Dünyayı teslim alan koronanın karşısında yapıların, doğayı ne kadar çürüttükleri, insanın değerleriyle ne kadar oynayıp sanal ve kültürel emperyalist yapıların da değerlerinden, kendinden ayrı yapısına kendisinin bile zamanı şaşırdığını ruhsuz, iradesiz, kalabalıkların kararları arasında ne kadar da kaybolduğunu gördük. İnsanlığı sömürelim, yönlendirelim iradesine hükmedelim derken kendi durumu da yaptığın tesiriyle gelişmiş ülkeler dediğimiz yerlerin büyük kısmı çırpınmakta, bataklıktan kurtulmaya çalışmaktadır. Kaybettirdiği iradeyle kendi iradesinin yapısının çökmeye başladığındaki paniği yaşamaktadır.

Dünya yeniden yapılanırken, dünya sisteminin ne kadar kırılgan olduğunu ve güçlü bir bağışıklık sisteminin bulunmadığını göstermiştir.

Ekonomimizin olumsuz etkileyen ruh halimizi uzun zaman evde kaldığımızda bozulmaya başladığı durumda haklı ve doğru değerlerine sarılanlar bir süreç olduğunu, imtihanı kazanmamız şart diye rabbine teslimle çözülme çok az olmuştur.

İnsanlık en büyük krizin eşiğindedir. Sağlık başta olmak üzere gelecek tehlikeyi doğru tespit ettiğimizden, saldırının altında çaresiz kalma yerine, çözümlerimiz, tedbirlerimiz yerinde ve zamanında olmuştur. Burunlarından kıl aldırmayanlar en sıkıntılı dönemlerde yardımımıza muhtaç duruma düşmüştür. Aziz milletimiz dünyanın değişik ülkelerine zamanında yaptığı yardımlarla yanında büyüyen çözüm üreten mazlumların hamisi olduğunu göstermiştir.
İrade insanların en kolay bir şekilde sevk ve idare edilen manipülasyonlara açık kontrol ve denetime açık yapılar dünyayı dalga dalga sarmakta meydanlar ısınmaktadır. Çare olarak aile yapımızı, değerlerimizi her yönüyle eğitimden başlayarak silkinmeli kendimize gelmeliyiz. Yeniden yapılanan dünyada kurucu aktör olmamız çelik gibi irada istemektedir.

Dijitalleşme gözetlenen daha çok verileri toplanan ve bu veriler yoluyla denetlenen ve yönetilen toplum durumuna doğru gidiyoruz.

Yeniden yapılanmada problemleri doğru tespit edip çarelerin tesirli olması için çözüm ahlakçıl yapının ayağa kaldırılmasına bağlıdır. Topluma batı toplumlarının yapısını kopyalama yerine kendi yerli, milli, ahlaki değerlerimizi(aile, gençlik, iş ahlakı vs.) temel yapılarımızı inşa etmemize bağlıdır.