Sincan Belediyesi ne yapmaya çalışıyor?
Sincan Belediyesi ne yapmaya çalışıyor; gerçekten çok merak ediyorum.
Önümüzdeki aylarda “hobi bahçeleriyle ilgili yasal düzenleme yapılacağı” bekleniyor ve malum sorunlar nedeniyle “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut ve arsa projesi” hayata geçirilirken, Sincan Belediyesi neyle uğraşıyor biliyor musunuz?
Bazı hobi bahçelerine adeta savaş açmış; sahiplerine yüklü para cezaları kesiyor, üzerlerindeki yapılar için “yıkın yoksa biz yıkacağız” yazıları gönderiyor.
Bunlar öyle rutin işler gibi durmuyor.
AK Parti Hükümeti için hayati öneme sahip 2023 seçimleri arifesinde, yine AK Partili bir belediye eliyle böyle adımlar atılıyor oluşu “ne yapılmaya çalışılıyor” sorularını gündeme getiriyor.
Şöyle ki:
Başkent’imizin çevre ilçelerinden olan Sincan’ın eski adları ile pekçok “köyü”nde pekçok hobi bahçesi bulunuyor.
“Köyü” diyorum çünkü, düne kadar yani Büyükşehir Yasası öncesine kadar buraların yasal statüsü bu idi.
“Köylerde” bağ bahçe olmayacak da ne olacak? Buralarda mı betona gömülmek zorunda?
Velhasıl…
İmarlı, havuzlu, villalı çiftlik sahibi olmalarının hayalini bile kuramayacak durumdaki dar ve orta gelirli vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya dönük olarak oluşmuş doğal yaşam alanlarıdır buralar.
“Köy” oldukları için “imarlı” değiller haliyle; yasal statüleri “tarla” olarak geçiyor.
Ve tarlalarda ne yapılır ise o yapılıyor buralarda.
Şehrin bunaltıcı havasından, trafiğinden bunalıp arada bir doğayla baş başa olup, kafa dinlemek, stres atmak isteyen aileler kendi çaplarında meyve sebze yetiştiriyor, çocuklar tablet yerine toprakla, bağ bahçeyle haşır neşir oluyor.
Fena mı, günah mı?
Bu yapılırken de en doğal tuvalet ihtiyacı için, arada bir başlarını sokup, güneşten, yağmurdan korunmak için yapılara ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada, bahçelere bütçelere göre değişik yapılar inşa edilmiş.
Tamam “tarla” üzerine bu şekilde yapılar inşa edilmesi mevcut yasal mevzuata aykırı.
İyi de kardeşim, şimdiye kadar neredeydiniz, bu bir. Bu bahçeler, üzerlerindeki yapılar bir gecede mi yapıldı, gizli saklı mı yapıldı?
İkincisi dar ve orta gelirli vatandaşların bu ihtiyacını belediyeler, diğer kamu kurumları karşılıyordu da ona rağmen mi bu yapılar yapıldı, bu da iki?
Özelde belediyeler, genelde devlet vatandaşın bu ihtiyacını karşılamaya dönük herhangi bir adım atmamış, aileler de çözüm yollarını kendileri açmış.
Doğada doğal yaşam dar ve orta gelirli insanların da hakkı olamaz mı? Zengin dilediği arsa üzerine dilediği villaları, çiftlikleri kurabilirken, dar ve orta gelirli vatandaşlar 300-500 metre karelik arazi üzerinde meyve sebze yetiştirmek için orada başlarını sokacak bir yapı yapmış çok mu?
Şimdi kimi belediyeler gibi Sincan Belediyesi, çıkmış, örneğin İncirlik Mahallesi’nde (köyünde) kimi hobi bahçeleri için “bunlar kaçak” deyip para cezaları kesiyor, yıkım kararları alıyor.
Bu bahçeler içinde, İmar Barışı kapsamında Çevre Bakanlığı’nca Yapı Kayıt Belgesi verilmiş olanlar bile var.
Belediye kafasına göre, kiminin Yapı Kayıt Belgesi için “iptal edilmiş” diyor, kimininki için “siz aslında buraya Yapı Kayıt Belgesi alamazdınız, bu belge geçerli değil” diyerek, Çevre Bakanlığı’nın verdiği resmi belgeyi yok sayıyor. Kimi bahçelerle ilgili ise hiçbir işlem yapmıyor. Acayip karışık, birbiriyle çelişen işler içinde belediye anlayacağınız.
Eyyy Sincan Belediyesi’nin değerli yöneticileri, koca Sincan’ın sayısız “köyü”nün bilmem kaç yüz bin dönüm tarlalarından uygun olan 100-200 dönümünü vatandaşın bu ihtiyacına yönelik olarak düzenlediniz de yüzüne mi bakılmadı?
Böyle yerler oluşturup, alt yapısını, yolunu yapıp, elektriğini, suyunu çekip uygun fiyata vatandaşlara satmak istediniz de alan mı olmadı?
Vatandaşın ihtiyacını gidermeye yönelik olarak tek bir adım atamamışsınız, şimdi kalkmış, çözümünü kendisi üretmiş olan aileleri cezalandırmaya çalışıyorsunuz.
Buradaki “doğallığı” göremeyip, “neyin nasıl ortaya çıktığı” sorgulamasını yapamadığınız gibi soruna yasal düzenleme ile çözüm arayışındaki Hükümet’e, mensubu olduğunuz iktidara zarar vermiş oluyorsunuz.
Hem de şu hayati önemdeki seçim arifesinde?
Kestiğiniz para cezalarını ödeyemedi diyelim vatandaş. Elleriyle inşa ettiği yapısını yıkmaya da gönlü razı olmadı. Ne yapacaksınız? Kepçeleri dayayıp, yıkacak mısınız? Türkiye’nin göbeğinde, seçim arifesinde böyle bir görüntü kime yarar, kime zarar verir?
Değerli okurlar…
Bu çok hassas bir konu. Bahçe sahibi vatandaşlar yüzde yüz “haksız”, yüzde yüz “suçlu” değiller. Devletin de ciddi ihmal ve iş bilmezliği var işin bu noktaya gelmesinde. Hükümet de bunu görüyor. Nitekim çözümün yıkım olmadığını görüyor, başka çözüm yolları arıyor.
İmar Barışı’ndan bahçe sahiplerinin de faydalanmasına göz yumulması bu noktada atılmış bir adımdı. İmar Yasası’nda bazı değişiklikler yapılıp, “köy” sınırları genişletildi, tarla üzerine yapı yapımı esnetildi, bu da ikinci bir adımdı. Şimdi bir milat oluşturulup, öncesindeki bahçelere yasal statü kazandırarak tüm tartışmaları sonlandıracak yeni bir yasal düzenleme yapılması bekleniyor. Yasanın seçimden önce çıkması öngörülüyor.
Sincan Belediyesi bunları nasıl göremiyor?
Kasıt mı var, acemilik mi, iş bilmezlik mi?..
Tüm bunlar Belediye Başkanı Murat Ercan Bey’in bilgisini dışında gelişiyor olabilir mi?
Ne iş ben anlamadım, varsa anlayan beri gelsin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.