Seçim Arifesinde Siyasi Partiler Mezarlığına Ziyaret
Bilindiği üzere bayram öncesi arife günlerinde mezarlıklar ziyaret edilir, ölenlerin ruhları için Kur’an-ı Kerim okunur, hayır dua edilir. Bu bir gelenektir ve gelenek sürmektedir. Mezarlıklar geçmişle gelecek arasında köprü ve mezar taşları tapu senetleridir.
Seçimler demokrasinin bayramlarıdır. Seçim yarışına katılan siyasi partiler, sandıktan çıkan sonuca katlanmak zorundadır. Çünkü sandık milletin iradesinin kendisidir. Sandık sonuçlarının açıklanması aynı zamanda bir bayramdır. Hem iktidar, hem muhalefet için umut ve sevinçtir.
İktidar için bayram, çünkü amacına ulaşmıştır. Muhalefet için bayram. Çünkü siyasi kimliği ile hizmete devam edecektir.
1 Kasım seçimlerine sayılı günler kaldı. Bir bakıma seçimlerin arifesindeyiz. Geleneğe uyarak siyasi parti mezarlığına bir ziyarette bulunmak istedim. Ziyaret için yola çıkmışken nerden, hangi mezarlıktan başlamalı? Öncelikle siyasi hayatımız Osmanlılar döneminde başladı. Yoksa Osmanlı siyaset mezarlığından mı başlamalı? Mezar taşlarını çözebilir miyim diye ciddi bir tereddüt geçirdim. Kısa bir zihni muhakemeden sonra Osmanlı siyaset mezarlığına gitmekten vaz geçtim. Çünkü Osmanlıyı yıkan, dağıtan, mirasını dahi gâvurlara peşkeş çeken İttihat ve Terakki Partisi’nin ismi bile ürperti veriyor.
İttihat ve Terakki Partisi, tek başına o dönemi açıklıyor. Siyasette ihanetin prototipi bir partinin mezarını ziyaret etmeye gerek yok.
Yönümü Cumhuriyet dönemi siyaset mezarlığına çevirdim. Mezarlık dediysem, öyle bakımlı, etrafı duvarlarla çevrili, mazbut bir görüntü vermiyor. Kimi mezarların üzerinde kurumaya yüz tutmuş otlar, kimilerine taş bile konmamış. Belirsizliğe terk edilmiş vaziyette.
Siyaset mezarlığına bir bekçi görevlendirilmemiş. Kendi halinde ve ortalıkta ziyaretçide görünmüyor. Nerden başlamalı? Siyaset mezarlığından çok siyaset çöplüğüne benziyor. Bir kaçının mezar taşını bulup fotoğraf çekmek istedim. Nerdeyse unutulmuş, ziyaretçileri bile yok.
Mezarlıktaki siyasi partiler yan yana yatıyorlar ve eşit durumdalar. Eşit dediysem mevtalık yönünden değil, görüntüler bakımından. Hizmet etmiş, kalıcı eserler bırakmış, eserleri ile hala ayakta duran siyasi parti ile ülkeyi yıkmak, yakmak için çalışmış, zulm etmiş, dikta ile üne kavuşmuş yan yana ve sanki hiç yokmuş gibi.
Siyasi parti mezarlarının ayrı bir özelliği de bazı semboller olmazsa kim kimdir ayırt etmek mümkün değil. Siyasi parti mezarlarını saymak mümkün değil. O kadar çok ki, kimi kurulduğu gün ölmüş. Kimi seçim sonu otopsi yapılarak gömülmüş.
Yarı batık, kaybolmaya yüz tutmuş bir mezar taşında “Ziyaretten murat duadır, bugün banaysa yarın sanadır.” Yazılı. Siyaset mezarlığında duayı hak eden kaç mezar var?
Ölüsünü bekleyen bir mezar açık bekletiliyor. Öteki mezarlardan ayrı bir mekânı var. Halkın iradesi ile asla iktidar olamamış hala iktidar olmak için çabalayan, geçmişte başta alfabemiz olmak üzere mukaddes değerleri yok sayarak camileri kapatan, ibadete tasallut eden bu parti ölümünü beklemektedir. Ölmeden yeri hazır.
En iyisi isimleri kaybolmamışlara hayır dua edelim, geride kalanları ise mutlak adaletin sahibine bırakalım.
Mezar ziyaretinden maksat ibret almaktır. Siyaset mezarlığından ayrılırken 1 Kasım seçimleri sonunda bu mezarlığa gelmek üzere oy pusulalarında sıralanmış partileri düşündüm. Üzerinde düşünülmesi gereken bir başka konu ise ne iktidar olmayı ne de muhalefet olmayı beceremeyen, iki arada bir derede kalmış siyasi partiler hangi mezarlığa gönderilecek.
O kadarına siz karar verin.
G Ü N Ü N H İ K M E T İ
“Gam çekme câm-ı mergi yeksan sunar zamane
O zehri Cem de içmiş alçak felek elinden.”
Keçecizade İzzet Molla
(Üzülme, ecel şerbetini eşit sunar zaman
O zehri Cem de içmiş alacak feleğin elinden)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.