Murat SERİM
Üniversite mi? Bölüm mü? Şehir mi? Tercihinde yatay geçiş imkanlariÜniversite mi? Bölüm mü? Şehir mi? Tercihinde yatay geçiş imkanlari
Yaklaşık 2.5 milyon kişinin girdiği üniversite sınavı geride kaldı. Bir meslek hayali ile girilen iki aşamalı üniversite sınavında yaklaşık 400 bin kişi örgün lisans programlarına, yaklaşık 300 bin kişi önlisans programlarına yerleşecek. Sınava iyi hazırlananlar elbette emeklerinin karşılığını alacak. İyi hazırlanamayanlarsa bir üniversitede okuma hayaliyle bir sonraki seneye kalacak.
Üniversite sınav sonuçları açıklandıktan sonra öğrencileri tercih süreci beklemektedir. Tercihlerde öne çıkan ise öğrencinin sınavdan aldığı puan. Her ne kadar hayal edilen bölüm ya da bölümler var ise de doğru yönlendirmeyle hedeflere ulaşılabilir. Öğrenciler bu aşamada dört farklı kategoriye ayrılmaktadır:
Hayalindeki bölüme odaklanıp puanına göre istediği bölüme girmek isteyenler,
Hayalindeki şehre odaklanıp puanına göre istediği şehirdeki bir üniversitenin bölümüne girmek isteyenler,
Hayalindeki üniversiteye odaklanıp istediği üniversitenin istediği bölümüne olmazsa istediği üniversitenin başka bir bölümüne girmek isteyenler,
Herhangi bir üniversitenin herhangi bir bölümünü kazanmak isteyenler. Yeter ki bir bölümü kazanayım neresi olursa olsun diyenler.
Birinci kategorideki öğrencilerin belki de küçüklüğünden veya ilgi alanlarından dolayı hayatta daha şanslılardır diyebiliriz. Üniversite sınav puanına göre hedefi olan bölüme girebilmek için bir sıralama yaparak istediği bölümü kazanmış bir kişi diğer öğrencilere kıyasla okurken daha istekli olacak ve buna bağlı olarak da daha başarılı olabilecektir. Kendisinin hayallerini süsleyen bölümünün şartlarına göre kendisini geliştirecek ve vaktini şikayetle, bahaneyle, sızlanmayla geçirmeyecektir. Her anlamda kendisini bölümün ihtiyaçlarına göre geliştirebileceğinden bölümün en iyileri arasından mezun olabilecektir. Hem özel sektörde hem de devlette aranan, istenen, beğenilen kişi olabilecektir.
İkinci kategorideki öğrenciler hayalindeki şehrin cazibesine kapılarak imkanlarını ve şartlarını düşünerek hedefini okuyacağı süreye göre istediği şehre kilitlenenler, diyebiliriz. Üniversite süresi boyunca istediği şehirde kalmak kişiyi mutlu edebilir. Hatta üniversiteyi bitirince okuduğu şehirde kalıp da iş de bulabilir. Fakat istediği şehirde okuyup da çok da istemediği bir bölümde okuyanlar bitirdiklerinde iş bulma konusunda birinci kategorideki öğrenciler gibi şanslı olamayabilirler. Kendilerini bekleyen bir işte çalışma gerçeği ve iş bulma meşgalesi onları sürekli yeni arayışlara itecektir. Bu da zaman ve emek kaybına yol açabilmektedir.
Üçüncü kategorideki öğrenciler ise puanlarına göre hayalindeki üniversiteye girmek için puanlarına göre tercih yapanlardır. Burada istediği üniversitenin istediği bölümüne girenlerde bir sıkıntı yoktur. Fakat istediği üniversitenin istemediği bölümünde okuyanlar okuduğu süre boyunca mutlu olabilecektir. Kendisini o bölümün ihtiyaçlarına göre yetiştirebilir de. Bu kategoridekilerin en büyük dezavantajı o bölüme isteyerek gelmiş öğrencilerin daha gayretli daha istekli olacağıdır. Üniversite bittikten sonra zorunlu olarak iş bulma gerçeği ve bitirdiği bölümle alakalı bir işte çalışma gerçeği bu kategorideki öğrencilerin istemeyerek gelenlere göre an acı gerçekleridir.
Dördüncü kategorideki öğrenciler hasbel kader bir bölümde okuyacaklar ve mezun olduktan sonra bazıları kendi alanlarında çalışabileceklerdir. Fakat hasbel kader bir bölümü kazananlar hasbel kader mezun olacak, hasbel kader bir iş bulacak, hasbel kader bir şekilde bir işte çalışabileceklerdir. Herhalde en şanssız olanlar da bu kategoridekilerdir. Çevremizde böyle kişiler görmeniz mümkündür.
Bugün ülkemizde üniversite tercihlerindeki hatalar, imkanlar, şartlar yanlış yönlendirmeler vs. sebebiyle birçok insan kendi mesleğinin dışında başka bir meslekte çalışmaktadır. Bu oranın çok olması en azından üniversite tercih sürecini doğru okumamız gerçeğini bize göstermektedir.
Aslonan diplamadır. Diplomaya bağlı olarak eğer istediğin bölümü istediğin şehirde ve istediğin üniversitede okuduysanız en bahtiyar sizsiniz.
İkinci ve üçüncü kategoride olup kendinizi geliştirdiyseniz kendinizle barışık bir şekilde alternatif iş imkanlarına da bakarak mutlu olabilirsiniz. Eğer bölümünüzü zoraki okumuş ve kendinizi de geliştirmemişseniz işiniz zor demektir.
Yanlış tercih yaparak bir bölümü kazananlar veya bölümünden ve üniversitesinden memnun olmayan öğrenciler için çözümler yani yatay geçişler nelerdir?
Burada şunu ifade etmek gerekir. Yanlış tercih yaparak veya bölümünden/üniversitesinden dolayı pişman duyanlara YÖK yeniden üniversite sınavına girmeden kolaylıklar sağlamakta, bölümler ve üniversiteler arası geçiş imkanları sunmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken şey başarısızlık veya disiplinsizlik nedeniyle üniversiteden ilişiğiniz kesildiğiyse yatay geçiş için bir üniversiteye başvuru yapamazsınız.
Birinci yatay geçiş imkanı bölümündeki not ortalamasını 100 üzerinden 60 ve üzeri veya 4.00 üzerinden 3.00 -3.5 üzeri olanlar üniversitelerin açacağı yatay geçiş kontenjanlarına göre başvurup aynı bölüm için başka bir üniversitede okuyabilir. Bu tür yatay geçişlerde üniversiteden üniversiteye not ortalama şartları değişmektedir.
İkinci yatay geçiş imkanı ise not ortalamayı yani GANO’yu (akademik başarı not ortalaması) yüksek tutup okuyabileceği bir yan dal bölümünü seçip iki diplomayla mezun olmak. Yine burada bir yan dalda eğitim için akademik başarı not ortalama şartları değişmektedir.
Üçüncü yatay geçiş imkanı merkezi yerleştirme puanına göre bölüm değiştirmek. Girdiği senenin AYT yani yerleştirme puanına göre gitmek istediği bölüme yerleşebilme puanı varsa üniversitelerin kurumlar arası geçiş müracaat tarihlerinde istediği bölüm için bir üniversiteye müracaat ederek kontenjan ve başvuru puan sıralamasına göre istediği bölüme geçilebilir. YÖK’ün üç sene önce getirdiği bir fırsattır. Yanlışlıkla bir bölüme giren, istemeyerek bir bölüme giden veya bölümünü sevmeyenlere getirdiği bu imkan ile birçok öğrencinin hayatı boyunca pişman olmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. YÖK’ün koyduğu kural gereği ek madde 1’in 8. fıkrasına göre her bir diploma programının hazırlık sınıfı dahil her bir sınıfı için 90'ı geçmemek üzere öğrenci seçme ve yerleştirme sistemi kılavuzlarında öngörülen öğrenci kontenjanının %30'u kadar kontenjan ayrılması zorunludur. Burada da kural programlar arası geçişte olduğu gibi geçmek istediğiniz üniversitede bu bölüme en son giden öğrencinin taban puanına eşit ya da ondan yüksek taban puana sahip olmak. YÖK'ün ‘’Güz ve Bahar Dönemi Ek Madde 1 Uygulama İlkeleri’’ne göre bir defaya mahsus olmak üzere öğrencinin kayıt olduğu yıldaki merkezi yerleştirme puanı, geçmek istediği diploma programının taban puanına eşit veya yüksek olması durumunda, öğrenci, hazırlık sınıfı da dahil olmak üzere yatay geçiş için başvuru yapabilir.(1)
Ek madde 1’in 9. fıkrasına göre ‘’Ara sınıflarda okuyan öğrencilerin başvurması halinde başvuru yapılan yükseköğretim programına başvuru yapılan yıldaki ÖSYS kılavuzunda öğrenci alınmamışsa, başvuru yapılan programın öğrencinin öğrenim görmekte olduğu programa kayıt olduğu yıldaki ÖSYM kılavuzunda yer alan kontenjanının dikkate alınmasına’’(1) demektedir.
ÖSYM puanına göre yatay geçiş başvuruları ne zaman yapılmaktadır? 1-15 Ağustos tarihleri arası müracaatlar yapılabilmektedir. Puanı en yüksek adaydan başlamak üzere kontenjan kadar adayın kaydı yapılmaktadır.
Sizi ilerilere taşıyacak istediğiniz şehirdeki istediğiniz bir üniversitenin hayalinizdeki bölümünü okumak en ideal olanıdır. Şehrin ve üniversitelerin sunduğu imkanlar kişiyi çok farklı yerlere taşıyabilmektedir. Size iyi bir eğitim verecek size yeni değerler katacak bir üniversitenin istediğiniz bölümünün diplomasıyla mezun olmak ümidiyle.
https://www.yok.gov.tr/ogrenci/guz-ve-bahar-donemi-ek-madde-1-uygulama-ilkeleri