Sevdiklerimiz, dostlarımız, komşularımız evleniyorsa, kendi düğünümüz gibi halayda, horonda, zeybekte sevinçlerimiz, birliğimiz hep yaşayacak, var olacaktır.

    Hastada, cenazede, musalla taşı başında, cenaze namazı helalleşmesinde, kabre konurken, duasında arkasından buluşmak üzere güle güle derken, Âdem peygamberden bugüne, bugünden de kıyamete kadar yaşayacak, yaşatacağız    .
        İlimde, irfanda, okulda, yolda, mescitte, camide İmece ne varsa yapmaya çalışırız, Yaşatmaya çalışırız. Büyük medeniyetin mirasçılarıyız, köklerimize döndükçe büyüyeceğiz.
    Myanmar, Yemen, Somali, Filistin, Suriye, Irak nerede mazlum varsa çaresiz yol bekleyen, çare bekleyen, gözü yaşlı analar, aç açık boynu bükük yavrular... Allah'ın izni ve yardımıyla geliyoruz, bu yürüyüş hızlanarak ümit olacak çare olacak.

    Kardeş olmadan Ümmet olmaz. Bir beraber olma yolunda, tut elimi dendiğinde, hiç düşünmeden kardeşinin elini tutan, kucaklayan onaran olacağız.
    Şanlı bayrağım; özgürlük ve bağımsızlığımızı dünyaya haykıran duruşundan rahatsız olup onu indirmeye çalışanlar bilsinler ki kendilerinin bile kurtuluşu O bayrağın altında olacaktır.
    Hele hele yakmaya, yok etmeye çalışan olursa milyonlarımızla dünyayı al yıldızlı bayrağımızla donatırız. Mesele bayrak olunca dimdik ayaktayız. 

   Minarelerden ezan başladıysa; burası Türkiye, Azerbaycan, Türkistan, Yemen sonra Mekke, Medine, Pakistan, Tunus vs. dünyanın neresi olursa, ezan nerede başlarsa davetin müjdesi, yollara koyuluşun birlikteliği, dua ve secdedeki yakarışı, şehadete özlemin sesi, savaşa çağıran Selalar yanımda da olsa Fizan’da olsa yürekten duyarız.
    Vatanım 3 kıta 7 deniz iken, bir taşına 1000 canım olsa veririm ama o bir taşı vermem diyen atalarıma ne diyeceğimi bilemiyorum. Vatanıma göz koyanlar, bizden koparıp parçalara bölüp kuklalarla devlet kurup yıllarca zulüm gören kardeşlerimin kanlarının aktığı, gözyaşlarının dinmediği, aç açık kaldığı, sömürülüp kenara itildiği, çaresizlikten yolumuzu bekleyenler,'' Osmanlı bir gün gelecek'' diyenler beni kahretmez mi, elimi uzatamadığım yok olanlar mı. Yokluğa yoksulluğa razıyım ama bu esaret beni yok ediyor. Gel kardeşim diyen Türkistanlı kardeşimin çığlığına buradayız diye haykırmak geliyor içimden.

    Emperyalistlerin yıllarca sömürü ve zulümlerini adalet, demokrasi, insan hakları diye insanları sömürenlere, uyuşturanlara inadına gerçek Demokrasiyi göstermeye, adaleti yaşatmaya, insan haklarının ne olduğunu göstermeye, ''İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'' diye kolları sıvayıp huzura giden insanlığın kurtuluşu yürüyüşünde Rabbim yar ve yardımcı olsun.

    15 Temmuz da olduğu gibi Vatanım tehlikedeyse koşarız, her şey vız gelir. Ne Tank ne top yürür geçeriz. Ya Şehit ya Gazi olmaya, siper olmaya, tankları durdurmaya, candan geçmeye, zaferlerin yolunda taviz vermeden yürümeye, tekrar dirilmeye, Vatanım tehlikedeyse milletimle vatan delisi Can olmaya hazırız.