İsmet TAŞ

İsmet TAŞ

Türk Milleti Kazandı…

Türk Milleti Kazandı…

Öncelikle  Pazar akşamı büyük bir coşku ile kutladığımız, Mübarek Mir’aç Kandilinizi  en derin kalbi duygularımla kutlar,  Ülkemize, Milletimize, bütün insanlığın ve her birimizin manevi anlamda yükselişimize vesile olmasını Yüce

Allah niyaz ederim. 
Bir önceki yazımızda, “Kenetlenelim” demiş birlik ve beraberliğimize,  dirliğimize vurgu yapmış,  buna her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var demiştik.  Çünkü Ülkemizin çevresindeki şer odaklarının çemberi gittikçe daralmakta,  hainler hiçbir ahlakı kural tanımadan saldırılarına devam etmektedirler.  Bunun içinde maalesef,  Referandum  sonucunda oluşan öfkeli  bir kitleyi kullanmaya kalkmaktadırlar.
Öyle ki  gezi olaylarından daha sert bir şekilde gösteriler  planlanmakta,  uygulamaya koymak için bütün yollar denenmektedir. Nasıl ki dün mesele ağaç değildi ise, bu günde yine mesele referandum değil.  Türkiye yi karıştıralım da hangi neden den dolayı olursa olsun. Allah'a çok şükür ki sağ duyulu vatandaşlarımız sayesinde  şu ana kadar buna başarılı olamadılar. 
Türkiye’nin ezeli düşmanlarından,  gezi eylemlerinin arkasındaki en büyük finans gücü olan George Soros  yine sahne aldı. George Soros'un Türkiye'de aktif olduğu, kurduğu Açık Toplum Enstitüsü üzerinden bir çok protesto ve gösterinin finansörü oldu biliniyor.  Milyonlarca doları  sırf Ülkeyi karıştırmak için göz den çıkaran,  dünyanın sayılı zenginlerinden olan Yahudi asıllı Soros, dünyanın ileri gelen yazılı ve görsel basınını yine  harekete geçirmişti. 
Dış basın tarafından sürekli şu söylenir oldu; “ Sokaklar niye boş? Neden Sokağa çıkmıyorsunuz?  Neden hakkınızı aramıyorsunuz? Eylem için her türlü desteğe hazırız gibi tahriklerle, zaten bu konuda hazır olan kitleyi ateşlemek için bütün argümanları kullandılar. Haksızlığa  uğradıklarını düşünen kitlelerin  hukuki yolların denenmesi yerine, haklarını sokakta aramaları için tahrikler hız kaybetmeden devam etti. 
İşte tam da burada, “Kenetlendik”.  Halk  da provokatörlere  karşı  sağduyusunu gösterdi.  Bilinmelidir ki, Referandumun kaybeden tarafı yok. Kazanan tarafı var . O da  Türkiye.   Ülkemizin ikinci bir kazanımı,  bütün uğraşlara, tahriklere, provokelere rağmen,  sağduyu ile hareket edilmiş,  oyuna gelinmemiştir.  Duamız ve temennimiz o dur ki, bundan sonrada hak arama bahanesi ile sokaklar savaş alanına dönmesin. (Bütün bunlara rağmen, tehlikenin hala geçmemiş olduğunu bilmemiz lazım. Sosyal paylaşım sitelerinin ateşi sürekli körüklenmektedir. Dikkatli olmayı ve metaneti elden bırakmamalıyız) 
Her türlü tahrikten kaçınmalıyız.  Bu Ülkemizin düşmanlarının ekmeklerine yağ sürmekten başka hiçbir işe yaramaz.  Konuşmalarımızı  ve verdiğimiz demeçleri özenle seçmeliyiz.  Kardeş olduğumuzu,  dost olduğumuzu asla aklımızdan çıkarmamalıyız. 
Hak arama meselesinin istismar edilebileceğini  bilmeliyiz.  Eller, taşa, sopaya, Allah korusun silaha sarılır hale gelmemesi için elimizden geleni değil, gelmeyeni de yapmak zorunda olduğumuzu bilmeliyiz.   Çünkü  ateşe benzinle gidilmektedir. Elbette haksızlığa uğradığını düşünen hakkını mutlaka arayacaktır.  Aramalıdır da.  Bunun hukuk çerçevesinde olmasına dikkat edilmeli .
Halkın kararına her zaman saygı duymak, demokrasinin ve demokrat olmanın en önemli unsurudur. Bu anlamda, sonuçlar  Ülkemize,  Milletimize hayırlı olsun.  Maksadını aşacak şekilde ki yorumların ve davranışların, sonuçlarının ne tür sıkıntılar yaratacağını aklımızdan çıkarmamalıyız. 
Önümüzde 2019 seçimleri var.  Enerjimizi, Türkiye yi sıkıntıya sokacak, dönüşü olmayan yollara girilecek şekilde harcayarak değil, şimdiden seçimlere hazırlanmak olmalıdır.  Bunun daha mantıklı, daha akılcı, Ülkemizin lehine olduğunu düşünülmelidir. 
Kızgınlıklar, öfkeler yerini, sevgiye ve hoşgörüye bırakmalıdır.  Bazen son dediğimiz şeylerin, başlangıç olduğu unutulmamalıdır.  Öfke söylemleri bu güne kadar kimseye fayda vermemiştir.  Hiçbir zaman hoşgörü ile karşılanmamıştır.  Olan olayların ciddi bir şekilde tahlile ihtiyacı vardır. 
Normale dönmek için her birimiz bir şeyler yapalım. Mesela, selamlaşalım.  Gördüğümüz, tanıdığımız, tanımadığımız herkesi Allah’ın selamı ile selamlayalım.
ESSELAMÜNALEYKÜM... 
İnsanımızdan, “Sevgi Tebessümü ”nü esirgemeyelim.  Halkımızın, “Sevgi Toplumu” haline gelmesi için,  hepimiz üzerimize düşenin en iyisini yapalım.  Mesela şu an farklı düşündüğümüz bir dostumuzu arayarak hal-hatır soralım. Selamlaşalım.
Aynı gemide olduğumuzu unutmayalım.  Yaşadığımız veya bize yaşatılan acılara yeter diyelim.  "Su uyur,  düşman uyumaz" sözünü, düşmanın aramızda ihtilaflar yaratmak,  bizi kaosa  ve kargaşaya sürüklemek için her  fırsatı değerlendirdiğini,  olağanüstü çaba harcadığını,  hatta bunun için özel çalışmalar yapmak için enstitüler kurduklarını aklımızdan çıkartmayalım. (İngiltere'nin kurduğu, "İhtilaflar Enstitüsü"  gibi)
Biz, yüzyıllarca sulhun ve adaletin teminatı olmuş bir Milletiz.  İnsanlığın bizim asli görevimize dönmemizi beklediğini unutmayalım.  
Uyanmamızdan, ayağa kalkmamızdan korkmaktadırlar.
Korktuklarını başlarına getirelim,
Bize yaşattıklarını, yaşatmak için, 
Hürriyet ve adalet için,
İnsanlığın kurtuluş ve selameti için,
Bizi bekleyen mazlum milletleri daha fazla bekletmemek için,
AYAĞA KALKALIM....
EY İNSANLIK!
BARIŞ, ADALET VE HÜRRİYET İÇİN GELDİK DİYELİM...
ALLAH'IN SELAMI ÜZERİNİZE OLSUN...
İsmet TAŞ
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı


    
    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR