Üniversite sayımız arttı da ne oldu?
Son 20 yılda ülkemizde üniversite sayısının, doğal yükselişinin katbekat üzerinde bir artışla, 200’ün üzerine çıkması iyi mi oldu kötü mü?
Bugün neredeyse üniversite olmayan il yok.
Haliyle üniversite mezunu sayımız da arttı, artıyor.
Bu noktada, şu iki sorunun cevabını çok merak ediyorum:
1-Üniversitelilerimizin ne kadarı alanlarında iş sahibi olabiliyor?
2-Kaçı üniversite okuduğundan memnun?
Derinlemesine araştırılması gereken bir konu bence.
Ve diğer taraftan herkes iyi kötü bir üniversite okumak isteyince ara eleman sıkıntısı yaşanmaya başladı.
Esnaf olsun, küçük ve orta ölçekli sanayilerde olsun çırak bulunmuyor, kalfa, usta yetişmiyor.
Bir de şu var:
Üniversite sayıları artarken, bilimsel üretkenlik ne oldu; o da arttı mı?
Maalesef hayır.
Bugün gelinen noktada üniversitelerimiz dünya sıralamalarında arzu edilen hızlarda yükselemediği gibi çoğu gerilemektedir.
Bunu ben demiyorum, bilimsel veriler söylüyor.
Bakın, ODTÜ University Ranking by Academic Performance Laboratuvarı'nca (URAP) bir rapor açıklandı geçenlerde.
2021 yılı dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamalarını içeren bir rapor.
Rapora göre, uluslararası 11 sıralama kuruluşu tarafından hazırlanan "Dünyanın En İyi Üniversiteleri" listelerinden tümüne girebilen tek bir üniversitemiz bile yok.
En fazla 3’ünde ilk 500'e Türkiye'den sadece bir üniversitemiz var, o da ODTÜ. 2 listeye ise Boğaziçi, Hacettepe ve İstanbul üniversiteleri giriyor.
Tek 1 sıralamada ilk 500'e girebilen 6 üniversite ise İTÜ, Bilkent, Koç, Sabancı, Çankaya ve İstanbul Bilgi üniversiteleri oldu.
130’u devlet, 200’ün üzerinde üniversitemiz var ama bunlardan sadece 10’unun adı ilk 500’te yer alıyor; onlar da 11 sıralamanın en fazla 3’ünde…
Diğer üniversitelerimiz ilk 500’ün kıyısında köşesinde bile yoklar.
Dünya süper ligine giren Türk üniversiteleri sayısı neden bu kadar az?
Bu soruya ODTÜ URAP Koordinatörü Prof. Dr. Ural Akbulut, şöyle cevap veriyor: “Üniversitelerimiz dünya sıralamalarında arzu edilen hızlarda yükselemiyor ve çoğu gerilemekte. Bunun temel nedeni, etki değeri yüksek dergilerdeki bilimsel makale sayılarımızın gereken hızlarda artırılamayışı ve etki değeri en düşük Q4 grubu dergilerdeki makalelerin azaltılamayışıdır. Üniversitelerimizin genellikle yayın ve atıfları her yıl az da olsa artmaktadır ama artış hızımız, dünya ortalamasının altında kalmaktadır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.