Türkiye şehitlerine ağladı. Irak’ın Kuzey tarafında 2 günde 12 askerimiz şehit oldu. 12 kente şehit ateşi düşerken, ülke olarak ciğerimiz yandı. Eşlerini, annesini, babasını ve çocuklarını ardında bırakan şehitlerimiz; “Türk'ün Türk'ten Başka Dostu Yoktur” söyleminden yola çıktığımız şu günlerde hepimizi yalnız ve çaresiz bıraktı.

Şehitlerimizin olması sadece Türkiye’yi değil, Türk’ü ve Türkiye’yi seven diğer ülkeleri de derinden yaraladı. Ama ülkemiz de yaşayan “Türk düşmanı” kesimi etkilemedi…

2 günde 12 şehit verdiğimiz şu günlerde; hala birbirine ahkâm kesen, hiç olmayan “terörist bozuntusu vatan bile denilemeyecek (güya kendilerine göre öyle olan) paçavrayı” savunan kesimin ülkemiz sınırları içerisinde “keyifle” yaşamına devam etmesi, pişkinliğin daniskası olarak yorumlandı.

Ben bu tarz kesime, asla ve asla hakkımı helal etmiyorum. Benim gibi düşünen vatandaşlarımızın da “haklarını helal etmemelerini, hatta haklarını haram ve zıkkım” etmelerini diliyorum.

“Türk'ün Türk'ten Başka Dostu Yoktur” bunu bir kez daha görmüş olduk. Gerek Osmanlı İmparatorluğu döneminde, gerekse Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını devam ettirdiği her zaman bu böyle bilinmektedir.

Ama bundan rahatsız olan kesimin de “var olduğunu bile düşünmediğim” yoklukları saçmalamaya devam etmektedir.

12 şehit verdiğimiz zorlu süreçte, rahmet dilemek, yas tutmak veya terör örgütlerine lanet okumak bu kadar zor olmamalıdır.

İnsanlarımız bu konuda kimin haklı veya kimin haklı olmadığını apaçık görüyor ve biliyor. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızdan tek bir isteğim var. “Türk” ve Türkiye Cumhuriyeti vurgusunun yokluğunu hiçe sayan, ahkam kesen her kim olursa olsun tepki göstermeli ve bu vatanın kolay kazanılmadığını göstermelidir.

Gülüp geçmek, şehit haberleri sonrası futbol sahalarına dönmek ve burada birbirini kırıp geçirmek asla bir Türk evladına yakışmayacak hareketler olarak görülmektedir. Yıllar öncesinde 1 şehidimiz olduğunda, ortalığın ayağa kalktığı Türkiye Cumhuriyeti’nde 12 şehit verdiğimiz Aralık ayının şu buhran günlerinde, haberlere bakmadan vurdumduymaz şekilde yaşama devam etmek hiçbir Türk evladına yakışmamaktadır.

Umarım gelecek süreçte; şehitlerimizin olmadığı, ailelerin yalnız kalmadığı, çocuk ve eşlerin zor günler geçirdiği günler yaşamayız. Bu durumun olmasını yıllardır istiyorum ama 2024 yılında nasıl bir süreç geçireceğiz çok merak ediyorum.

Şimdiden tüm ülkemizin yeni yılı kutlu olsun. 2024 yılı hepimize huzur ve sağlık getirsin.