Değerli okurlar bu hafta sizlere yeni dünyanın oluşumunu etkileyen en büyük olayı aktaracağım.
İngiliz Devrimi, en iyi bilinen adıyla Endüstri Devrimi 18. ve 19. Yüzyıl arasında İngiltere’de ortaya çıkan bir durumdur. İngiltere’de sömürgelerden elde edilen sermaye birikiminin ardından, yatırıma hevesli sermaye sahiplerinin birikimlerini daha fazla üretim elde etmek amacıyla kullanmaları, sonrasında buhar gücüyle çalışan makinelerin icadı ve bu makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurmasıdır. 

Peki, Sanayi Devrimi neden İngiltere’de başladı?
Sanayi Devrimi’nin İngiltere’de ortaya çıkmasının en büyük sebebi İngiltere’nin kıta Avrupası’ndan bağımsız bir ada ülkesi oluşu ve altı bin gemiden (18.yy başları itibariyle) oluşan ticaret filosu; filo en büyük rakibi Fransa’nın filolarının birkaç katı idi. Bu filo yarı özel ve özel şirklerden oluşuyordu. Örneğin East İndia Company gibi yarı özel şirket İngiltere bunun sonucunda en büyük sömürge kolonilerine sahip olmuştu. 
Sömürgeleri elde etmek için en büyük rakibi Fransa ile yaptığı mücadele ve savaşları kazanması. Bu savaşlar sonunda Hindistan ve Amerika Kıtası’nı direkt sömürge ve pazar haline getirmesi. 
İngiltere’nin ulaşım ağının ülke içinde ve ülke dışında çok gelişmiş olması. İngiltere’nin ana karası olan Britanya’nın bir ada olması ve adanın içinde bulunan su kanallarının taşımaya elverişli olmasıdır.

Diğer bir neden ise İngiltere’nin nüfusunun hızlı artması ve artışın sonunda ortaya çıkan iş gücü fazlası. Tabii ki sebeplerini ayrıca anlatmak gerekse de 18.yy da İngiltere’nin nüfusu diğer Avrupa ülkelerininkinden çok fazlaydı. 1750’de Britanya’nın nüfusu 1801’de ilk nüfus sayımı yapılana kadar yaklaşık 6,5 milyon olduğu tahmin ediliyor.
İngiltere'de uzun süredir bir anayasal monarşi düzeni oluşmuştur. Bu düzenin temelinde mülkiyet hakkının ve bireysel hak ve özgürlüklerin korunması yatar. 18. yüzyıl İngiltere'si zaten dünyanın mali merkezi konumunda idi. Borsa ve bankacılık sektörleri diğer ülkelerden çok ileri idi. Parlamento, kapitalizm ilkeleri doğrultusunda iç piyasada özgür rekabeti önleyici bütün engelleri kaldırmıştı.

Sanayi Devrimi dediğimiz zaman akla ilk gelen pamuk olmalıdır çünkü İngiliz sömürge kolonilerinin en büyüklerinde ( Hindistan ve Amerika ) üretim en çok pamuk üzerineydi. Hindistan’da yerli halkın sömürülmesiyle ve köleleştirilmesiyle, Amerika’da ise Afrika’dan getirilen milyonlarca zenci kölelerin Amerika’nın büyük verimli arazilerinde çalıştırılmasıyla elde edildi.

Bütün bu olayların ortaya çıkardığı ortak sonuç neticesinde İngiltere sömürgelerden çok ucuza elde ettiği hammaddeyi ( pamuk ) ülkede işleyerek, pazar ve yarı pazarlarında en pahalı fiyatlardan satmaktaydı.
 Ancak talebin hızla artmasıyla, talebi karşılamak için çok sayıda küçük atölyeler kuruldu. Kurulan atölyeler bir süre ihtiyaçları karşıladı fakat artan talebin karşılanması için bir şeyler yapmak gerekliydi.

Bu durumu fark eden aslen halıcı olan İngiliz bilim adamı James Hargreaves 1764 yılında iplik eğirme aletini icat etti ve bu sayede küçük atölyelerdeki işin hızı arttı ve işgücü sayesinde arz bir kat daha hızlandı.
Bütün bunlara nazaran esas Sanayi Devrimi’ni ateşleyen İngiliz hırdavatçısı ve bilim adamı Thomas Newcomen’in buharla çalışan pompalı düzeneği icat etmesi ve bu aleti ham pamuğun işlenip patiskalara dönüşümünü hızlandırması oldu. 
İnsanlık tarihi bu evreden sonra atalarından daha farklı hayat yaşayacağının sinyalini vermiş oldu.