Ramazan-ı Şerif ayının son demlerini yaşıyoruz. Göz açıp kapayıncaya kadar geçti gitti güzelim zaman dilimleri. Şimdi ise bu ayı uğurlarken Kadir gecesine erişebilmeyi istiyor, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gece’mizi ihya etmek için gün sayıyoruz. Her şey gelip geçiyor, zaman su gibi akıyor. Saniyeler dakikaları, günler ayları kovalıyor. Bu güzel zamanlardan elimize ise sadece yaptığımız ibadetler ve iyilikler kalıyor.

Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ve kutsal kitabımız içerisinde “Leyletü’l Kadr” olarak geçen Kadir Gecesi’nin sözlük anlamına bakıldığında “hüküm, şeref, güç, kuvvet” gibi anlamlara gelmektedir. Dini boyutta bakıldığında ise Kur’an-ı Kerim’ de 97. Sure olarak belirtilen ve 5 ayetten oluşan Kadir Suresi bulunmaktadır. Bu sure, Müslümanlar olarak ihya edilen Kadir Gecesi’nin fazileti hakkında bilgi vermektedir. Surede Yüce Allah(cc): “Şüphesiz biz o Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik, Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin, Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır, Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rab'lerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir” buyurmuştur.

Ayeti kerimeden de anlaşıldığı gibi bu gece, biz Müslümanlar için esenlik, kurtuluş, bağışlanma ve her şeyi Yüce Rahman’dan isteyerek teslim olma gecesidir. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi, kutsal kitabımızın indirilmeye başlandığı gece olması açısından önem taşımakta ve Ramazan ayının 27. Gecesi olarak bilinmektedir. Bazı hadisi şeriflerde Peygamber Efendimizin Ramazan ayının son 10 günü içerisinde daha çok ibadet etmesinden ötürü Kadir Gecesi’ni Ramazan ayının son 10 günü içerisinde aranmasına dair rivayetlerde bulunmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’imizin dünyayı aydınlatan bir meşale gibi inmeye başladığı bu mübarek geceye has özel bir ibadet olmamakla birlikte bu gecede bolca dua, tövbe-i istiğfar, salat ve selam, Kur’an-ı Kerim okumak, sıla-i rahim yani akrabaları arayarak hayır dualarını almak, tesbihat ve kaza namazı kılmaya özen göstermeliyiz. Peki, Ramazan ayımızın en değerli hazinesi, yeryüzünün esenliği Kadir Gecesi’ne erişebilmek için bugünlerde nasıl dua edeceğiz? Bu noktada da Hz. Aişe annemiz ile Peygamber Efendimiz arasında geçen bir diyalogdan bahsetmek istiyorum.

Bir gün Hz. Aişe (ra.) annemiz peygamberimize Kadir Gecesi hakkında şu soruyu sormuştur:

-Ey Allah’ın Resulü! Kadir gecesine tesadüf edersem nasıl dua edeyim?

Peygamber Efendimiz;

+ Allahümme inneke afüvvün kerimün tühibbü’l-afve fe’fu annî.

“Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin beni de affeyle” diye dua et buyurmuştur.

Müslümanlar olarak bizlerin hayatında önemli bir yer edinen ve 3 aylarımızın son demlerinin çıkış kapısı, dönüm noktası olan bu müstesna gece, hakkıyla idrak edilmesi gereken, bolca dua edilerek tan yeri ağarıncaya kadar Yüce Allah’tan selamet ve bağışlanma istenilmesi gereken zamanlardandır. Bu güzel gece geçmişte işlediğimiz günahların bağışlanması için büyük bir fırsattır. Sevgili peygamberimiz “Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesi’ni değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur. Buradan da anlaşıldığı gibi bizler sonucunu yalnızca Allah’tan bekleyerek nasuh bir tövbe ile bağışlanma dilemeli ve bu gecelerde ibadetlerimizi yoğunlaştırmalıyız. Allah birdir, kapısı bin birdir. Ol der ve olur. Yapacağı ve vereceği hiçbir şey ona zor gelmez. Yeter ki bizler o kapıyı çalmakta ısrar edelim ve o kapıda duralım.

Rabbim mübarek Kadir Gece’mizi bereketli eylesin. Bizleri ramazan bayramına da sağlıkla, huzurla, barış ile ulaştırsın. Tüm İslam âleminin ve okuyucularımın Kadir Gecesi’ni ve Ramazan Bayramı’nı tebrik ederim.

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle…