Türkiye ve ABD arasındaki kırılma noktası
Geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konularından biri Erdoğan-Trump arasındaki görüşmeydi.
Bu görüşme Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olacak. İki ülke arasında en büyük güven bunalımının yaşandığı dönemde yeni bir başlangıç olup olmayacağı merak konusu.
Güç dengelerin şekillendiği şu dönemde Türkiye ve Amerika arasındaki ortalık devam eder mi? Yoksa Ankara-Washington hattında bu zamana kadar yapılan stratejik müttefiklik toprağa mı gömülür ve bu sürecin devamında Türkiye farklı ortalıklar arayışına mı girer? Tüm bu soruların cevabını ilerleyen süreçte hep birlikte göreceğiz.
Türkiye’den Amerika’ya gitmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’ye verdiği mesajda “virgül değil nokta konulacak bir görüşme” olarak tanımlamıştı. Türkiye ve ABD’nin yeni yönetimi arasındaki bu ilk temas iki lider arasındaki mesajların arından Trump’ın ya Türkiye ya da terör örgütleri seçeneklerinden birini seçmesi beklenecek.
Türkiye’nin tavrının bu kadar net olduğu bir durum karşısında ABD’nin karşısına onlarca yeni düşman ülke kazandıracak bu akıl tutulması projeden en çok zarar görecek taraftır.
Uluslararası boyuttan baktığımızda ülkeler üzerindeki kredisi dip yapan ABD’nin en yakın müttefikim dediği ülkelerin bile tepkisiyle karşı karşıya kaldığını görebiliyoruz. ABD’nin neocanlarının söylemleriyle şuan ki Trump yönetiminin atmış olduğu söylemler birbiriyle örtüşmektedir.
Burnumuzun dibinde PKK/PYD terör örgütünün silahlandıran ABD’nin birçok ülke için benzer tehditler içeren bu projelerinin büyük bir fiyaskoyla sonuçlanacağını şimdiden buradan duyuralım. ABD’nin yapmış olduğu bu çılgınlıkları kendisi için tehdit olarak gören devletlerin gereken cevabı ansızın gelecek bir hamleyle göreceğini de hatırlatalım.
ABD basınındaki yorumlardan bahsedecek olursak, Erdoğan ve Trump arasında geçen bu görüşme en zoru olarak değerlendirdiğini söyleyebiliriz. Çünkü masada olan konular yenilir yutulur cinsten değil. 15 Temmuz darbe girişiminde ABD istihbaratının parmağı ve FETÖ gibi bir terör yapılanmasının ABD tarafından korunup kollanması, PKK/PYD terör örgütlerine verilen silahlar başlıca en önemlileri olarak söyleyebiliriz.
Masada bütün bu başlıklar dururken ABD’nin Türkiye’yi ile ilişkileri gözden çıkarmış gibi bir görüntü vererek, zamana oynayıp PKK/PYD terör örgütleriyle uzlaştırma hesapları içerisine gireceği gibi bir planı olabilir. Bu hesabın sonunda ABD tarafının terörden yöne seçmesi durumda tarih en büyük kırılma noktası gerçekleşecek.
Türkiye’nin bu konu hakkındaki net tutumu ve ciddiyetini sulandırıp zamana yaymaya çalışma çabaları Türkiye’nin direncini kırma çabalarından başka bir şey değil. Ayrıca Türkiye’nin terör örgütleri üzerinden ayar verilmeye çalışılacak bir ülke olmadığını, ilişkilerde yaşanacak bu kopuşun dünya üzerindeki güç haritasında derin bir sarsıntılara dönüşebileceği unutulmamalıdır.
Artık terör örgütleri üzerinden ayar verme döneminin sona erdiğini hatların iyice kesinleştiğini, Türkiye’nin bekasını tehdit edecek her şeye karşı atılacak adımların hazır kıta beklediği hatırlanmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.