SİYASİ TERÖR VEYA MİLLİ UYARI!
Bu yazının yazıldığı saatlerde henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Anayasa değişikliği teklifi görüşülmeye başlanmamıştı. Ancak görünen o ki, verilen mesajlara bakıldığında, gelecek günler ülkeyi yeni bir siyasi çalkantıya, kaosa sürükleyecek gibi. Bunu bazı siyasilerimizin akıl almaz demeçlerine baktığımızda görmemiz mümkün. Örneğin; "Başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz", “Seni Asla Başkan Seçtirmeyeceğiz” ve daha benzeri birçok mesaj.
Beni takip eden değerli okurlarım bilirler, bu güne kadar hiçbir siyasi partiyi veya siyasetçiyi asla hedef almadım, eleştirmedim. Çünkü benim meselem, kavgam, başta sinsi terör örgütü Fetö olmak üzere, PKK, DEAŞ, DHKP-C ve diğer millet düşmanları. Hainler, alçaklar ve bu ülkenin kanını emen vampirler, evlatlarımızın kanlarını döken, bu ülkeyi bölüp parçalamak isteyen, bizi kul- köle yapmak için her türlü entrikayı çeviren, emperyal güçlerdir.
Beni bu şekilde yazmaya sevk eden unsur; halk kardeşlik türküleri söylerken, Ülkemize yönelik düşmanca tavırları birleşerek nasıl bertaraf ederiz diye düşünürken, et-tırnak olurken, birlik ve beraberlik mesajları verirken, bütün dünyaya meydan okuyup, hainlere diz çöktürürken, düşmanın yüreğine korku salarken, siyasilerimizin akıl almaz davranışları ve mesajlarıdır.
Yaşanan ve yaşanacak olaylar, (Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir.) siyasilerin halkın nasıl fersah fersah gerisinde kaldıklarını göstermektedir. Ömrünüzde bir kez olsun, halka dönüp bir bakın, halk ne tür fedakârlıklar yapıyor, sizlerden ne istiyor? Sadece bakın ve görmeye çalışın. Ülkeniz için birlik olun, karartılmaya, işgal edilmeye çalışılan bu Devlete sahip çıkın. Kavga kültürü değil, barış kültürü geliştirin. Halk çok mu şey istiyor?
Daha dün İzmir de Kahraman Polisimiz, bir tek kişinin burnu kanamasın diye kendi canını feda etmedi mi? Fethi Sekin şahidimizin kanı daha kurumadı. Sizler ülke de siyasi bir bunalım yaratmak isterken, bu siyasi kaosun hiç düşündünüz mü Ülkemiz için, Ankara, İstanbul, Kayseri saldırılarından kat kat daha büyük bir saldırı olacağını? Düşmanın ekmeğine yağ sürdüğünüzün farkındamısınız?
Siz halkın önünden gidip yol göstereceğinize, halk size yol gösteriyor, ikazlarda bulunuyor, yapmayın, etmeyin, kendinize gelin diyor. Bakın ülkeyi kan gölüne döndürdüler, birlik olun, çözüm yolu bulun, akan bu kanı durdurun diyor. Barış ve birlik mesajları verin, YENİ KAPI RUHUNA GERİ DÖNÜN diyor… Yanlış mı diyor?
Ve halk haykırıyor !!!
TARTIŞTIĞINIZ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ BENİM MESELEM. BIRAKIN BİRBİRİNİZLE KAVGAYI. BANA SORUN, BIRAKIN KARARI BEN VEREYİM...
Unutmayın ki, sizi oraya bu halk getirdi. Getirdiği gibi de götürmesini bilir. Neyin kavgasını kimin için veriyorsunuz. Şayet halkın kavgasını halk için veriyorsanız, bırakın vermeyin, halk kendi kavgasını kendi verir. Halk kendisinin ne olduğunu, nasıl bir anlayış ve düşünceye sahip olduğunu, 15 Temmuzda tüm Cihan-ı Âleme gösterdi. Dünya milletleri arasında bir kez daha, onuru ile şanı ile şerefi ile birincilik kürsüsündeki yerini korudu. Koyun sandığı önüne kime hangi mesajı vermek istiyorsa verir, siz merak etmeyin. Kuşkunuz olmasın. Halka güvenmeyen siyasilerin, tarihin karanlık sayfalarında yerini aldığını hepiniz bilirsiniz. Türkiye'nin siyasi partiler mezarlığı olduğunu da unutmayın.
Halkın söylediklerine kulak verin ; "Bilmiyorsanız söyleyelim, görmüyorsanız gösterelim. Defalarca söylendi ama bir kez daha söyleyelim. Emperyal güçler, 15 Temmuzda yapamadıklarını, büyütüp besledikleri, kendi adlarına hareket eden, vekâlet savaş veren, terör örgütleri ile ajanları ile uşakları ile katliam yapıp, intikam almaya çalışıyorlar. Hangi terör örgütünü kurduklarını, arkalarında olduklarını, yalan ve ikiyüzlülüklerini saklama gereği bile duymadan bas bas bağırıyorlar; "Bütün katliamları yapanlar bizleriz. PKK'yı, Deaş'ı, Fetö'yü kuranda, destekleyenlerde bizleriz, size savaş açtık, bu savaş sizi yok edinceye kadar durmayacak" diye. Emperyal güçlerin bu bağırtılarını, sağır sultan bile duydu. Siz duymadınız mı ki, hala birbirinize yapmadığınızı bırakmıyorsunuz? Bunun için mi sizi vekil tayin edip, Meclise yolladık. Halk olarak, “o vekâleti nasıl vermişsek, öyle de almasını biliriz. Şayet kafanızda bu halk cahildir hiçbir şeyden anlamaz diyorsanız, hayatınızın yanılgısını yaşıyorsunuz demektir. Tam aksine, sizlerden daha aydın, daha ileri, daha gerçekçiyiz. Sizi oraya biz yolladık, sakın unutmayın son sözü ben söylerim.” Diyor halk.
Çok açık söyleyelim, yeteri kadar başımızda terör belası var. Halk, "SİYASİ TERÖR" istemiyor. Siyasi kaos istemiyor. Meclisin tıkanmasını istemiyor. Ülkemiz, son derece kritik bir zamandan geçiyor. Siyasetin tıkanmasına tahammülü olmayan olaylar yaşıyoruz. Daha nasıl anlatalım, daha nasıl söyleyelim. Önceden de defalarca yazdık, çizdik. Bırakın kararı halk versin diye. Demokrasinin kuralı bu değil mi?
Beğenmeyebilir misiniz ? Olabilir. Eleştirebilir misiniz? Tabi ki. Bunları dile getirebilir misiniz? Elbette. Halka ne istiyorsanız onu anlatabilirmisiniz? Sonuna kadar. Peki, sorun ne? Siz neyin mücadelesini verip kavga ediyorsunuz? Halkın önüne getirirsiniz karşı olduğunuz hususları tek tek anlatırsınız. Şayet halk cahil ! anlamaz diyorsanız, defalarca anlatır, İzah edersiniz. Halk da neyi ne kadar anladığını sandıkta anlatır. Bu kadar basit. Bunu karmaşık, çözümsüz, sıkıntılı hale getirmek, gırtlak gırtlağa kavga etmek kime ne yarar sağlar? Halka yarar sağlamadığı kesin.
O halde, bu siyasi terör kime ne yarar sağlar, halkı ne duruma sokar, halk olarak hadi onu da biz söyleyelim. Ülkeyi, kaosa, ayrışmaya götürürsünüz, insanları bir birine düşman edersiniz. Ülke de iç savaş çıkarmak için ellerini ovuşturanların işlerini kolaylaştırırsınız. Unutmayın, düşman pusuda yatmış fırsat kolluyor. Bu fırsatı vermeyin.
Bütün siyasileri halk olarak son kez uyarıyoruz. Mecliste kimsenin terör estirmesini istemiyoruz. Her şey demokrasinin kurallarına göre olmalı. Ama demokrasiden ne anladığınızı da anlamış değiliz. Çözemediğiniz ayan beyan ortada. Koyun sandığı önümüze biz çözelim.
Aksi halde halk olarak biz, sizi o önümüze koymaktan çekindiğiniz sandığa gömeriz...
YETER ARTIK SÖZ MİLLETİN. ÜLKE YANGININ TAM ORTASINDA. BIRAKIN GAZ BİDONLARINIZI. YA SU GETİRİN SİZ SÖNDÜRÜN, YA DA GÖLGE ETMEYİN, BIRAKIN O YANGINI BİZ SÖNDÜRELİNM. ..
İSMET TAŞ
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.