Tek Suç Fay Hattının Mı?
Türkiye deprem bölgesinde olmasından deprem haberlerini çok sık duyuyoruz. Öyle ufak şiddette de değil! Yıkıcı olan cinsten. Deprem biz var oldukça her zaman karşımıza çıkacak doğal olayların başında. Ve biz her an deprem gelir mi diye beklemekteyiz. Haber bültenlerinden enkazdan çıkarılan vatandaşlarımıza dualar okuyup, ahlar edip, içler çekip yaşamaktayız. Bu adı üstünde doğal afet buna engel olunması mümkün değil. Ama bazı önlemlerle zararı en aza indirmek mümkün. Dünyada pek çok doğal afet mevcut. Ama bizler Allahtan gelene ne yapılır ki deyip susmamalıyız. Önlemleri almalı, geride keşke bunu da yapsaydım dememeliyiz. Nasıl önlemler almalıyız? Önce millet olarak deprem konusunda yeterli bilgi sahibi değiliz. En başta halk bilinçlendirilmeli. Bir deprem anında nereye sığınılmalı, nasıl davranılmalı bunların eğitimi verilmeli. Vatandaşa düşen görev bu. Birde devletimize düşen görevler var. Bunlar eski binaların onarılması, çatlak binaların yerleşime açılmaması, depremde zarar görmüş binaların hemen boşaltılması, kentsel dönüşüm projelerinin arttırılması gibi önlemler yapılmalıdır. Türkiye de pek çok eski bina, gecekondu hala var olmakta. Ama akıllara şu soru da gelmiyor değil, enkazda yıkılan binalar gecekondular mı yüksek katlı binalar mı? Görüyoruz ki yüksek katlı binalar daha zarar görmekte. Bunun nedeni insanların ihmalkarlığı mı? İnşaatta dayanıksız malzemeler kullanılması mı, az masraf ile çok iş yapma düşüncesi mi? Bunları sormak bile acıyken doğruluğunu düşünmek kabullenilir şey değil. Çünkü o binada ölenler, yaralananlar başka milletin insanı değil bizim ülkemizin insanları. Başka milletin insanı olsa dahi yapılmamalı ama ne yazık ki insanoğlunun olduğu her yerde hile, kolaya kaçma, ihmalkarlık her zaman vardır.
Deprem ile ülke olarak çok can kaybı yaşadık ve hala yaşamaktayız. Ama biliyoruz ki milletimiz ülkesinin zor anında her zaman birlik olup her yerden koşarak yardıma gelen millettir. Yardımseverliği, merhameti, içgüdüsü yüksek bir milletiz. Bu yönümüzle ne kadar gurur duysak az. Savaşta, barışta, depremde, selde, yangında her daim birlik olmamız ile örnek bir milletiz. Rabbim bu milleti daha büyük acılarla sınamasın.
En son yaşadığımız İzmir depremi ile acı dolu günler yaşadık. Ne hayatlar sonlandı, ne mucizeler hayata tutundu. 65 saat, 91 saat sonra minicik eller hayata tutundu. Ne açlık ne susuzluk onları kopardı. Mucizelere örnek olan olayları yaşadık. 114 vatandaşımızı kaybetmenin acısını yaşarken, 1035 vatandaşımız da yaralandı. Millet olarak acı günler geçiriyoruz. Ama yardımseverliğimiz her zaman devam ediyor. Anne babası enkazdan kalmış çocuklar, çocukları enkazdan kalmış anne babalar...
Türkiye pek çok depreme şahit olmuş bir ülkedir. Şahit olmakla kalmamış pek çok can kaybını da beraberinde getirmiştir. Önlem alınma gibi olanak varken halen binalar yıkılıyor, ocaklar sönüyor. Her olay karşısında neden diye sormazsak yarın bizler de o enkazın altında kalabiliriz. Duyarlı vatandaşlar olmak ülkemize karşı borcumuzdur. Umarız bir daha yaşamayız.
Millet olarak dilimizde tek cümle,
Deprem öldürmez, bina ölüme sebep olur.