Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

Siyaset Arenasında Haddi Aşmak

Siyaset Arenasında Haddi Aşmak

“Hadd” sınır, çizgi. İnsan hayatı hem zaman, hem uyulması gereken kurallarla sınırlı. Ömür denilen süreçte insanın uyması gereken kurallar manzumesine “Hadd” denilmektedir. Yaşadığı sürece insan, söz konusu kurallara uymak zorunda. Kural dışına çıkıldığı zaman “Haddi aşmak ”denilmektedir. Yani çizgi dışılık ve karşılığında ceza bulunmaktadır.
Çok farklı ve değişik bir zaman diliminden geçiyoruz. Başka bir deyimle geçmişte örneği olmayan bir toplumsal anlayışla iç içeyiz.
Bir tarafta hayatın güzelliği ve mutluluğu, öbür tarafta yaratılış gayesinden saptırmak için kurulan tuzaklar.  Güzelliğin aksine çirkinlikler daha ağır basmaktadır.
Yukarıda işaret edilen ortamın en canlı örneği seçimler dolayısı ile siyaset arenasında yaşanmaktadır. Önünde toplanan birkaç kelleye hitap etmeği meziyet sayan düşünce fukarası siyasetçiler kafasındakileri etrafına saçmayı marifet saymakta.
Milletimizin sahip olduğu değerler birden ve hiç yoktan, tesadüfen elde edilmiş değildir. Zengin ve tarihin derinliklerine inen bir geçmişe sahiptir ve kaldıracağını ilan ettiği değerlerin ve değer yargılarının bir an yok sayılması ancak sefilliktir.
“Haddi aşmanın” bir diğer eş anlamlısı “züppelik” olsa gerek. Okumadan, araştırmadan kendi gibi karşısındakilere fukara düşünceler saçan geri zekâlıları gördükçe insanın “Aklıma mukayyet ol Rabbim!” demekten başka çıkar yol bulamıyor.
İslâm ve Hz. Peygamber hakkında en küçük bilgi sahibi olmayan akıl fukarası siyaset uğruna ne herzeler kusuyor.
“Hz. Peygamber döneminde din dersi mecburi miydi?” Böylesine akıl fukarası bir beynin herzesine insan ne gözünü ne kulağını kapatamaz.
 Azametli tarihin derinliklerinden nasipsiz saldırıyor, salya saçıyor.  
Kendilerine tanınan özgürlüğün tadına varmak yerine haince ve değerlere saldırarak kullananlar için lügatte kelime bulunmuyor. Seçim atmosferi haddini tecavüz eden yığınla insan örneğini canlı görüntülemektedir.  Hiç bir siyasi tercih ve düşünceniz olmasa bile atmosferden etkilenilmektedir.
Fahr-i Kâinat Efendimiz “Kendini bilen Rabbını bilir” hadisi ile büyük bir gerçeği en güzel şekilde ifade etmektedir. Büyük insan Hz. Yunus gereceği ne güzel dile getiriyor:
“İlim ilim demektir
İlim kendin bilmektir
 Sen kendini bilmezsin
 Ya nice okumaktır?”
Siyaset sahnesinin kuklalarının saldırılarına kısa bir süre daha tahammül edeceğiz galiba.
İlim, irfan, hikmet ve iman nimetinden nasiplenmemiş, herkesi kendi gibi hayat telakkisi terörden ibaret ve bununla övünen zavallı güruha içine düştükleri çukurda hayatınıza devam edin, demekten başka söz bulunmuyor. Ama kendilerine en güzel ders 7 Haziranda verilecek ve en büyük korktukları barajda boğulacaklardır.
GÜNÜN HİKMETİ   
“Davranışlarında ölçülü ve dengeli ol, sesini yükseltme: çünkü, unutma ki, seslerin en çirkini eşeğin anırmasıdır...”
Kur’an-ı Kerim, Lokman Suresi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR