Osman Doğan
Unutmayın Dostlarınız başarınız için sevinir, düşmanlarınız başarısızlUnutmayın Dostlarınız başarınız için sevinir, düşmanlarınız başarısızl
Artık yeter!
Klasik, bilindik cümlelerle tekrar bir beyin cimlastiği…
Kuruluşundan itibaren hedef tahtasına oturtulmuş bir millet… Yaşamın bütün boyutlarını eline almak için uğraşan bir üst akıl… Ve onların bütün ülkelere yerleştirdiği maşaları…
Bir seçim yaşadık… Bu seçimde her nedense Dünya bir başka ilgilendi bizimle. Gazeteleri okurken ne kadar önemsendiğimizi düşünen bireyler olduk çıktık. Peki bu önemseyiş, bu birden artan aşırı seviş, nedendi?
Bir zamanlar Türkiye’nin kurtuluşu için gerekli olan tek parti az önce saydığım mihraklar tarafından övülürken, dünyaya örnek gösterilirken, 13 sene içerisinde Ak Parti’ye saldırı yapılmıyordu da, neden şimdi kollar sıvandı, kılıçlar çekildi… İstenilen neydi? Verilmeyen neydi?
13 Sene önce Ak Parti isminden bir adım evvel, gönlümüze, ruhumuza taht kuran Recep Tayyip Erdoğan, neden şimdi en ağır ithamların, en ağır saldırıların hedefi haline geliyordu. Neden şimdi istenilmeyen adam ilan edilmek için, türlü akıl oyunları kuruluyordu.
Üst aklın Ak Parti kurulurken takındığı tavır ile şimdiki tavrı arasında derin bir uçurum oluştu, peki bunun sebebi neydi.. Birileri planlarına, düzenlerine çomak sokacak bir girişimde mi bulundu. Ya da o biri artık uyanmış, farkına varmış ve farkındalık için kolları mı sıvamıştı?
Bu ülkeye ihanet etmeyecek tek bir kesim vardır… O da milli duygularla devletinin kölesi olanlar. Onun haricinde herkes nefsine, fikrine, hırslarına yenilme konusunda adem oğludur. Fakat milli duyguların süvarileri bu konunun dışında kalmaktadır.
Farkındalık oluşturmak isteyen Recep Tayyip Erdoğan yaşanılan bütün ihanetlerden dersler çıkarmalı, devleti için can siperane çalışan milli gençlik uzantılarının koşulsuzluğunu tekrar hatırlamalı.Aksi durum hükümetin içerisine çöreklenmeyi, hatta göz nuru olan Ak Parti’nin gözlerinin önünde nasıl eridiği görmeleri, kaçınılmaz olacaktır.
Usta tabirle yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımızla değişmeme kıssasını söyleyeni ile birlikte tekrar hatırlamalı yad etmeli…
Fransa dinlenmiş…Türkiye dinlenmiş, Almanya dinlenmiş… Evet büyük ülkelerin içinde adınımızın anılması bizi önemsedikleri gösterir. Fakat unutulmamalı, Fransa ve Almanya’nın önemsediği bir Türkiye için Üst aklın emrinde hareket eden ve öyle görünmemizi isteyen iki ülke…Planın bir parçası da budur.
Dünya onların istediği gibi yeniden düzenlenmeli. Merkez bir olmalı. Asya ‘ana’ göreviyle Avrupa’yı doyurmalı, Avrupa teknoloji üreterek dünyada ekonomiyi tekrar tanzim etmeli ve sabanla tarlasını sürenin ürettiği organik buğdayı tüketmeli, diğerleri İsrail’in pazarından kopma GDO ’lu ürünlerle yeni bir Frankenstein nesli oluşturmalı. Bu yeni nesil aşırı GDO ‘ya maruz kalıp dini değerlerini taksim edecek bir yeteneğe bürünmeli…
Oyun net…tuzak büyük. Maşaları görevlerini layıkıyla yapmakta… Cumhurbaşkanının Ak Saray’da vermiş olduğu iftar yemeğini 4.600 tl den 240 Bin TL ye çıkaracak yeteneğe sahipler. Diyanet İşleri Başkanının arabasını 350 Bin den 1 Milyona çıkarmakta mahirler. Ve de sipariş haber üretmekle üzerlerine yok. Yeri gelmişken Diyanet İşleri Başkanının kullanamadığı ve 350 Bin TL olan rakamı 350 BİN EURO yaparız olur biter diyen kim? Aklı veren kim?
Son olarak Ak Partinin yüzde 41 oranını başarısızlık olarak gösteren ve Manşet manşet Erdoğan yıkıldı, Erdoğan devrildi tarzında sevinçlerini kanlı kalemlerine dökenler kim…
Unutmayın Dostlarınız başarınız için sevinir, düşmanlarınız başarısızlığınız için…
Sevinenlerin kimler olduğuna bakıp, kendimize çeki düzen vermemizin zamanı geldi, geçiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.