Tarih tekerrürden ibarettir
Tarihler 1700’leri gösterdiğinde Rusya ile İsveç arasındaki mücadele artmış, Osmanlı sınırlarına kadar ulaşmıştı. Rus Kralı Deli Petro ile İsveç Kralı XII. Şarl arasındaki bu mücadele de Osmanlı’da taraf olmak zorunda kalmıştı. Poltava’da meydana gelen savaşı Rusya kazanmış, Deli Petro İsveç Kralı Şarl’ı Osmanlı topraklarına kadar takip etmişti. Osmanlı’ya sığınan İsveçli Şarl tam beş yıl boyunca Osmanlı topraklarında yaşayacak bu sebeple de “Demirbaş Şarl” olarak tarihimizde yer tutacaktı. Tabi Rus Kralı Deli Petro, İsveç kralını Osmanlı Devleti’nden geri isteyecek, ancak Osmanlı Devleti kralı teslim etmeyecekti.
Bu sebeple Osmanlı ile Rusya arasında ünlü Prut muharebesi meydana gelmişti. Osmanlı ordusunun kesin zaferiyle biten muharebe sonrası, Deli Petro ile antlaşma sağlanmış İsveç Kralı Şarl memleketine gönderilmişti.
İsveç Kralı Şarl yüzyıllar önce İslam ülkesi Osmanlı’da beş yıl boyunca misafir edilmiş, gayrimüslim olarak rahatça ibadetini yapmış can ve mal güvenliği sağlanmıştı. Ancak sözde medeniyet olan, herkesin özgür olduğu İskandinav yarımadasında bugünlerde ateist bir toplum meydana gelmiş ve İslam’a olan nefret zirveye çıkmıştır.
Bizlerin yüzyıllar önce ulaştığı medeniyete günümüzde dahi erişemeyen bu toplumda İslam’ın kutsal kitabına karşı ağır nefret suçu işlenmiştir. İsveç hükümetinin vatanımıza kast edenleri ülkesinde barındırıp onlara destek çıkması ayrı bir sorunken, üzerine birde İslam’a hakaret edilmesi, Türk toplumunun en kutsallarına hakaret edilmesi asla kabul edilemez.
Hepimizin bildiği üzere “Tarih tekerrürden ibarettir.” Bundan yıllar önce yine bir Rus tehlikesine karşı ülkemizden yardım isteyen İsveç ile bugün aynı olayı yaşamaktayız. O zaman fazlasıyla yardım ettiğimiz İsveç’in bugün de bizden medet umması şaşılacak bir durum değildir. NATO’ya girmek için Türk’ün ağzına bakan bir toplumun Türk’ün en değerlilerine hakaret etmesi anlaşılır durum değildir.