Sağlık Bakanlığı tarafından, Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında 13 yıl önce sağlık ocağı yerine aile hekimliği sistemine geçilmişti. Ayrıca birinci basamak sağlık hizmetlerinin tamamı aile hekimliğine aktarılmıştı.

Sağlık Bakanlığı’nın son açıklamış olduğu verilere göre; Türkiye genelinde 8 bin 172 adet Aile Sağlığı Merkezi (ASM) bulunduğu da kayıtlara geçmiş oldu.

Buna ek olarak; ülkemizde yer alan 8 bin 172 adet sağlık ocağı saat 08.00 - 17.00 arasında hizmet veriyor ve bunun dışında 12.30 - 13.30 arası öğle tatili yapılıyor. Cumartesi ve Pazar günleri ise kapalı olan sağlık ocakları vatandaşı zaman, zaman ihtiyaç durumunda mağdur ediyor.

Özellikle pandemi sonrasında gerçekleşen hastalıkların artışı göz önüne alındığında veya hava şartlarına bağlı olarak soğuk algınlığı, ateş, bulantı veya kas ezilmesi gibi birinci basamak hastalıklarda sağlık ocaklarına nöbetçi sistemi getirilebilirdi.

Bunu söylememin en büyük nedeni ise; özel hastaneler. Vatandaşlarımızın yaşadığı her ilde devlet hastanesi ve bazı illerimizde şehir hastaneleri var. Ancak B12, ağrı kesici veya diğer çeşitli hastalıkları önleyecek iğne ve aşıların sağlık ocaklarında yaptırmak isteyen vatandaşlarımız mecbur olarak; özel hastanelere gidiyor.

Özel hastanelerde de iğne ve aşı yaptırmak şu an ülke genelinde neredeyse 100 TL civarında. Bu duruma gerçekten üzülüyorum. Devlet hastanelerinin ve şehir hastanelerinin çalışma saatleri elbette akşam uygundur ancak sağlık ocaklarında bu hizmetin verilmiyor oluşu vatandaşımızı %100 mağdur etmektedir.

Bir vatandaşımız iğne yaptıracak olsun. Evi şehir hastanesine ve devlet hastanesine uzak olsun. Zaman ise akşam 20.00 ile 23.00 saatleri arası olsun. Mecbur durumda sağlık ocağı açık olmadığı ve iğnesini yaptırması zorunlu olsun.

Bu durumda vatandaşımız ya 100 TL özel hastane ücreti ödeyerek bu hizmeti satın alacak. Ya da otobüs, dolmuş veya taksi ile yol masrafını ödeyerek devlet hastanesine ya da şehir hastanesine gidecek.

Ancak vatandaşımızın bulaşıcı hastalık taşıdığını düşündüğümüz de; toplu taşıma da oluşacak risk göz önüne alındığında, sağlık ocaklarına ve aile hekimlerine nöbetçi sistemi getirilmesi gerçekten gerekli olarak ön plana çıkıyor.

İnsan vücudu her zaman hastalanabilir. Bu durumda nöbetçi eczane arayışına girebilir ve reçetesiz alınan ilaçları satın alarak kendi tedavisini kendisi yapmaya başlayabilir. İşte burada ilaç kullanımının gereksiz ve fazla ilaç kullanımının oluşturduğu olumsuzluklar da göz önüne çıkıyor.

Özetle; aile hekimlerine nöbetçi sistemi getirilmesi. Bulaşıcı hastalıkların veya acil birinci basamak hastalıkların önlenmesine yardımcı olacaktır. Emekli vatandaşlarımızın veya geçimin zorluğundan nasibini almış vatandaşlarımız da göz önüne alındığında; ilaç parası, özel hastane masrafı ve devlet hastanesi yol masrafları gibi faktörlerde eklendiğinde; bu sistemin acilen ülke genelinde yaygın olarak sürdürülmesi vatandaşlarımızı ve sağlık sektörünü rahatlatacaktır.