Buket Beslen

Buket Beslen

Toplumsal tabu

Toplumsal tabu

Toplumu oluşturan bireylerin hayat içerisinde uyumlu yaşayabilmeleri için yazılı olmayan birçok kural mevcuttur. Bizler bu kurallar içerisinde yaşamı anlamlandırırken diğer bireylerin de yaşamları içerisine kendimizi yerleştiriyor, topluma zarar vermemeyi kendimize hedef belirliyoruz. Bu düşüncelerle birlikte yaşamımızı şekillendirirken gelecek nesillere de aynı bilinci oluşturmayı istiyor ve doğru bilinen gerçekleri anlatmaya devam ediyoruz. Fakat bu çerçevelerin içerisinde aşılması ve eleştirilmesi mümkün olmayan durumlarla karşılaşırız. İşte biz bireyler bu durumu “tabu” olarak adlandırırız.

Peki, tabu nedir?

Tabu, “Bireylerin davranışlarının belli alanlara, belli fikirlere ve ya belli normlarla ilişkilendirilmiş, dokunulası istenmeyen olarak tanımlanmış oldukça güçlü sosyal yasaklara” denir.

Tabu, çizilen, aşılması mümkün olmayan sosyal yasaklara deniyorsa bu yasaklar yaşamımızı nasıl etkiliyor? Yani toplumsal tabu hayatımızı nasıl şekillendiriyor?

Bizler Türk kültürü içerisinde doğup büyüsek dahi ülkemizin her köşesinde farklı kültürler, alışkanlıklar, kutsal değerler, gelenek ve görenekler ile karşılaşırız. Yani bireyin duygu ve düşüncelerinde doğup büyüdüğü çevre anlam kazanmakta ve hayatını şekillendiren en temel etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Bakıldığı zaman ise çevrenin belirleyici unsur olması zaman içerisinde bir kabulü, değiştirilmesi mümkün olmayan tabuları ve ardından da gelecek nesilleri dolaylı da olsa etkiliyor. Yani bizler, bizden önceki kuşaktan bir alışkanlığı, kültürü, değeri alıyor, benimsiyor ve gelecek nesillere mirasmışçasına aktarıyoruz. Çoğu zaman bizlere dayatılan normları araştırmıyor “Bu böyle gelmiş, bundan sonra da böyle gider” düşüncesiyle tıpkı bir sazan misali oltaya geliyoruz.

Bizler toplumsal tabular içerisinde bizlere dayatılanları sorgulamadan benimsiyoruz. Mesela sıkça karşımıza çıkan söylemleri değerlendirirsem, “Benim mutlu olmam için güzel olmam lazım, güzel olmak için estetik yaptırmam lazım, zayıflamam lazım, ünlü olmam lazım” gibi gibi gibi… İşte bunlar bizlerin yaşam içerisinde toplumla şekillendiğimizi gösteren küçük ama etkili söylemler ve hatta tabular. İşte bu yüzden toplumun bizlere sunduğu her normu iyi veya kötü algısıyla düşünmeden, direkt kabul etmekte, hayatımızı da böyle şekillendirmekteyiz. Hatta bir tık ileriye giderek bu eylemleri “yıkmak” fiiline bağlayıp “Tabuları yıkalım!” cümlesine evrilmekteyiz. Buradan da anlaşıldığı gibi toplumsal tabular çoğu zaman insan davranışları çerçevesinde biçimlendirilmiş ve gelecek nesillere de bu şekilde yansımıştır.

Sonuç olarak bizler sosyal bir çağda yaşarken elbette toplumun bizlere sunduklarına gözümüzü kapatmayacağız. Her gün, 24 saat boyunca toplumun bizlere sunduklarıyla baş başayız. İşte bu yüzden bizlere sunulanları iyi okumak gerekmektedir. Toplumsal normların, tabuların başlı başına yanlış olduğunu söyleyemeyiz. Fakat bir durum insani değerlerimize, ahlakımıza ve mantığımıza uymuyorsa dayatılan şeyi uygulamak ve tabu olarak görmek noktasında yanlışlıklar vardır. Bizler düşünen varlıklarız ve toplumun bizlere dayattığı her şeyi düşünerek sonuca bağlayabilir ve doğru-yanlış ayrımı yapabiliriz.

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR