Bu yazıda, 29 Aralık 1703 tarihinde vefat eden Sultan İkinci Mustafa'yı kısaca anacağım/anlatacağım. Sultan İkinci Mustafa, döneminin zeki, adil ve bilgili bir insanıydı. Yalandan hoşlanmayan, doğruları ödüllendiren, ilme ve âlimlere son derece saygı gösteren bir padişahtı. Özellikle âlimlerle sohbet etmeyi sever, onları her zaman korur ve savunurdu. Hocaları Vani Mehmet Efendi ve Seyyid Fizraf Efendi'dir. İkbari ve Mehtuni mahlaslarıyla ilahiler ve şiirler yazmış, edebiyatla da uğraşmıştır. Kendi döneminin tarihini yazmakla görevlendirildi.

Sirahdar Hundukulu Mehmed Ağa'yı Nusretname adlı bir eser yazmakla görevlendirdi. Onun zamanında birçok kutsal yer (Mescid-i Haram, Mescid-i Kuba...) yeniden inşa edildi. Sanata büyük önem veren bir sultandı. Bununla ilgili efsaneler bize şunu söyler Osmanlı hattatlarının en ünlülerinden biri olan Hafs Osman, Sultan 2. Mustafa'nın hat hocasıdır. Hafız Osman hat sanatını öğrenirken, Sultan 2. Mustafa ustasının hokkasını büyük bir saygıyla tutar. Hat sanatının güzelliğinden etkilenen Sultan II: "Büyük hattat Hafs Osman dedi ki: 'Başka bir Hafs Osman asla olmayacak: 'Efendimiz gibi onun hokkasını elinde tutan Sultanlar oldukça daha çok Hafs Osmanlar yetişecektir'. İkinci Mustafa ok atmakta ve kılıç kullanmakta çok maharetliydi. Sefere çıkan son padişah olarak tarihe geçecek olan 2. Mustafa, 1664 yılında Edirne'de doğdu ve çocukluğunu burada geçirdi. Babası Dördüncü Mehmed'in Babadau'ya yaptığı ilk Lehistan seferine eşlik etti.