İhanetlere asla göz yummayacağız!
Türkiye’nin referandum sürecinin tamamlanmasıyla birlikte girmiş olduğu bu yeni yolda daha güçlü ilerleyebilmesi için dışarıda yen güç birliği, içeride birlik ve bütünlüğü sağlayarak vatan eksenli bir politika benimsemesi gerekmektedir.
Dünya üzerinde güç merkezlerinin kendi içinde birlerine gövde gösterileri yaptığı şu günlerde, oluşabilecek fırtınalara hazırlık yaparak, savunma alanımızı genişletmemiz ve güçlendirmemiz gerekiyor.
Dünya giderek kendi içinde güç mücadelesinin yaşandığı bir ortama sürüklenirken, ulus üstü olarak tarif edebileceğimiz yapılar anlamını yitirerek çözülmeye başlıyor ve güvenlikle ilgili stratejiler ön plana çıkıyor. Bu mücadele ortamında devletler kurdukları oyunun alanını genişletebilmek adına her türlü olağanüstü çaba içerisine girebiliyor.
Madalyonun diğer tarafında ise, yine devletler dışarıda tüm bunları planlarken içeride bütün yatırımlarını, toplumsal bütünlüğü ve dayanışmayla, toplumu diri tutacak siyasi argümanlara vurgu yapılıyor. Geleceğe dönük planlar yapılırken, toplumun bütünlük içinde tutma planların en önemli yapı taşını oluşturmaktadır. Eğer bu yapı taşı sağlam olmazsa, çok büyük tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kalınabilir.
Yüzyıllardan bu yana siyasi ve toplumsal zenginliğini bu günlere taşıyan Türkiye siyasi genetiğine yeniden kavuşarak, dünyanın bu çok önemli geçiş döneminde güçlü olduğunu karşı tarafa olabildiğince hissettirmelidir. Bu geçiş sürecini çok iyi okumak, hesapları çok iyi yapmak ve dışardan gelecek müdahale alanlarını daraltarak, tarihimizden gelen güçle yeni bir sıçrama yapmak zorunda olduğumuz unutulmamalıdır.
Günümüzde yeni oluşan bu dengeler arasında başka bir alternatif ya da seçenek bulunmamaktadır. Bunu başarısızlıkla sonuçlanması toplu bir imha, tarih sahnesinden yok olma ve geleceğe dair ümitlerin kaybolması olarak sıralanabilir.
Son 15 yıldır bu mücadelenin içerisinde olduğumuzun altını çizerek büyük tarihi geçmişimizi arkamıza alarak bedel ödemeye devam ediyoruz. Ne darbeler, ne iç savaş senaryoları, ne de ihanetlere aldırmadan ilelebet bu kutlu yürüyüşün ayak seslerinin yükseleceğini öngörebiliyoruz.
Yani kısaca özetleyecek olursak, bin yıllık tarihi geçmişimizle birlikte tüm oyunları bozarak, birlik bütünlük içerisinde hesapları bir bir bozacağız. Küffara karşı savaşımız varken, içimizdeki ihanetlere de asal göz yummayacağız! Bu da böyle biline..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.