"Sınavlar kapımızda Aklımız başımızda "
Milyonlarca gencin geleceğini belirleyecek olan üniversite sınavı için sayılı günler kaldı. Sürecin nasıl değerlendirilmesi gerektiği 5 maddede gazetemize anlatan Eğitim Yönetimi Uzmanı Behçet Karabulut, “Yarış her zaman son düzlükte kazanılır” dedi.
Türkiye genelinde yapılacak ve 3 milyon 36 bin 945 kişinin başvurduğu Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) son bir ay kaldı. 8 Haziran’da Temel Yeterlilik Testi (TYT), 9 Haziran sabah Alan Yeterlilik (AYT), öğleden sonra ise Yabancı Dil Testleri (YDT) uygulanacak. Milyonlarca gencin geleceğini belirleyecek olan sınavın son bir ayının nasıl değerlendirmesi gerektiğini Eğitim Yönetimi Uzmanı Behçet Karabulut, 5 maddede gazetemize anlattı. Karabulut, üniversite sınavına girecek adayların ders çalışırken sıklıkla yaptığı hataları sıralarken, adaylara önemli tavsiyelerde bulundu. Sınav sürecinde son bir ayın önemine vurgu yapan Karabulut, “Yarış her zaman son düzlükte kazanılır. Bütün her şeyi bir kenara bırakacağız ve kalan son bir aylık sürece odaklanacağız” dedi.
“YAPILMASI GEREKEN 5 EYLEM VAR”
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na kalan son bir aylık sürece iyi odaklanılması gerektiğini ifade eden Eğitim Yönetimi Uzmanı Behçet Karabulut, sınav süreci le alakalı şunları aktardı:
“Yarış her zaman son düzlükte kazanılır. Yarışmacıların ilk başta piste çıktıkları zaman hepsi aynı heyecanla, aynı kararlılıkla, gong seslerini duydukları anda fırlarlar. O yüzden ilk başta baktığımız zaman aslında herkesin kazanacağını zannedersiniz. Ama yarış her zaman son düzlükte kazanılan bir şeydir. Sonuçta bu bir başarı sınavı, yetenek sınavı değil. Eylül'den itibaren öğrencilerimizin çoğu çeşitli kurslara, dershanelere, özel okullara giderek bir şekilde sınava motive olmuştur. Şimdi bunları hiç düşünmeden bir kere kenara atacağız. Sınav için kalan son bir aylık sürece odaklanacağız. Bu son bir ayda da yapılması gereken 5 tane eylem var.”
“VERİMLİ SAATLERİNİZDE ÇALIŞIN”
Birinci olarak ders çalışırken zamanlama konusunun iyi ayarlanmasının verimi daha da yükselteceğini söyleyen Karabulut, “Bu süreçte kendinizi çok iyi tanıdığınızdan dolayı, başta en verimli olduğunuz ve zihninizin en açık olduğu biyolojik saat dilimlerini artık biliyor olmanız lazım. Kim öğrenci sabah saatlerinde, kimi öğrenci öğlen saatlerinde kimi öğrenci de gece saatlerinde ders çalışamaz. Herkesin bilginin beyne aktarılma saatleri birbirinden farklıdır. Zamanlama konusu oldukça bireysel bir konu olmakla beraber, kişinin ders çalışma saatlerini kendine göre belirlemesi gerekir. Çünkü her insanın zihni, algılama gücü, çevresi, kapasitesi, potansiyeli birbirinden farklıdır. Temel mesele insanı kendini tanımasıdır. Gece saat 12’den önce mutlaka o gözler kapatılmalı. O saatlerden sonra yapılan çalışma tamamen bedensel bir çalışmadır. Şiddetli yorgunluk geçirir. Gündüz öğrenmiş olduğu dinlediği ve çalıştığın bilgilerin beyinde destelendiği, kalıcı hale geldiği, aynı zamanda bedenin kendini yenilediği dönemdir” şeklinde konuştu.
“ETRAFTAKİ BÜTÜN IŞIKLARI SÖNDÜRÜN”
Sınava sayılı günlerin kaldığı bu kritik süreçte, çevresel faktörlerden etkilenmemek adına bu alanlardan uzaklaşılması gerektiğini vurgulayan Karabulut, “İkincisi olarak diyeceğim etrafınızdaki ışıkları söndürün. Etraftaki bütün ışıkları söndürmezseniz kendi ışığınızı, başarının ışığını yakalayamazsınız. Etraftaki bütün ışıklar söndürülürse başarı ışığını görmeye başlarsınız. Bu son bir aylık süre içerisinde öğrenciler, ilk olarak arkadaşlık ilişkilerini söndürmelidir. Akabinde sosyal medya ışıklarını, sosyal aktivite ışıklarını, kendini rahat ve konfor sağlayan ev ortamı, yatma, uzanma, vakit kaybetme ışıkları söndürülmelidir. Bunları söndürmezseniz başarı ışığını görmezsiniz. Başarı üstünde görmek istiyorsanız bu dönemde hem duygusal hem fiziksel hem de iletişimsel konfor alanını terk etmeniz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
“ÇALIŞMA ALANINIZI İYİ SEÇİN”
Oldukça ferah ve uyku getirmeyecek alanlar seçilmesi konusunu dile getiren Karabulut, “Üçüncü olarak da çalışma alanı noktasında seçici olmak gerekiyor. Tek başınıza olduğunuz bir alandansa aile bireylerinin arada girip çıktığı bir yerde ders çalışmalarını öneririm” dedi. Karabulut sebebini ise şu sözlerle açıkladı:
“Çünkü öğrencinin bu aşamada dikkati kolaylıkla dağılabilir ve hayale kapılabilir. Aile bireyleri zaman zaman çalışma alanına dâhil olarak öğrenciyi daha diri tutar. Evin en havadar kısmı neresi ise orayı tercih edebilir. Aynı zamanda öğrenci dersleri ve bütün konuları tek tek yazılmalı. Ondan sonra çalışma odasına değil, varsa ortak alana koridora bu kâğıt asılmalı. Şimdiye kadar bitirmiş oldukları konuların yanına da tik atılmalı. Bunları gördükçe her gün sabah eve giderken ve evden çıkarken "bitirdiğim ve bitirmediğim konularla günlük karşılaşmış olman bilgilerde çağrışımı ortaya çıkarır.”
“SON 5 YILIN SORULARINA BAKIN”
Dördüncü ve en önemli maddelerinden birinin ise geçmiş yılların sınav soruları olduğunun altını çizen Karabulut, “Mutlaka ve mutlaka son 5 yılın sorularına bakın. Son 4 yılın sorularına baktıkları zaman beşinci yıldaki soruların onların yüzde 70’i ile aynı olduğunu görecekler. Dolayısıyla son 4 yılın sorularını ezberlemeleri lazım. Rakamları değişik çıkar. Metin de ufak bir oynama çıkar. Ama hep aynı çıkar. O yüzden son 4 yılın sorunlarını çok içselleştirerek çok önemseyerek ve not tutarak çok güzel bir şekilde ezberlercesine öğrenmeleri gerekiyor. Mutlaka bitirenler vardır ancak bitirmediyseniz de son 1 ay ki sınav sürecine muhakkak dâhil etmeniz gerekiyor” sözlerini kullandı.
“İKİ GÜNE BİR DENEME SINAVINA GİRİN”
Deneme sınavının oldukça gerekli olduğunu belirten Karabulut, minimum iki güne bir deneme sınavına girilmesi gerektiğini belirtti. Bir önceki deneme sınavının konularını öğrenmeden ikinci bir denemeye kesinlikle girilmemesi gerektiğini söyleyen Karabulut sözlerini şu cümlelerle noktaladı:
“Pazartesi deneme sınavına girdin. Salı günü deneme sınavındaki çözemediğin soruların konularını içselleştirmeden, bitirmeden, ikinci bir denemeyi asla girmemeli. Çoğu zaman seri deneme sınavına girme gibi bir durumla karşılaşıyoruz. Aynı şeyler yaparak farklı sonuçlar bekleyemezsin. Öncelikle daha önceki deneme sınavınızdaki açığınızı kapatmanız gerekiyor. Çok denemeye girmek puanını yükseltmez. Aksine sizi yorarak, özgüveninizi düşürür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.