Dört Yanımız Suç
Haberleri izliyorsunuz; hırsızlık, gasp, taciz, tecavüz, şiddet, ölüm ne kadar olmaması gereken şey varsa hepsi var. İşin ilginç yanı bu tarz haberler günden güne de artıyor. Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bir çağda, cehalete paralel suç oranı da artıyor. Ne kadar suç işleyen varsa gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor. Bunu haberlerde duyanlar bize de bir şey olmaz deyip gaza geliyor ve suç işliyor. Sistem böyle olmamalı. Sistem böyle değilse bile böyle lanse ediliyor. Dolandırıcısı, tacizcisi, hırsızı, gaspçısı her gün medyada geniş yer buluyor. Haber sonlarında bir cümle, “gözaltına alınan şahıs adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı” oluyor. Bu cümle bana göre suça teşvik ediyor. Suç işlemek bu kadar kolay olmamalı. Ya da suçun cezası bu kadar hafif olmamalı. Yargı süreci hızlı işlemeli ve anında karar verebilmeli. Aksi takdirde biz daha çok bu tarz haberlere maruz kalırız.
Yargılanmaktan korkmuyorlar mı?
Son günlerde dikkatimi çeken bir şey var. Bilmem tehlikenin farkında mısınız? Özellikle büyükşehirlerde suça karışan yabancı uyruklu şahıslar, genelde birbirleri üzerinden suç olayına karışırdı. Afgan göçmenler Pakistanlı göçmenleri kaçırır fidye isterdi. Suriyeli göçmenler gruplar halinde birbirleriyle kavga ederlerdi. Afrikalı göçmenler birbirlerini gasp ederlerdi vs. ama gelin görün ki şu son günlerde bu göçmenler Türk vatandaşlarına da aynısı yapar hale geldi. Suçun etnik kökeni olmaz, bunun farkındayım. Kime yapılırsa yapılsın cezai müeyyidesi aynı olmalı, buna da tamamım. Lakin içinde misafir olduğun ülkenin vatandaşına karşı bunu yapma cesareti göstermek, sosyolojik açıdan incelenesi bir konu. Bu göçmenler ya yargılanmaktan korkmuyorlar, ya da yargılanınca ceza almayacaklarını düşünüyorlar. Neden acaba? Bunun üzerine fazlaca kafa yorulmalı.
Niye kimse bir şey yapmıyor?
İran- Türkiye sınırından yüzlerce mültecinin giriş yaptığı videolar sosyal medyaya düşüyor. Hükümet yetkilileri bu konu hakkında sessiz kalıyor. Ne gibi önlemler alınıyor, neler yapılıyor açıklamıyorlar. Videoların hangisi gerçek hangisi değil bilinmiyor. Ama vatandaşlar haklı olarak hepsine tepki gösteriyor. Ülkemize kontrolsüzce giren mülteciler, ilerleyen yıllarda büyük bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Bunu ben biliyorum, sen biliyorsun, o da biliyor. E o zaman niye kimse bir şey yapmıyor.
Başka işlerle uğraşın
Eski Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Besim Tibuk, Müslümanların rahat oruç tutabilmesi için Ramazan ayının kışa sabitlenmesi, oruç sırasında da suyun serbest bırakılması önerisinde bulunmuş. Bunun nedeni olarak da “İnsanlar neden eziyet çeksin?” ifadelerini kullanmış. Yahu kimse eziyet falan çekmiyor. Herkes isteyerek oruç tutuyor. Zaten ibadet de zorla yapılacak bir şey değil. Hepsini geçtim dinin kuralları zaten sabittir. Öyle herkesin kafasına göre eğip bükebildiği bir şey olsaydı bunun adı din olmazdı. Siz en iyisi bunları boş verin, bu tarz konulara kafa yormayın, başka işlerle uğraşın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.