31 Mart yerel seçimlerinde Ak Partiye ders vermeyi düşünen herkese ve Ak Parti seçmenine seslenmek istiyorum. 2002 öncesi Türkiye’sini unutmuş olamazsınız.

Özellikle Ak Parti siyasetini iktidara taşıyan belediyecilik geçmişini unutmuş olamazsınız. 2002 öncesi Türkiye’sini  özlemiş olamazsınız.

Yasakçı zihniyetin, inanan insanlara kan kusturan zorbaların hakim olduğu Türkiye'yi özlemiş olamazsınız. Borç batağında, enflasyon kıskacında canım ülkemi soyup soğana çeviren hırsızların iş başında olduğu Türkiye’yi unutmuş olamazsınız. 100 yıldır Türkiye'nin gelişmesini engellemek için her türlü küresel tezgaha taşeronluk yapan, kendi uçağımızı, arabamızı, silâhımızı ve teknolojimizi üretmeye çalışan vatan evlatlarını engelleyip mahkum eden beyinsizlerin söz sahibi olduğu Türkiye'yi özlemiş olamazsınız. 

En hassas noktalarımızdan biri olan inanç değerlerimizi istismar ederek; Devletin her kademesine sızan, hain emellerine ulaşmak için akla hayale gelmeyen sinsi planlarını adım adım işleyerek devleti ele geçiren; 50 yıl boyunca eğitim maskesi altında bu milletin en zekî evlatlarını mankurtlaştırıp, aileleri, anne babaları, evlatları ve tüm ülkeyi perişan eden din baronlarının her yerde cirit attığı Türkiye'yi unutmuş olamazsınız. 

40 yıldır kanımızı emen ve tüm küresel güçlerin ve içimizdeki hainlerin beslediği teröristlerin nihayet  belini kırdığımız ve başını ezmek üzere olduğumuz günlerde, tekrar teröre can suyu olacak, o terörist güruhun içinde yer aldığı sözde ittifaklara, dolaylı ya da doğrudan destek anlamına gelecek bu ders verme hevesinin nelere mâlolacağını göremiyor olamazsınız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde teröristleri meclise taşımak için kimlerin nasıl bir araya geldiğini, o teröristleri ve terör sevicileri meclise nasıl taşıdıklarını bu kadar çabuk unutmuş olamazsınız. 

“ Su uyur düşman uyumaz,"demiş atalarımız. Kendi zihniyeti dışında hiçbir görüşe hayat hakkı tanımayan, eline fırsat geçtiğinde hepimizi ve ders vermeyi düşündüğünüz Ak Partiyi bir kaşık suda boğmak için, ağzından salyalar akıtarak, pusuda ellerini ovuşturup bekleyenlere yeniden umut olan bu tutumu fark etmemiş olamazsınız. Yüreğinde zerre kadar vatan ve millet sevdası taşıyanlara, sadece kendi inandığı değerlere değil, tüm farklılıklara hayat hakkı tanımayı insanî ve islamî bir görev addedenlere seslenmek istiyorum.

Ak Parti kadrolarının ve Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye yaptığı tüm güzellikleri bir kenara bırakıp hatalarına, eksikliklerine odaklanarak, 31 martta ders vermeyi düşünmek, şuan size çok mantıklı ve akıllı bir çözüm gibi gelebilir. Ancak verilmek istenen bu ders sadece Ak Partiye ve Erdoğan'a zarar vermekle kalmaz. Bu durumda asıl zarar görecek olan Türkiye’nin geleceği ve büyük bedeller ödeyerek elde ettiğimiz kazanımlarımız olacaktır. 

Eğer hala karar vermekte zorlanıyorsanız, bari içerdeki ve tüm dünyadaki düşmanlarımızı takip edelim ve onların kime düşman olduklarına, kimi istemediklerine bir bakalım. İmam-ı Şâfî'nin dediği gibi: “ Fitnenin kol gezdiği günlerde doğru yolu bulmak için zorlandıysan, düşmanın yok etmek için hedef aldığı oklarını takip et. O hedef sana doğruyu bulmanda yol gösterecektir.” İçimizdeki hainler bir yana, dışardaki düşmanlarımıza bir bakalım. İsrail, Amerika, Almanya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri vb... Hala kararını veremediysen, bu ülkeler kimi istemiyorsa, Türkiye için hayırlı olan odur.

Evet, gerçekten Ak Partinin bir derse ihtiyacı var. Ama verilecek bu ders, çok büyük mesafeler kateden Yeni

Türkiye'nin kazanımlarına asla zarar verecek bir ders olmamalıdır. 

-    Allah'ım! Tüm dünya mazlumlarının umudu olan Türkiye’mize “hayırlılarımızı yönetici kıl, şerlilerimizi değil. Günahlarımız yüzünden, senden korkmayanları ve bize merhametli olmayanları, bize musallat etme.” AMİN. AMİN. AMİN.