Bilindiği üzere Kurban Bayramı'na hemen, hemen 10-11 gün kaldı. Bu önümüzde ki süreç içerisinde kesilecek kurbanlar ve bağışlanacak yardımlar esirgenmemeli. Evimizde bulunduracağımız kurban paylarından, muhtaçlara ve kurban kesmeye maddi durumu yetmeyen komşularımıza paylaştırmalıyız. Bayram sürecinde gerek kılık kıyafet olsun, gerek maddi bağışlar olsun elimizden geldiği kadarıyla bağışa hazır olmalı.
Açın halinden insanlar olarak ve kendimizi bir komşu olarak gördüğümüzde bunun insanlık olarak en temel davranış olduğu kanaatine varmalıyız. Bu ve bunun gibi yardımseverlik durumlarında elimizde olanın hepsi olmasa bile, en azından birkaçını bağışa hazır halde bulundurmalıyız.
Bayramlarımızın bizlerde yaşattığı sevinçler ve insanlar olarak içerisine sindiğimiz huzurun biz insanlarda büyük ve derin bir iz bırakması en büyük temennimiz. Örnek verecek olursam; Ankara'lılar olarak sığınma evleri, kurum ve kuruluşlar, herhangi bir örgüte mensup olmayan derneklere bu bağışlar yapılmalı.
Keza yurtdışı ülkelerinde yardıma muhtaç Suriye, Arakan, Filistin ve bunun gibi birkaç ülkenin daha gıda takviyesi ve maddi yardımları gerektiği kadarıyla hatta daha fazlasıyla karşılanmalı. Üzerimize düşen büyük görevlerden biri olan benimsememiz gerektiği kanaatine vardığım insanlığımıza yapacağımız en büyük iyilik aç ve açıktan kalanın halinden anlamaktır diyebiliyorum.
Yardım etmekten korkma cümlesiyle sizlere yazımda bahsettiğim gibi yardımın her türlüsü sevaptır dostlar. Allah'ın bizleri eşit olarak yarattığı şu Dünya'da yapacağımız her iyilik bir cennet kapısı kadar yakındır bize. Allah yapacağınız iyilikleri karşılık