Önceki yazılarımda da  ısrarla bir şeyin altını çizdim. Orta Doğu da vekâlet savaşları verilmektedir. Emperyal devletler kendi çıkar ve menfaatleri uğruna savaşacak terör örgütleri kurarlar,  sonrada onlara her türlü parasal ve silah yardımı yaparak kendi adlarına savaşmalarını sağlarlar. Böylelikle bulundukları yerlerde hâkimiyetlerini oluştururlar veya oluşmuş hakimiyetlerini güçlendirirler.  Bunun en çarpıcı örneklerini, Taliban da, El-kaide de, PKK  da, YPG/PYD  ve Deaş da gördük . Bunlar sadece belli başlı örgütler. Elbette bunlara benzer dünyada yüzlerce  emperyal devletlere  ve onların çıkarlarına hizmet eden örgütler bulunmaktadır.   Hem de kendi insanına, inandıkları değerlere  saldırarak, ihanet ederek…

ABD seçimleri öncesinde, Başkan Adayı Trump, "Deaş'ı Obama kurdurdu" çıkışı ile dikkatleri üzerine çekmiş ve var olan  bir gerçeği ifade etmiştir.  Aynı ABD,  Orta Doğu da Deaş ile mücadelede koalisyon güçlerinin liderliğini yaparak, söz de  Deaş'ı yok etmeye çalışmaktadırlar.  
Öyle güçlü bir örgüt ki bu Deaş !!!, Türkiye'nin de içinde bulunduğu, ABD nin başını çektiği koalisyon güçleri aylardır mücadele ediyorlar ama hala bir türlü bitirilemiyor!!!  Elbette sorulması gereken soru şu. Bitirileme dimi?  Bitirilmek istenmiyor mu? Yoksa hala Deaşın Orta Doğu'daki görevi bitmedi mi?
Bize göre Deaş'ın görevi henüz bitmedi. Bu yüzdenden bitirilmek istenmiyor.
Peki ne zaman bitecek? Şahsi kanaatim odur ki, Deaş'ın görevini üstlenecek bir başka örgüt güçlendirilip yeterli hale geldiği zaman...

İşte tam da burada YPG/PYD gündeme oturdu. PKK nın Suriye kolu olan bu terör örgütü, Türkiye'nin hedefinde olmuş olmasın rağmen,  bir den bire ABD nin gözdesi haline geliverdi.  Deaş,  eskidi, yıprandı, görevini kısmen tamamladı,  artık yok edilmesi gerekir. Peki  ama onun yerine kim hizmet edecek ABD ve diğer emperyal güçlere?
İşte bunun içinde Türkiye'nin şiddetle karşı çıkmasına  rağmen,  PYD/YPG  en güçlü,  en modern silahlarla donatıldı. Hem de bütün dünyanın gözleri önünde bir terör örgütü meşru gösterilerek ..
İddia ediyorum.... PYD/YPG, Deaş'ın yerini alacak. ABD  Orta Doğu'da ne isterse onu yapacak. Bunlar arasında, Kürt devleti değil PKK Devleti kurmaktan tutunda, önce Suriye'de, sonra Orta Doğu da, "Kanton Devletler" kurmaya varıncaya kadar. 

Peki sonra... PYD/YPG görevini tamamladığında veya işe yaramaz hale geldiğinde, aynı Deaş gibi yok edilmek üzere mücadele edilecek... Veya edilmiş görülecek. Açıkcası İngiliz gazetecinin söylediği gibi YPG/PYD,  ABD tarafından gözleri boyanarak kandırılıyor. 
Burada  tepeden tırnağa silahlı, yüz bin  insandan bahsediyoruz.  ABD nin kontrolüne girebileceği düşünülen Haşdi Şabi dahil diğer terör örgütlerini saymıyoruz.  Orda Doğu uzmanlarının tespitlerine göre  toplamda 400 bini aşan  son derece güçlü silahlarla donatılmış bir ordu olacak karşımızda. Ve ABD aleni bir şekilde Başkan Trump'ın imzası ile Orta Doğu’ yu  silah deposu haline getiriliyor.  
TARİHE NOT DÜŞÜYORUM..... YPG/PYD, DEAŞ’IN YERİNİ ALACAK…  ORTA DOĞU DA OLUK OLUK MÜSLÜMAN KANI AKACAK.  DEVLETCİKLER KURULACAK. 
BU ANLAMDA, TÜRKİYE YE VE STK LARA ÇOK BÜYÜK GÖREVLER DÜŞECEK!!!

Bunu anlamak için kahin olmaya gerek yok. Olaylara çıplak gözle bakıldığında bile bu görülmekte. Emperyal devletlerin çıkar savaşa alanı haline gelecek olan Orta Doğu da katliamlar kaçınılmaz olacak,  kendine özgür dünya denilen dünya da ellerini ovuşturarak bakacak. Acaba bana da bir avuç petrol düşer mi diye?
Peki bütün bu olaylar olurken Türkiye ne yapacak? Acı ama gerçek,  maalesef hiç bir şey yapamayacak şekilde elleri kolları bağlanacak.  Doğuda Rusya, Batı da ABD ve avanesi tarafından.

Hatırlayın,  hem ABD de, hem de RUSYA,  Türkiye PYD/YPG ye saldırmasın diye, kolkola olmadılar mı? PYD/YPG,  kendini korumak için, ABD ve RUSYA bayraklarını çekmedi mi? Türkiye,  Sincar’daki   PKK , YPG/PYD kamplarına hava harekatı düzenlediğinde, ABD ve Rusya  aynı anda tepki göstermediler mi?  Nasıl ki Türkiye  on yıllarca  PKK ile  değilde, yedi düvelle savaşmışsa, bundan sonra  da Orta Doğu da karşısında her zaman bu iki süper gücü bulacak. Görünen o ki, süper güçler bu terör örgütüne kol kanat geriyorlar sa, demek ki ciddi anlaşmalar, ciddi paylaşımlar yapılmış. Türkiye mecburen sınır güvenliğini sağlamak için sıcak savaş, Orta Doğu da Müslüman katliamlarının önlenmesi için de,  soğuk savaş yapmak durumda.  İşte burada  Türkiye de ki STK lara çok büyük görevler düşmektedir. 

Milli ve manevi değerlerine bağlı, Vatan, Bayrak, Devlet ve Millet sevdalısı STK lar , gerekiyor sa bütün Türkiye 'de il il, ilçe ilçe hatta köy köy teşkilatlarını kurmalıdırlar. Devletin uzanamadığı yerlere uzanmalı, gidemediği yerlere gitmeli, Ülkenin birlik ve beraberliğinin sağlanmasında, diri tutulmasın da , kardeşliğin bozulmamasında fedakarlıkta sınır tanımamalıdırlar. 

Bilindiği gibi Orta Doğu da, Türkiye ve Türk düşmanlığı propagandası yapılmaktadır. İşte tam da burada Millet sevdalısı, Osmanlı' nın torunları STK lar, Türkiye'nin ve Türk Mileti'nin güvenliği, Türk düşmanlığının engellenmesi, Müslümanların parçalanmasının önlenmesi, emperyal güçlerin oyunlarının bozulması, bu oyunların anlatılması hususunda en etkili görevi yapmak için teşkilatlanmalı dırlar.  Ve bunu sür'atle yapmak zorundadırlar. 
Bu anlamda, Türkiye'nin ve Türk Milleti’nin bölünmez bütünlüğünün bozulmaması hususunda bütün Türkiye de, teşkilatlanmak için mücadele eden OSMANLI OCAKLARINI VE KURUCU GENEL BAŞKAN KADİR CANPOLAT'I ,  BAŞKENT PLATFORMU BAŞKANI DR. MUSTAFA KURT'U,   AHİ EVRAN İŞ ADAMLARI DERNEĞİ BAŞKANI YUNUS ÇELİK'İ, TEBRİK EDİYORUM.(Yer darlığı nedeni ile ismini sayamadığımız  son derece saygı değer diğer STK larımız)
BİZDE İÇ ANADOLU BİRLİĞİ OLARAK,   ÖNCE İÇ ANADOLU DA,  SONRADA BÜTÜN TÜRKİYE 'DE  TEŞKİLATLANMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ DEĞİL, GELMEYENİ DE YAPMAYA KARARLIYIZ.  BUNUN İÇİN DE FEDAKÂRLIKTA SINIR TANIMAYACAĞIZ. 
BU ARADA AK PARTİ GENEL BAŞKANLIĞINA SEÇİLEN,  DEVLET BAŞKANIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'I CAN-U GÖNÜLDEN TEBRİK EDİYOR, EN DERİN KALBİ MUHABBETLERİMLE ALLAH'IN SELAMI İLE SELAMLIYORUM. 
İsmet TAŞ
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı