Tuna ile “aynen devam”
Amerika’nın ardından Almanya’ya geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurda dönüşü sonrası, yerel seçimler gündemdeki ağırlığını iyice artıracaktır.
AK Parti-MHP ittifakının ne şekilde olacağı kısa bir sürede netleşecek, aday adayları meydana çıkmaya başlayacaktır.
MHP lideri Bahçeli’nin de ifadesiyle Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediyelerini hangi parti adayının kazanacağı ayrıca önem arz ediyor.
Bugün Ankara ve İstanbul AK Parti’de, İzmir ise CHP’de.
Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlerde bu tabloda bir değişim olur mu?
AK Parti, MHP’nin de desteğiyle İzmir’i kazanabilir mi?
Ya Ankara ile İstanbul, cepte mi?
2017 Nisan’ında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş referandumunda Ankara ile İstanbul’da, ülke genelinin aksine “Hayır”ın önde çıkması dikkat çekmişti.
24 Haziran genel seçimlerinde ise, BBP’nin dahil olduğu Cumhur İttifakı Ankara ve İstanbul’da da üstünlüğü sağlamıştı.
Peki önümüzdeki seçimde ne olur?
Ankara’da seçimi kim kazanır?
İstanbul’da aday çıkarmayacağını açıklayan MHP, Ankara’da ne yapar?
Kamuoyunda bu soruların cevapları aranırken, asıl önemli husus AK Parti’nin adayının kim olacağıdır.
Bu noktada en başta belirtmek isterim ki, ibre Başkan Tuna’yı gösteriyor.
Şöyle:
İtirafta bulunmam gerekirse, Gökçek’ten boşalan Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Mustafa Tuna ismi benim için de sürpriz olmuştu.
Ancak Mustafa Bey, şu kısa sürede öyle icraatlar gerçekleştirdi, öyle bir duruş sergiledi ki, AK Parti ve Gökçek muhaliflerini bile şaşırttı.
Kabul edelim, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan 24. yılında parti genel merkezinin talebiyle çekilen Gökçek çok ama çok yıpranmış ve yıpratmıştı.
Tamam geçmişte başarılı projeleri oldu ama son dönemde artık hep polemiklerle, kavga ve gürültülerle, twitter atışmalarıyla gündemde olması hem kendisine hem de partisine zarar vermeye başlamıştı.
Ankara’da sırf Erdoğan sevgisinden Gökçek’e oy veren, sırf Gökçek’e olan tepkisinden dolayı da başka bir partiyi tercih eden insanlar tanıyorum.
Başkan Tuna, Gökçek’le oluşan bu olumsuz algıyı ortadan kaldırıyor.
Bir kere ideolojiyi değil, hizmeti öne çıkarıyor.
Hemen her kesimle kucaklaşıp; kimseye ön yargıyla düşmanlık yapmıyor.
Kimseye sövüp saymıyor, kimseyle kavga etmiyor, sadece işine odaklanmış; gece gündüz gayret gösteriyor.
Değişik kesimlerin görüşlerine açık, dinliyor, sonra en uygun gördüğünde karar kılıyor.
Polemik değil, iş üretiyor.
Çok önemli kararlar alıyor, bunları hızlıca hayata geçiriyor; öyle popülizmle, reklamla da değil.
Ve mütevaziliği, güler yüzlü oluşu…
Gören görüyor.
Nitekim bugün halkta “işinde gücünde dürüst başkan” imajı oluşmuş durumda.
Bunu halk gibi AK Parti de, AK Parti lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan da görüyordur elbette.
Dolayısıyla diyorum ki, ibre Tuna’dan yana:
AK Parti “adayımız Mustafa Tuna”, Başkentliler de “aynen devam” diyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.