Al İşte Olacağı Buydu
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelede SOS veren hususlar olduğunu fırsat buldukça yazdık çizdik. Özellikle Orta Anadolu şehirlerindeki FETÖ’cülerin ancak yüzde birinin derdest edildiğini, bu şehirlerdeki FETÖ militanlarının hâlen şımarık ve meydan okur vaziyette arz-ı endam ettiklerini her fırsatta duyurduk. Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ömer Faruk KAVURMACI’nın, eski doktor raporlarına göre karar veren, muayene bile etmeyen özel hastane doktoru raporuyla tahliyesine şahit olduk. Şaşırdık mı, hayır!
Kavurmacı vakası gerçekten de üzerinde çok düşünülmesi gereken bir skandaldır. Arkasında politik güç ve cebinde sınırsız para olanların adalet önünde ayrı muameleye tutulması, “adalet mülkün temelidir” düsturunu havaya uçuracak bir dinamittir.
FETÖ militanlarının bir TUSKON toplantısında, en önde oturduğu esnada, kürsüdeki konuşmacının Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek tehditler savurması üzerine ayağa kalkarak ellerini patlatırcasına alkışlayan KAVURMACI, en kısa zamanda tekrar tutuklanıp ait olduğu yere kapatılmazsa FETÖ mücadelesi gerçekten de kokmaya başlayacak. Şaka değil, 4238 hakim ve savcının FETÖ münasebeti nedeniyle meslekle ilişiği kesildi. Hâl böyleyken hâlâ üst düzey FETÖ’cülerin korunup kollanması, hunharca tahliye edilmesi akıllara ziyan bir gaflettir.
Daha dün de 15 Temmuz gecesinde emir-komutayı ele aldığını açıklayan Tugay Komutanına derhal yakalama kararı çıkararak darbenin önlenmesinde büyük rol oynayan ve ilk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa ALPER, sözde bir kamyon kazası ile hayatını kaybetti. Her ne kadar olayın suikast olmadığı değerlendiriliyor diye açıklama yapılsa da biz böyle kamyon suikastlerine Susurluk’tan bu yana aşinayız. Açık ve net olarak söylüyoruz: Başsavcı Mustafa ALPER bir FETÖ suikastine kurban gitmiştir ve bunun üzerinin örtülmesine Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği (TAY-DER) olarak asla izin vermeyeceğiz.
Olayın kaza mı yoksa suikast mi olduğu hususunda hâlâ tereddütleriniz varsa bir de şu detaylara bakınız: Kazaya karışan kamyonun sürücüsü 'dur' yazılı levhaya uymaksızın tali yoldan çıkıyor; zil zurna sarhoş olduğu söyleniyor ama kaza sonrası olay yerini hızla terk ediyor. Güvenlik güçleri kendisini yakaladığında ise ehliyetine iki yıl (2019 yılına kadar) el konulduğu, yani koca kamyonu ehliyetsiz olarak sürdüğü ortaya çıkıyor!
Kavurmacı skandalına tekrar dönmek istiyorum. Toplumda infial uyandıran bir skandalı üç beş satırla anlatmak doğrusu ağrıma gidiyor. Bu öyle bir skandal ki artık diğer FETÖ militanları da aynı doktor raporunu emsal göstererek tahliye için sıraya girdiler.
Son olarak FETÖ'den tutuklu eski birinci sınıf emniyet müdürü Mustafa ORMANCI, Ömer Faruk KAVURMACI'yı örnek göstererek tahliyesini istedi. Arkası da gelecek gibi. Binlerce, yüzbinlerce değil, milyonlarca FETÖ mağduru var… Millette nasıl infial uyanmasın! Sadece KPSS mağdurlarının sayısı milyonu geçiyor. Ezcümle bu işlere bir çeki düzen vermek lazım. FETÖ ile mücadelede gevşeklik gösteren yahut kararları şüphe uyandıran kim varsa yaka paça göz altına alınıp sağlam bir sorguya çekilmelidir.
TAY-DER olarak bu gibi skandalların, suikastlerin ve bilimum yanlış uygulamaların takipçisiyiz. 23 Nisan 2017 günü parmak kadar bir çocuğun teröre alet edilerek Devlet erkanının huzurunda “dinlerarası diyalog” diye zırvalaması, güyâ milletin önünde Devleti tehdit etmesi de çok pervasız bir gaflet olarak hafızalara kazınmış bulunuyor. Bu fütursuz kamikaze hareketine karşı harekete geçen Dernek hukukçumuz İbrahim ÇETİN’in Milli Eğitim Bakanlığı’na 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde yaptığı başvuru “bilgi edinme başvurusu” olarak değil “şikayet” olarak nitelendirilerek doğru dürüst bir cevap verme nezaketinde dâhi bulunulmamıştır. İtiraz üzerine Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nda olan başvurudan asıl gâyemiz ise bu gaflete nasıl düşüldüğünü, milli eğitim bürokrasinin nasıl çalıştığını, FETÖ’cülerin nasıl ve kimler tarafından korunup kollandığını gözlemlemektir.
23 Nisan skandalının unutulmasına da müsaade etmeyeceğiz Girişimlerimiz sonucunda sorumluların isimlerine ulaşsak da ulaşamasak da mutlaka suç duyurusunda bulunacağız.Uzun lafın kısası FETÖ mücadelesi ağır aksak yürüyeceği anlaşılan zorlu ve uzun bir süreçtir. Bu süreçte hiçbir zorluktan yılmayarak, bir seferberlik havası içinde elimizden gelen katkıyı göstermeli, kararlılığımızdan asla taviz vermemeliyiz.
Muhammed GÖMÜK
TAY-DER Başkanı
11/05/2017
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.