Kurban, sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak anlamlarına gelmektedir. Dini terim olarak ise Allah’a yakınlaşmaya vesile olan, O’nun rızasına erişmek amacıyla belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmek anlamlarına gelmektedir.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(sav) Kurban Bayramı için “Allah indinde günlerin en büyüğü Kurban Bayramı günüdür” buyurmuştur. Her yıl Zilhicce ayının 10. gününden başlayarak 4 gün boyunca kutlanan Kurban Bayramı teslimiyetlerin en güzel örneklerinden biridir.

Bu teslimiyet ise Hz. Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in hikâyesi ile başlamaktadır. Gelin bu hikayeyi hep birlikte hatırlayalım:

Hz. İbrahim evinde bir gün uyuduğu esnada, rüyasında oğlu İsmail’i kurban ettiğini görmüştür. Bu rüya üzerine Mekke’ye giden Hz. İbrahim, oğlunu annesinin yanında görmüş fakat ona rüyasından bahsetmemiştir. İp ve bir bıçak almasını söylemiş ev halkı için vadiden odun toplayacaklarını anlatmıştır. Baba ve oğul vadiye doğru ilerlerken, şeytan insan kılığında Hz. İbrahim’in karşısına çıkmıştır ve Allah’ın bu emrini yerine getirmesin diye aklını çelmeye çalışmıştır. Fakat Hz. İbrahim bu oyuna inanmamıştır.

Sonrasında baba, oğluna: “Ben seni rüyamda Allah için kurban ediyordum” diyerek rüyasını açıklamıştır. Oğlu ise bu duruma “Sana emrolunanı yap, babacığım! Beni kurban etmek istediğin zaman, beni iple sıkıca bağla ki benden sana karşı, bir şey isabet edip de ecrim eksilmesin. Beni boğazlamak için yatırdığın zaman, yüzükoyun yatır, alnımı yere getir. Çünkü yüzüme bakınca kalbin incelir ve bu durumun Allah’ın sana emrettiği şeyi yerine getirmene engel olabileceğinden korkarım!” diyerek yanıt vermiştir.

Hz. İbrahim oğlunun dediğini yapmış fakat bıçak kesmemiştir. Hz. İbrahim ve oğlunun samimi teslimiyetleri karşısında Yüce Allah, “Ey İbrahim! Gerçekten rüyanı doğrulayıp onayladın. Biz iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Bu gerçekten çok açık bir imtihandır” (Sâffât 37-103/106) şeklinde seslenmiştir.

Ardından Cebrail Aleyhisselam aracılığıyla Allah katından kurbanlık gönderilmiş ve Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o bizim mü’min kullarımızdandır.” (Sâffât 37-107/111)

Bu kıssa Hz. İbrahim’in Allah’a itaatini, oğlu Hz. İsmal’in ise hem Allah’ın emrine hem de babasına teslimiyetini gösteren en güzel örneklerden biridir. İşte bu olay sonrası bütün İslam âlemi her yıl zilhicce ayının 10. Gününden başlayarak 4 gün boyunca aynı teslimiyet ve inanç ile kurban ibadetini yerine getirmekte ve Allah’ı anmaktadır.

Bizleri Allah’a ve birbirimize yakınlaştıran, kardeşlik bilincimizi artıran, yardımlaşma ve dayanışma gibi değerlerimizi ön plana çıkaran, yoksulla, muhtaçla, yardıma ihtiyacı olanlarla aşımızı paylaşmamıza vesile olan, aynı sofrada bir araya getiren, çoğaltan, küskünlüklerimizi unutturan, affettiren ve daha nice güzellikleri heybemize dolduran Kurban Bayramı’mızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Sevgili okurlarım başta olmak üzere bütün İslam âleminin Kurban Bayramı mübarek olsun.