN /114)
"Emr-i bi'l ma'ruf nehy-i anil münker" yani iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak. Burada anlatılan iyilik ve kötülük kavramları, İslam dini çerçevesinde Allahü teala'nın emir ve yasaklarıdır. Bir başka deyişle, Kur'an ve sünnete uygun düşen davranışlara maruf (iyilik); Allahü teala'nın razı olmadığı, inkar edilmiş haram ve günah olan davranışlara da münker (kötülük) denilir.
İşte, bu iyiliğin yayılması ve kötü olan her şeyin de engellenmesi yönünde, herbirimizin üzerine çok büyük görev düşmektedir. Bu görevi kişisel olarak, doğru bildiğimiz yanlışlarımızı düzeltmek ve eksiklerimizi tamamlamak için öncelikle kendimize karşı ifa ederek başlamalıyız.
Çünkü Allahü teala, Bakara suresinin 44. ayetinde: " Siz kitab'ı okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup da, (diğer) insanlara iyilik yapmalarını (ve takvayı) mı emrediyorsunuz? (Bunun çirkin olduğunu) hiç düşünmüyor musunuz?" buyurmaktadır.
Sonra da, Allahü teala'nın emri gereği çevremizdeki olumsuzluklara elimizden geldiğince engel olmaya gayret göstermeli; iyinin ve güzelin yaygınlaşması için çaba sarfetmeliyiz. Kurtuluşumuzun anahtarının bu olduğunu Rabbimiz Al-i İmran suresi 104. Ayette gayet net bir şekilde anlatmış ve:
"İçinizden (herkesi) hayra çağıran, iyiliği (meşru şeyleri; tevhidi ve salih ameli) emreden ve kötü olandan men eden bir ümmet (bir topluluk) olsun; işte onlar kurtluşa erenlerdir."
buyurmuştur.
Peki bu konu neden bu kadar önemli; eğer yapmazsak ne olur? İşte o zaman ilim kaybolur yok olur, ilim kaybolunca yerini cehalet alır dinin emirleri ve yasakları layıkıyla yerine getirilmeyince uydurulmuş adetler dinin emri gibi uygulanmaya başlar.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) 'de bu konuyu bir hadis-i-seriflerinde şöyle anlatmıştır : "Yemin ederim! Ya siz iyiliği emreder kötülükten sakındırırsınız veya Allah teala, sizin kötülerinizi size musallat eder. Böyle olduktan sonra sizin hayırlılarınız dua ederler; fakat duaları kabul edilmez."
Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v)'e "(Ya Rasulullah içinde iyilerin de bulunduğu bir ülke helak olur mu?) diye soranlara, (Evet günah işlenirken, iyiler sükut ederse hepsi helak olur.) buyurdu." Müslüman, asla nemelazım diyemez asla yanlışı göre göre, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyemez.
Allahü teala, bir meleğe, bir beldeyi yıkmasını emreder. O melek, bu beldede hiç günah işlemeyen bir zatın da olduğunu bildirince, Cenab-ı Hak, "Belde halkıyla onu da alt üst et! Çünkü o zat, günah işleyenlere yüzünü ekşitmedi." buyurdu.) (Beyhaki)
Evet, işte tüm bu ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerde anlatılanları şöyle özetleyebiliriz, iyilik yayılmadığı sürece kötülük iyiliğin tahtına kurularak ona bulaşmayanın bile helakina sebep olur. Bu nedenle asla kimseden korkmadan ve bıkmadan usanmadan dünyaya iyiliğin hakim olabilmesi adına, kötülüğe engel olmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.
Selam ve dua ile....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.