Türkiye 12. Cumhurbaşkanını halk oyuyla seçti. Fakat bütün adaylar birlik-beraberlik mesajları verirken harita aynı şeyi söylemiyor.
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına bakarak kimin kazandığı ya da kimlerin kaybettiği noktasında yapılan genel değerlendirmeler bir yana gazete, tv ve haber kanalları ile  portallarda kullanılan haritalar Türkiye'nin adeta parçalandığını gösteriyor.
Peki nasıl?
Seçim sonuçlarını gösteren harita yüzeysel bir şekilde değerlendirildiğinde Ege ve Akdeniz bölgesi kıyı şeritlerinin CHP ve MHP'nin, Doğu Anadolu'nun geniş bir kısmının HDP'nin, buna karşı Karadeniz, İç Anadolu ve G. Doğu Anadolu gibi geniş bir alanın ise AKP'nin elinde olduğu sonucu çıkıyor.
Partilerin adaylarının oyların kahir ekseriyetini aldığı iller bu tablolardaki renklerle uyuşuyor. Örneğin Rize'de %80 gibi bir oranla AKP'nin adayı Erdoğan'ın kazanmış olması ve o ilin kırmızı renkle işaretlenmesi, Şırnak'ta %83 gibi bir oranla HDP'nin adayı Demirtaş'ın kazanmış olması ve sarı renkle işaretlenmesi, Edirne'de %64 gibi bir oranla CHP-MHP'nin adayı İhsanoğlu'nun kazanmış olması ve haritada mavi renkle işaretlenmesi doğal bir sonuç olarak görülüyor. Fakat sonuçların bu derece net olduğu bu ve benzeri birkaç il hariç diğer iller aynı renkle değerlendirilebilecek kadar net değil.
Örneğin haritaya göre Van'da %54 ile Demirtaş kazanırken Erdoğan % 42 ile kaybetmiş gösteriliyor ve Van'ın rengi sarı oluyor. Aslında Van'da ne tamamen Demirtaş kazandı ne de Erdoğan tamamen kaybetti. Çünkü Erdoğan Van'da halkın %50'ye yakın oyunu almış görünüyor. Yine Ankara'da Erdoğan %51 ile kazanmış gösterilirken İhsanoğlu % 45 ile kaybetmiş gösteriliyor ve haritada Ankara'nın rengi kırmızı oluyor. Halbuki Demirtaş ile birlikte İhsanoğlu Ankara'dan % 49 civarında oy almış görünüyor ki bu Ankaralı seçmenin yarısına tekabül eder. Dolayısıyla Ankara'da ne tamamen Erdoğan kazanmıştır ne de tamamen diğerleri kaybetmiştir sonucu çıkıyor. Başka örnek bir il ise Mersin. Mersin haritada mavi renkle gösteriliyor ve İhsanoğlu'nun % 54 oyla kazandığı bildiriliyor. Halbuki % 46'ya yaklaşan oranla diğer iki aday halkın yarısı tarafından desteklenmiş görünüyor. Dikkatli bir şekilde incelendiğinde diğer birçok il için de sonucun aynı olduğu görülüyor.
Haritayı doğru okumak
Örneklerden de anlaşılacağı üzere sonuçların çok keskin farklarla birbirinden ayrıştığı bazı iller hariç Türkiye'nin geneli renkler ve istatistiklerle birbirinden ayrıştırılıyor. Mevcut sonuçları gösteren harita salt olarak incelendiğinde Türkiye'nin adeta üçe parçalandığı, Doğu Anadolu'nun HDP'nin, Ege ve Akdeniz kıyılarının MHP-CHP'nin, geri kalan bölgelerin ise tamamen AKP'nin elinde olduğu sonucu ortaya çıkıyor.
Böylelikle birlik beraberlik, bütün halk kesimlerini temsil sloganlarıyla girilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden adeta tek parça olarak çıkılmamış ve tamamen ayrıştırılmış olduğumuz sonucuna ulaşılıyor. Halbuki bu yolla gerçekleştirilen bir algı operasyonudur.
Dolayısıyla ne bütün kıyı şeritleri MHP-CHP'nin, ne Doğu Anadolu'nun tamamı HDP'nin ne de geri kalan şehirlerin tamamı AKP'nindir.
Artık harita salt sonuçları öğrenebileceğimiz bir araç olmaktan öte her kesimin, adayın oy oranlarının kahir ekseriyetini almasa bile kendi rengine boyayıp diğerlerinden yani Türkiye bütününden ayırabileceği bir araç olarak görülüyor ve her seçim bu algı operasyonu gerçekleştiriliyor.