Emrah ÖZCAN

Emrah ÖZCAN

Tur bindiriyor

Tur bindiriyor

Son zamanlar da bizleri sürekli şaşırtan haberlerle karşı karşıya kalıyoruz. Ülkenin içinde bulunduğu siyasi konjonktür sağ olsun bizleri tek başına şaşırtmaya yetiyor, artıyor bile. Seçimlerin üzerinden 2 hafta geçti, halen İstanbul’da sayımı bitiremedik. Bir taraf seçim yenilensin derken, bir taraf mazbata diyor. Anlaşıldığı kadarıyla resmi sonuçların açıklanması daha da uzayacak. İstanbul’da resmi sonuçlar ne zaman açıklanır, sonuçlar değişir mi, değişmez mi bilinmez. Bildiğimiz ve istediğimiz tek şey bir an önce sonuçlanması ve ülkenin sorunlarına odaklanılması. 
***
Siyaset yazmayacaktık bugün. Bıktık, sıkıldık. Neyse ki kısa kestik. Konumuz kahve. Türkiye’de son yıllar da kahve tüketimi git gide artış gösteriyor. Nereden biliyorum derseniz, ufak bir araştırma yaptım. Bu araştırmayı yapmamda ki neden ise beni şaşırtan bir haberle karşılaşmam oldu. 

ABD’de Vanderbilt Üniversitesi’nde Jingjing Zku öncülüğünde yürütülen bir araştırma ya göre günde iki fincan ve üzeri kahve içmenin sigara içmeyen kişilerde dahi “akciğer kanseri” riskini ciddi biçimde artırdığı yönünde. Sigara içmeseniz bile günde iki fincan ve üzeri kahve tüketiyorsanız akciğer kanseri riski “yüzde 41” oranında artıyormuş. Araştırmadaki bulgular bu yönde fakat nedeni bilinmiyor. Kavrulduğundan dolayı olabilme ihtimali üzerinde duruluyor.
Uluslararası Kahve Organizasyonu’nun hazırladığı Dünya Kahve Tüketim Raporu 2018’e göre ülkemizde son 5 yılda kahve tüketimi yüzde 13,2 artmış. Kişi başı yıllık tüketimimiz ise ilk kez 1 kilogramı geçmiş. Bu listenin başında kişi başı yıllık 12 kilogramı aşan kahve tüketimiyle Finlandiya var.  

Günde 4 fincan kahve ve üzeri içen birisi olarak bu konunun araştırmaya değer bir konu olduğunu düşünüyorum. Çünkü kahvenin hep faydalı yanlarını bilenler olarak kahve tüketiminin sağlık açısından risk taşıyacağı hiç aklımıza gelmezdi. Bize hep; kahve tüketenler de erken ölüm riskinin azaldığı, kanser ve kalp hastalıklarına yakalanma olasılığının daha düşük olduğu öğretildi. Şimdiye kadar hep faydalı yanlarından bahsedildi. 

Dışarıdan hazır olarak alıp tükettiğimiz ürünler arasında belki de en güvenilir olanıydı. Bu araştırmadan sonra bu algı azda olsa değişti. Bu tarz araştırmalar ne kadar güvenilir, bilinmez. En azından kendi ülkemizde, kendi üniversitelerimizde, kendi hocalarımız tarafından yapılana kadar. Biz her şeyimizle siyasete odaklanmışken, umduklarımız halen biraz daha uzak gözüküyor. Bu yüzden yurt dışında yapılan araştırmaların verilerine mecbur kalıyoruz. Hangi araştırmanın ne amaçla yapıldığı, sonuçları ile oynanıp oynanmadığını bilemiyoruz.

Bize ne veriyorlarsa onu alıyoruz. Çünkü biz bilim, eğitim, kültür ve sanattan daha çok siyasete önem veriyoruz. Siyasette oyalanıp, siyasette vakit kaybediyoruz. Bu yüzden de bazı alanlarda koşarak değil, adım adım ilerleyebiliyoruz. Biz siyasette oyalanmaya devam edelim. Atı alan Üsküdar’ı geçti tur bindiriyor. Biz de arkasından izliyoruz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR