Yağ Satarım Bal Satarım
2021 yılının Şubat ayına girdiğimiz şu günlerde ardımızda çok sayıda ana gündem maddesini bıraktığımızı görüyorum.
Bir yanda korona virüs aşıları, bir yanda kuraklık endişesi, bir yanda asgari ücretin tartışmaları, bir yanda transfer gündemi bir yanda erken seçim tartışmaları derken asıl konunun sıvı yağ fiyatları olması da insanı şaşırtmıyor değil.
İşin tuhaf tarafı ise sıvı yağ ile ilgili son noktayı PTT’nin koyacağıydı. Ancak öyle olmadı gündem tekrar alevlendi.
İddia ise; PTT’nin satış listesinde yer alan sıvı yağ fiyatlarının diğer satış noktalarına göre pahalı olmasıydı.
Tabi çoğu kesimi tenzih ederek belirtmek isterim ki; yine bu konunun tartışılacağı yer de transfer sezonu ile meşgul olundu ve bu da unutuldu.
Her ülkede dolar ve Euro bazlı ekonomi analizleri yapılır. Zaman zaman olaya gümüş fiyatları da dahil olur.
Bizim ülkemiz de ise bu sefer tam tersi oldu ve sıvı yağ fiyatlarının; plastik olanı mı, yoksa teneke olanı mı pahalı sorusu kafaları meşgul etti.
Ayrıca ben mısır üretimi konusunda üreticiye yeterli desteğin verilmediğini düşünüyorum.
Dışa bağlı olmaktansa içeride olan üreticiye verilen destek sayesinde sıvı yağ fiyatlarının da dengelenebileceğini düşünmüştüm.
Ancak bu konuda tam anlamıyla bir açıklama ve araştırma yapılmadığı kanaatindeyim.
Tabi bu olaylara bir de; 15 bin aileye hibe patates dağıtılması eklendi.
Konu ile ilgili çıkan haberlerde patates üreticisine destek verildi deniliyor ancak verilen desteğin raporlarının ve detaylarının sunulmadığını gördüm.
Ayrıca bir kanalda patates üreticinin elinde kaldı satılmadığı için dağıtıldı denildi ve başka bir kanalda yardıma muhtaç ailelere yardım yapıldı ifadeleri yer aldı.
Elbette bu haberlerin doğrusu, yanlışı tartışılır. Ancak patatesi haşlayarak yemek daha sağlıklı diye yapılan haberlerin iyi niyetli yapılmadığını düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.