Şimdinin İhtiyar Yaşı Eskinin Orta Yaşına Denk
Yapılan bir araştırma, insanların en fazla 120 ila 150 yaşına kadar yaşayabileceğini ortaya koydu. Hastalıkları önleyerek ya da tedavi ederek sağlıklı uzun yaşamın mümkün olmadığı belirlendi.
Yaşlanma ile stresle başa çıkma arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmanın sonuçları Nature Communications dergisinde yayımlandı.
Araştırma çerçevesinde, İngiltere ve ABD'den gönüllülerin tıbbi verilerine ve akıllı telefon uygulamasından toplanan verilere dayanılarak katılımcıların strese karşı dayanıklılığı ölçüldü. Bilim insanları, deneklerin yaşları ilerledikçe iyileşme kabiliyetinde düşüş görüldüğünü kaydetti.
Araştırmanın sonucunda, insanların en fazla 120 ila 150 yaşına kadar yaşayabileceği bildirildi.
Araştırmanın lideri Timothy V. Pyrkov, yaşlandıkça rahatsızlıkların iyileşmesi için gereken sürenin uzadığını ifade etti.
Çalışmada, en sağlıklı katılımcıların bile aynı temel yaşlanma kriterlerine sahip olduğuna dikkat çekilerek hastalıkları önleyerek ya da tedavi ederek sağlıklı uzun yaşamın mümkün olmadığı ortaya konuldu.
Araştırmaya katkıda bulanan bilim insanı Andrei Gudkov da yaşlanmayı geciktirici doğru tedaviler geliştirilmedikçe, yaşa bağlı hastalıkların önlenmesinin ve tedavisinin maksimum yaşam süresini değiştiremeyeceğini kaydetti.
Ne kadar tedavilerle yaşam uzatılmaya çalışılsa da pek mümkün gözükmüyor. Çünkü eskiye oranla günümüzde ölümlerin yaş ortalaması gün geçtikçe düşmekte. Buna ister gıdalardaki yapılan hileler, ister stres, ister çevre kirliliği ya da başka başka sebepleri saysak da eskilere oranla ölüm yaşının düşmesini açıklayamayız. Eskilerde 100 yaşını görmek doğal karşılanırdı. Hangimizin dedesi ya da ninesi gelmedi bu yaşlara. Elbet bir tanıdığımızın bu yaşlara geldiğini duyardık. Ama şimdilerde bırak 100 yaşını artık bu yaşlar 65 - 70 yaş grubuna kadar düşmekte. Buna sebep olan pek çok şey var tabiki de. İnsanlık nasıl doğayı kendi elleriyle bozduysa doğa da onun ölüm yaşını kısalttı. Biz tabiatın doğal dengesini bozarak küresel ısınma gibi bir faktörü doğurduk. Bunların bir bedeli olmalıydı elbet. Bu bedelin suçunu kimseye ya da hiçbir nesneye atmak yakışmaz. Çünkü sahibi ortada. Her şey bir düzen içinde olsaydı belki de şimdilerde de 100 yaşının üstünü görmek bizler için doğal karşılanacaktı.
İnsanlık eskiden doğaya ekiyor, topluyor ve onunla besleniyordu. Her aile ekim dikim yapardı. Yiyeceğini kendi yetiştirirdi. Dolayısıyla bir hileden, hormondan söz edilemezdi. Ama şimdi bakıyoruz ekmek şöyle dursun hazıra alışkın bir nesil olduk. Topraktan uzaklaştık. Bunların hepsi insanın yaşamına mal oldu. Vücuda alınan hormonlu gıdalar ömrü kısalttı. Üstüne kirli hava, stres, hazır gıda derken pek çok sebep birlik oldu ve insanın ömrü üstünde oyunlar kurdu. Sonra görüyoruz ki bu yaş grupları artık bilimsel araştırmalarda kalıyor. Gerçek üstü bir hal alıyor. Sağlıklı hayat geçirelim de yaş kaç olursa olsun der olduk artık. Her şeyin başı sağlık. Bunu ölüme yaklaştıkça daha çok anlıyor ve temennimizi bu doğrultuda kullanıyoruz. Eskilerin geri, uzun ve sağlıklı ömürlerin tez gelmesi temennisiyle. Sağlıkla kalın...