Sevilay DEMİREL
SİZİN SANATÇILARINIZ MI SİYASETÇİ, YOKSA SİZLER Mİ SANATÇISINIZ?SİZİN SANATÇILARINIZ MI SİYASETÇİ, YOKSA SİZLER Mİ SANATÇISINIZ?
Sanat sanat için midir, yoksa toplum için mi?
Önceki gün çatıya çekiç olma niyetindeki bir televizyon kanalında sokaktaki insanlarla yapılan bir röportajda, muhabir vatandaşa; “Sanatçıların Başbakan ile fotoğraf çektirmesini nasıl buluyorsunuz?” diye soruyordu. Montajda kesme ve biçmelerden arta kalan bölümler servis edildi.
Sanatçılar ve eserleri de hep en sıcak tartışmaların baş aktörü olmuştur. Hemen hepimiz sanatın toplum için mi, yoksa sanat için mi yapılması gerektiğini düşünmüş ve kendimizce bir cevap bulmuşuzdur.
Bana göre bu konudaki en unutulmayacak tartışma, yaklaşık yirmi yıl önce Ankara’da bulunan bir heykel nedeniyle yaşanmış ve o tartışmadan geriye şu sözler kalmıştır: “Ahlaksızlığın adını sanat koymuşlar. Ben böyle sanatın içine tüküreyim!”
Evet bana göre de o gün söylenen bu sözler çok yerinde ve doğruydu. O vakitler bu söz üzerine sanat ve sanatçının dostu olduklarını iddia eden sözde aydınlarımız ve siyasetçilerimiz “sanatçılar özgür olmalı” diye ki ben de öyle düşünüyorum, ortalığı yakıp kavurmuşlardı. Aynı tipler bugün, Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesi’ni açıkladığı toplantıya katılan sanatçılara linç girişiminde bulunuyor, sosyal medyada karalama kampanyaları düzenliyorlar.
Neymiş;
Sanatçı tarafsız olmalıymış.
Davete katılan sanatçılar tarihin kara sayfalarına yazılmışlarmış.
Hayır efendim, kimse tarafsız olmak zorunda değil. Öyleyse dün Gezi olaylarında ortalığı yıkan, yakan sizlerle, kol kola yürüyen, basın açıklamaları yapan, yere göğe sığdıramadığınız, “Neden hala anlamıyorsunuz mesele sadece birkaç ağaç değil” diyen “Türkiye’nin aydın sanatçıları” olarak nitelendirdiğiniz kişiler neden tarafsız değillerdi?
Sizin sanatçılarınız mı siyasetçi, yoksa sizler mi sanatçısınız?
Dün mü aklınız başınızda değildi, yoksa bugün mü?
Yıllarca sizin gibi olmayan, size benzemeyen, sizin istediğiniz gibi yazmayan-çizmeyen aydınları, düşünürleri, sanatçıları, yazarları sürgün ettiniz, kelepçe taktınız. Bunu yaparken de hiç utanıp sıkılmadınız. Bu yetmezmiş gibi şimdi de mızıkçı çocuklar gibi haddiniz olmamasına rağmen çıkıp, Başbakanına sorunlarını ileten sanatçıları ve sanatçısına sahip çıkan bir Başbakan’ı yargılamaya çalışıyorsunuz.
Hakk’ın rahmetine kavuşan halkın sanatçısı Murat Göğebakan’a (Rabbim merhametiyle muamele etsin) bile, sadece Başbakan Erdoğan’a şarkı yazdığı, O’nu sevdiğini söylediği için sosyal medyada “Fatiha’nı şarkı yazdıkların okusun” diyebilecek kadar alçalabilen insanlar, nerde kaldı sizin “Sevgi, Saygı, Birlik, Dirlik” sloganınız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.