Sokak Hayvanlarına Duyarlılık
Bir kez olsun bir sokak köpeğini sevmemiş, hayatında hiç kuşlara yemek vermemiş ya da bir sokak kedisi için kapısının önüne su bırakmamış ‘insanlar’ nedeniyle sokak hayvanları hep yanlış algılanmaktadır. Pis, hastalıklı ve uzak durulması gereken canlılar oldukları düşünülen sokaktaki dostlarımız aslında sadece biraz sevgi görmeyi bekleyen, karınlarını doyurmak için uğraşan, kimi zaman ise sadece insanlardan korktukları için gergin tavırlar sergileyebilen varlıklardır. Sokaktaki canları yok saymaya, hayatınızı yaşamaya devam edebilirsiniz ama onlar dışarıda ve yardıma muhtaç şekilde beklemekteler. Bu listenin duyarsız insanlarımız için bir empati kaynağı olması dileği ile…
Emin olun, biz insanlar olarak kimi zaman onlar kadar paylaşımcı olamıyoruz. Sokaktaki hayvanlar küçük bir kap yemeğin etrafında toplanarak beslenebilirler çünkü onlar açlığın ne olduğunu en iyi bilenlerdir.
Hepimizin bildiği üzere kış aylarında sokak hayvanları için besin bulmak oldukça zorlaşır. Herkes sokak hayvanlarının bir şekilde yiyecek bulduğunu zannetmektedir ya da böyle düşünerek içlerini rahatlatmaktadır fakat durumun bununla yakından uzaktan alakası yoktur. Kar yağdığı zamanlarda kuşların besin bulması neredeyse imkansızdır. Bununla beraber kedi ve köpekler için ise çöpler dışında bir seçenek bulunmamaktadır. Çoğu insan yemek atıklarını poşetlerle atar ve bu poşetlerin ağızları sımsıkı kapalıdır. Bu durumda sokak hayvanlarının yemek bulmasını beklemek hayalperestliktir. Yaz aylarında ise ısınan havalar nedeniyle sokaktaki canlıların su ihtiyacı artar. Kendinizi düşünün. Sıcak bir yaz gününde sokakta su bulabiliyor musunuz? Tabi ki hayır, gidip satın almanız gerekiyor ama onların böyle bir şansı yok. Doğal olarak biz su vermediğimiz sürece sokaktaki dostlarımız susuz kalmaktadır.
Sokaklardan toplanan canlıların barınaklara götürülmesi çoğu insan tarafından desteklenmektedir. Oysa durum bu kadar basit değildir. Barınaklar birçok sokak hayvanı için ölüm anlamına gelmektedir. Hayvanların dar alanlarda bir arada yaşaması sonucu birbirlerine bulaştırdıkları hastalıklar nedeniyle ölme ihtimalleri yüksektir. Kapasitesini aşan barınaklardaki hayvanlar yer açmak amacıyla öldürülebilir. Yeterli besin olmaması durumunda hayvanlar yine ölebilir. Tek tek beslenme yapılmadığı için hayvanlar yemek yüzünden kavga edebilir ve güçsüz olanlar hayatta kalamayabilir. Bu nedenle hayvan barınaklarını sık sık ziyaret etmek, yeri geldiğinde gönüllü olmak ve yardımcı olmaya çalışmak, ilaç, besin, barınma ihtiyaçlarının ortaya çıkması durumunda yardımda bulunmak aslında her insanın yapması gerekenler arasındadır.
Sokak hayvanları ile ilgili korkular daha bir çocukken oluşmaya başlar. Aileleri tarafından hastalıklı hayvanlara dokunmaması yönünde uyarılan çocuklar hastalık kapabileceklerini düşünerek hayvanlardan uzak durmaya çalışırlar. Oysa hayvanlardaki çoğu hastalık insanlara bulaşmamaktadır. Tam tersi hasta bir canlı ile karşılaşıldığında yardım edilmelidir. Sokak hayvanlarına ücretsiz bakan veterinerlere başvurulabilir, hayvanlara en azından iyileşene kadar geçici yuva bulunabilir.
Sokak hayvanları hiçbir sebep yokken insanlara saldırmazlar. Genellikle hayvanların heyecanlı hareketleri insanlar tarafından yanlış algılanır ve saldırganlık zannedilebilir. Oysa çoğu zaman sokaktaki dostlarımız sadece biraz sevgi ve ilgi görmek istemektedir.
Bir canlının sorumluluğunu almak herkesin altından kalkabileceği bir şey değildir. Hayvanların hediye edilmesinin ardından bu sorumluluğu kaldıramayan insanlar canlı dostlarını sokağa terk etmeyi seçerler. Bu bir canlıya yapılabilecek en acımasız şeylerden biridir. Lütfen daha duyarlı ve bilinçli olalım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.