Sıcaklık Farkları Üzerine
Başkentimizde kışa ilerlerken bugünlerde daha belli olan sıcaklık farkları insanları kötü etkiliyor. Havadaki tüm ani değişimler vücudumuza zarar verir elbette ama bu ani değişimlerin özellikle sıcaklık üzerinden olması daha da hazırlıksız yakalanmamıza sebep oluyor. Çünkü sabah evimizden çıkarken mont giysek öğlen yanıyoruz, ceket giysek sabah donuyoruz. Başkentte bazı günler sıcaklık farkları 19 dereceye yaklaşıyor.
Başkentte özellikle öğle saatlerinde havanın bu derece sıcak olması güzel gibi görünse de aslında hasta olmamıza davetiye çıkarıyor. Gece ve sabaha doğru sert bir şekilde düşen sıcaklık gün içinde öğle saatlerine doğru inanılmaz yükseliyor. Bu durumda vücut direncimizi düşürerek enfeksiyon kaynaklı hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Hava durumundaki tüm ani değişikliklerde olduğu gibi sıcaklıktaki bu ani değişimler de insan vücudundaki mekanizmaları hazırlıksız yakalayarak hastalıklara neden oluyor. Sıcaklık farklarının böylesine keskinleştiği başkentimizde hastalığa yakalanmamak neredeyse kaçınılmaz oluyor. Özellikle sabah saatlerinde evlerinden işlerine çıkan insanlar soğuk havayı içlerine çektiklerinde burunlarında ve ciğerlerinde bir yanma hissediyordur. İşte bu denli farklılıklara uzmanlar ‘üst solunum yolu enfeksiyonlarını arttırıyor’ şeklinde yorum yapıyor.
Bazı uzmanlar bu sıcaklık farklılıklarının sadece fiziksel sağlığımızı değil psikolojimizi de etkilediğini söylüyor. Çünkü hava sıcaklıklarının gün içinde 15 derece yükselip düşmesinin insanlarda uyumsuzluk yarattığını belirtiyorlar. Özellikle yaz ayından kışa geçtiğimiz bu sonbahar dönemindeki sıcaklık farklarının psikolojik çöküntüler ve sinirlilik hali yapabildiği söyleniyor.
Peki, bu sıcaklık farklarıyla nasıl başa çıkarız? Öncelikle sıcaklık farklarının bilincinde olup buna göre giyinmemiz gerekiyor. Başkentte hava sabah -2 dereceye kadar düşerken öğle saatlerinde ise 19-20 derecelere kadar çıkabiliyor. Bu yüzden öğlen çok terlerim düşüncesiyle montsuz evden çıkmamalıyız. Her ne kadar kıyafet taşımak yorsa da her zaman sıcaklık farkları için kıyafet konusunda hazırlıklı olmalıyız.
Uzmanlar bu tarz geçiş mevsimlerinde hastalanmamak için sağlıklı ve düzenli beslenmeyi de birinci sıraya koyuyorlar. Yeterli miktarda vitamin ve mineral almak vücudumuzu bu sıcaklık farklarına karşı koruyor. Sonrasında uyku düzenimize dikkat etmemiz tavsiye ediliyor çünkü düzenli 7-8 saatlik uykular bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bu durum da enfeksiyonlarla daha güçlü mücadele etmenizi sağlıyor. Hastalıklara karşı korunmada düzenli spor yapmak da çok önemlidir. Zaten düzenli spor yapmanın sağlık açısından çok etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu yüzden üşenmeyip sporumuzu her zaman her mevsimde yapmalıyız. Son olarak da uzmanların da üstünde çok durduğu su tüketiminin önemini vurgulamak istiyorum. Her mevsimde ve her yaşta su tüketimine önem göstermeliyiz çünkü birçok hastalığa karşı verdiğimiz mücadelede su tüketimi çok önemlidir. Bu yüzden sağlıklı olmak adına su tüketimimize dikkat etmeliyiz.