Zor bir yılı geride bırakırken, yeni yıla da iyi girmiş değiliz. 

Zamlar sağanak yağmur gibi yağdı, yağmaya devam ediyor. 

Özellikle 2021’in son çeyreğinde temel gıda maddelerinde görülen aşırı yükselişlerin ardından başta elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yapılan zamlar milleti fena sarstı.

Bu yetmezmiş gibi bir de zamlar erken bindirilmeye başlayınca, sarsıntı iyice arttı. 

Örneğin Hükümet’in elektriğe yaptığı zamların yansımaları Ocak’taki kullanım miktarları oranında görülmeliydi.

Zamlar 1 Ocak’tan itibaren uygulanacaktı çünkü. 

Ancak öyle olmadı. 

Özelleştirme sonucu özel şirketlerin eline geçmiş olan elektrik dağıtım şirketleri,  ilk okuma tarihiyle son okuma tarihi arasındaki gün sayısına göre hesaplama yapmak zorunda iken, Ocak ayı içinde göndermeye başladıkları yılın ilk faturalarını tümden zamlı yazmaya başladılar. 

Yani örneğin 10 aralık ile 10 ocak arası faturanın tümünü zamlı tarifeden hesaplayıp gönderiyorlar.

Oysa aralık ayı içinde ne kadar gün varsa tüketimi ona göre oranlayarak eski fiyatlar üzerinden, ocak ayı içinde ne kadar gün varsa da yine tüketimi ona göre oranlayarak yeni tarife üzerinden hesaplama yapmak zorundalar. 

Ama kendilerini hiç yormadan, direk zamlı tarifeyi bindirdiler Ocak’ta kestikleri faturalara.  

Artık kaç kişiye bu şekilde erken zam bindirdiler, belli değil. 

Etimesgut’ta mahallemizin berberi, kırtasiyecisi, çiğköftecisi onlardan sadece üçü...

Önceki gün tıraş için gittiğim berber Salih abiyi, yalnız başına oturmuş, kara kara düşünürken görünce “hayırdır neyin var” diye sordum.

Sormaz olaydım; adeta bir dokundum bin ah işittim…

Telefonundaki elektrik faturasını gösterdi ve “1300 lira fatura mı olur abi” dedi.

“Önceki aylarda ne kadar geliyordu” diye sordum, tek tek gösterdi; mesela Aralık 500 TL imiş; yaz aylarındakiler 400, 350 civarı hep… 500 üzeri yok. 

400-500’lerden 1300’e çıkan fatura karşısında haliyle öfkelenmiş, adeta burnundan soluyor.

“Abi olur mu bu kadar artış, olacak iş mi… Şu küçücük dükkanda ne elektrik kullanıyorum ki, bu kadar fatura geliyor, şaştım kaldım, kafayı yiyeceğim” diye tekrarladı durdu.

Yaklaşık 20 metre karelik bir dükkan burası. Tüketiminin aralık ayıyla hemen hemen aynı olduğunu söyleyip, buna karşın gelen faturanın 500’den 1300 TL’ye çıkmasına isyan ediyor. 

Zamlı tarifenin 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacağını, hesap kesim tarihi 12 Ocak olan bir faturanın bu kadar zamlı olamayacağını anlatmaya çalıştım, “bunda bir yanlışlık” olmalı dedim. 

“Hepsi mi yanlış abi, aha yanımdaki kırtasiyeci, onun yanındaki çiğköfteci… Hepsinin faturası böyle…” diye cevap verdi.

Faturasını inceledim, 11 Aralık ile 12 Ocak arası kullanımının ücretiydi bu, 1300 TL.

Önceki ay faturasının 500 TL olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda anlaşılan o ki ilgili firma Aralık ayının 20 gününü de zamlı tarife üzerinden yansıtmıştı faturaya. 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) başvurmasını söyledim berber Salih abiye; “Aralık’taki tüketimlerini de zammı yansıtmışlar sanırım” dedim.

“Ne olacak ki abi başvursak, ne değişecek ki? Hadi bunda erken yansıtılmış, önümüzdeki faturalar bu miktarlarda gelecek demek ki, onlar için kime, ne sebeple başvuracağız” diye cevap verdi.

Diyecek bir şey bulamadım. 

Evet, gerçekten de bu elektrik zamları çok fena çarptı.

Hiç değilse zammı erken bindirmenin önüne geçilmeli, gerekli iadelerin ivedilikle yapılması sağlanmalı. 

Bu konuda EPDK’nın inceleme başlattığı belirtiliyor.  

EPDK’nın, 1 Ocak'tan itibaren geçerli elektrik tarifelerinin aralık faturalarına yansıtıldığına yönelik şikayetler üzerine aralık faturalarını mercek altına aldığı ifade ediliyor.

Vatandaşlar EPDK’nın internet sitesindeki fatura hesaplama modülünü kullanarak, faturalarını kontrol edebilir, herhangi bir hata tespit ederlerse EPDK’ya başvurabilirler. 

Bu şekilde zammın erken bindirilmesinin önüne geçebilirler. 

Sonra ise Allah Kerim. 
*** 
Bu arada malum ev elektriklerinde kademeli tarifeye geçildi.

150 kilovatsaat altı ve üstü tüketimlere farklı zamlar yapıldı.  

Mesken abonelerinde aylık 150 kilovatsaate kadar olan tüketim miktarları yüzde 50 zamlandı. 

Yani aylık tüketiminiz 150 kilovatsaat ve altı ise yüzde 50 zamlı gelecek faturalarınız. 

Tüketiminiz yok eğer 150 kilovatsaatin üzerinde ise, 150 kilovatsaatin altındaki zammın yarısı kadar daha zamlı olacak faturalarınız. 

150 kilovatsaat sınırının neye göre belirlendiğini, ülkemizde kaç evin 150’nin altında elektrik tükettiğini çok merak ediyorum.

Kendimden biliyorum; haftanın belli gün ve saatlerini anne babamızın evinde geçiren 4 kişilik bir çekirdek aileyiz, buna rağmen aylık ortalama tüketimimiz 170 kilovatsaat.

Velhasıl… 

Eğer gerçekten “kademeli tarife”ye geçilmek isteniyor ise, bu sınırın yeniden değerlendirilip, yükseltilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Aksi halde bu “kademeli tarife” söylemden öteye geçmemiş olacak ve halk arasında “aldatılıyoruz” hissi oluşturacaktır.