Şehitlerimiz hesap soracak!
Öncelikle şehitlerimize Allahtan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun.
Zaman zaman duyarız, “şehidimiz var, şehitlerimiz var” diye yüreğimiz burkulur, acı ve öfke içerisinde lanetler savurur şehitlerimizin ruhlarına Fatihalar okuruz.
Arkasından yetkililer, “kanları yerde kalmadı, intikamları alındı” derler. Bizimde yüreğimiz bir nebze olsun soğur. Ve arkasından sorgularız, “neden şehitlerimiz var neden bu alçakların kökü tam olarak kazınamıyor şehitlerimiz kanı kimlerin elinde?
Adına ister PKK/YPG/PYD, ister DHKP/C, ister Fetö ister DEAŞ ne derseniz deyin, hepsinin kökeni aynı, hepsinin de ipleri ABD ve türevlerinin elinde. Bunu artık sağır sultan bile biliyor.
Peki ABD’den ve türevlerinden bunun hesabını sorabiliyor muyuz? Soramıyoruz. Aramızdaki kapanması çok çok zor görünen güç dengesi. Diğer taraftan kim bu “türevler?” İngiltere, Fransa, Almanya veya diğer Batılı ülkeler mi? Bunlar zaten bilinenler değil mi? Bunlarla şu veya bu şekilde savaşılır. Ama savaşmakta güçlük çektiğimiz içimizdeki emperyal güçlerin uşakları, hainleri, ajanları. Peki kim bunlar?
Terör örgütünün siyasi uzantıları değil mi? Bunlar yıllardır Mecliste değil mi? Peki bunları kim Meclise sokuyor, kim bunlara oy veriyor, kim bunlara çanak tutuyor?
Şehitlerimiz kimlerden hesap soracak? ABD ve Batılı ülkelerden mi yoksa içimizdeki onların emir erlerinden mi?
Emperyal güçler belli yüz yıllardır bizim can düşmanımız. İçimizdeki beslemeleri ise onlardan daha beter hainlikte sınır tanımıyorlar. Yedikleri ekmeğe, içtikleri suya nankörlüğü ifade edecek kelime bulamıyoruz.
Tek tek, tane tane sorgulayalım şehitlerimizin kimlerden hesap soracağını ortaya koyalım.
Terör örgütlerinin siyasi kollarını Meclise sokan kanun koyucularından. Siz nasıl olurda terörle iltisaklı olanlara geçit verirsiniz? Onların aday olmalarını nasıl sağlarsınız? Adam hapiste vekil seçiliyor. Şaka gibi. Sonrada Meclise almayalım diye bütün yolları deniyoruz. Sonra yine adam belediye başkanı seçiliyor bu seferde adamı görevden alıyor kayyum atıyoruz.
O zaman soru şu! Bu adamların terör ile bağlantıları şu veya bu şekilde bilindiği halde yasalar bunu neden engelleyemiyor. O zaman yasaları tekrar gözden geçirip bunun engellenmesi gerekmiyor mu?
Peki hadi diyelim ki şu veya bu şekilde o malum insan müsveddeleri yasaların açıklarından faydalanarak seçilme hakkı kazandılar peki onları seçenlere ne demeli?
İşte asıl mesele de bu zaten. Yasalar ne derse desin biz yaşadığımız çevrede kimin ne olduğunu ne düşündüğünü, kime veya kimlere hizmet ettiğini çok ama çok iyi biliriz. Bildiğimiz halde bunlara oy verip seçilmelerini sağlayanlar oturup ciddi ciddi düşünmeleri gerekir.
“Ben ne yaptım, ben ne yapıyorum? Kendi ellerimle evlatlarımı şehit edenlere kol-kanat geriyorum, Allah’ta, şehitlerimizde bunun hesabını sorar” diye kendimizi hesaba çekiyor muyuz?
Çocuklarımızın şehit edilmesinde hiç kimse masum değil. Tamam ABD ve yandaşlarına kızalım, bağıralım, hakaretler, küfürler edelim eyvallah. Öyle de yapıyoruz zaten. Peki onların uşaklarının seçilip Meclise veya Belediyede görev almalarını sağlayanlara ne diyelim. Ve bunu yapanlar da bu ülkenin insanı olduğunu iddia edenler.
Peki şehitlerimiz bunların hesabını bunlardan sormayacak mı? Yakalarını yapışıp, “sen vatanına, milletine, bayrağına evlatlarına niye hainlik ettin” diye sormayacak mı? “Elim kırılsaydı da oy vermeseydim” mazeretine mi sığınacağız?
O zaman timsah göz yaşları dökmeyelim. Evlatlarımızın şehit edilmesinden öncelikle içimizdeki hainlere oy vererek veya destekleyerek bir yerlere taşıyanlar öncelikle sorumludurlar.
Bunun hesabını belki bu dünya da vermeyebilirler hatta kendilerini sorumlu da görmeyebilirler. Ama ahirete inananlar bilmelidirler ki bunun hesabı çok çetin olacaktır. İnanmayanlara zaten diyecek hiçbir sözümüz yok. Onlar zaten Allah’ın laneti ile lanetlenmiş kişilerdir.
Özetle başımızı ellerimizin arasına alarak bir kez daha düşünelim. Kime, neye, nasıl hizmet ediyoruz? Şehitlerimiz gelmesinden kim nasıl sorumlu.
Başta kendimiz olmak üzere herkesi sorgulayalım.
Kimse merak etmesin bütün sorumlular ya bu dünyada ya da ahirette bunun hesabını mutlaka vereceklerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.