Muhammed Gömük

Muhammed Gömük

Türkiye Katar el ele terörist ABD - 1

Türkiye Katar el ele terörist ABD - 1

Son birkaç gündür politik gündemin ortasına oturan Katar, Arap Yarımadası’nın Basra Körfezi kenarında, tek komşusu Suudi Arabistan olan 2.235.000 nüfuslu küçük bir ülke. Yüzölçümü, nüfusu, jeopolitik ve stratejik konumu itibariyle Kuveyt’e benziyor.
Bir kısım Arap ülkesi neden Katar’ı hedef tahtasına oturttu? Bunun cevabını boşboğaz Trump bizzat itiraf etmişti: ABD’nin 19 trilyon dolar borcu var ve bunu Körfez ülkelerine ödetecek. Bu ödetme prosedürü içinde ise Katar’ın bir tehdit olarak hedef tahtasına konması, yok edilmesi, Ortadoğu’da kontrollü bir savaş çıkarılması ve Arap ülkelerinin trilyonlarca dolar silah ve benzeri harcamalar yapmak zorunda kalması var. Bu fırsatçı politika tam da Trump’un ticari zekasına uygun bir plan olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bir de reelpolitik sebep var. Bu reelpolitik planları ise genelde CIA, CFR, Pentagon gibi ABD merciileri yapar; Amerikalı politikacılara ise kuzu kuzu uygulamak düşer. Nedir bu reelpolitik sebep diyecek olursanız sıkı durun: Asıl hedef, Türkiye! Türkiye’nin de aynen Katar gibi teröre destek vermekle suçlanması ve uluslararası arenada hedef tahtasına konarak izole edilmesi ve zaman içinde Türkiye’nin kontrol altına alınması var. Bu kontrolü bazılarınız işgal, bazılarınız bölgesel ilhak, bazılarınız ise diz çöktürme, boyun eğdirme ya da sömürme olarak anlayabilir… Sonuçları yönünden aralarında pek fark yok. Asıl hedef nasıl Türkiye derseniz de Katar ile Türkiye arasındaki işbirliğine ve uzun süredir Türkiye ile terör örgütleri arasında bağlantı kurulmaya çalışıldığına dikkatinizi çekerim.
Maldivler, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Bahreyn gibi baldırı çıplak ülkelerin sözüm ona ittifak kurup minik bir ülkeye saldırmasını, bu bahsettiğim “asıl hedef” çerçevesinde değerlendirirseniz olan bitenler size daha anlamlı gelecektir.
Geçtiğimiz gün, Suudi medyası, sınır boyunca yeni bir kanal kazılarak Katar'ın ana karadan tamamen ayrılacağını duyurdu.
Amerika'nın verdiği talimatlar doğrultusunda politikaların belirlendiği Suudi Arabistan'da,  Katar ve Türkiye düşmanlığı açıktan yürütülmeye başlandı.
Kraliyet tarafından verilen talimatlar doğrultusunda Türk dizilerinin bile yasaklandığı ülkede, Katar'a yönelik baskılar da devam ediyor.

BU NEYİN NEFRETİ

Suudi yetkililerin Katar'a için yaptığı son plan ise çılgınca.
Suudi medyasında çıkan habere göre; Katar'ın ana karadan ayrılması için yeni bir proje hazırlandı.

PROJENİN DETAYLARI

1 yıl içerisinde uygulamaya sokulması beklenen projenin detayları da belli oldu.
Kanal, 60 kilometre uzunluğunda, 200 metre genişliğinde ve 20 metre derinliğinde olacak.’’
Türkiye bu planı başından beri bildiği için hiç tereddüt etmeden Katar’ın tarafında safını tuttu ve kararlı bir duruş sergiledi. Yanı sıra Pakistan, İran, Rusya gibi önemli ülkeleri de yanına çekmeyi başardı. Hatta Meclis’ten geçen son tezkereye göre de 5 bin askeri personeli Katar’a gönderme kararı aldı. Öte yandan bir kısım ABD ve İsrail işbirlikçisi Arap ülkelerinin planı, diğer bir kısım Arap ve İslam ülkelerinin karşı tutum takınması ile iyice zora girdi. Bu süreçte Türkiye’nin kararlı tutumu şüphesiz önemli bir faktör oldu. İsrail demişken, bir kısım ABD ve İsrail işbirlikçisi Arap ülkesinin Katar’a siyasal savaş açtığı tarih; Arap-İsrail Savaşı’nın Arapların mağlubiyetiyle sona erdiği günün tarihidir. Ki zaten İsrail de daha ilk günden işbirlikçi Arap ülkelerinin yanında olduğunu dünyaya ilan etmiştir.
Gelinen nokta itibariyle işbirlikçi-saldırgan Arap ülkelerinin çok kayda değer bir B Planı var. Hele ki akıl hocaları olan CIA ajanları ile empati yaptığımız zaman bu alternatif planı tahmin etmek hiç de zor değil. Katar, sadece 20 bin askeri personeli ve çok sınırlı askeri imkanları olan bir ülke. Böyle bir ülkede ABD’nin kocaman bir askeri üssü var. B Planı şu ki; rüşvete boğulan bir kısım Katar askeri darbe yapmaya teşvik edilecek. Eğer ki darbe başarısız olacak gibi bir görünürse de Suudi Arabistan öncülüğünde bir işbirlikçi Arap koalisyonu Katar’a saldıracak ve ABD askerlerinin gözetiminde kontrollü bir ilhak gerçekleşecek. Eğer ki darbe başarılı olursa zaten Katar’daki askeri cunta işbirlikçi Araplar’ın müttefiki olacak ve onların sözünden çıkmayacak. Onlar derken onların arkasında da İsrail ve ABD olduğunu tekrar anımsatalım. Ancak işin garibi şu ki Katar’daki askeri cuntanın ilk işi oradaki Türk askerlerini tutuklamak olacak. Yok eğer Katar cuntası başarılı olmaz da işbirlikçi Arap koalisyonu devreye girerse; onlar sadece Türk askerlerini deport (sınırdışı) etmekle yetinecekler ama zaten Katar’dan sonraki asıl hedef Türkiye olacak. Her yerde, her platformda, her ağızda Türkiye’nin güya teröre verdiği destek dillendirilecek ve mevcut karalama kampanyası birkaç seviye atlayarak tehlikeli bir boyuta taşınacak. Türk askerinin Katar’daki varlığı bile Türkiye’nin teröre verdiği bir delil olarak masaya yatırılacak.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR