Sadak-i Fıtır
İslam insan hayatını düzenleyen birçok esaslar getirmiştir. Bunların en önemlisi insanlar arasında karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma kültürünü yerleştirmeye yönelik getirdiği hükümlerdir. Zekât ve sadaka toplumun farklı kesimleri arasında köprü kuran fertler arası duygusal gerilimi engelleyen sosyal barış ve huzuru temin eden çok önemli bir dini yükümlülüktür, bu bakımdan dilimize fitre olarak yerleşen fıtır sadakasının ramazan bayramı öncesinde yerine getirilmesi istenen mali bir ibadet olması manidardır. Fıtır oruç bozma veya ramazanın sona ermesi anlamlarında kullanıldığı için bu sadakaya fıtır sadakası denmektedir.
Nitekim basralı Âlim Hasan basrinin anlattığına göre sahabeden Abdullah bin Abbas basra da mali iken ramazanın sonunda yaptığı bir konuşmasında Müslümanlara hitaben orucumuzun zekatı olan fitrenizi verin demiştir. Diğer yandan fıtratın kişinin yaratıldığı tabiata ve özünü ifade etmesine paralel olarak can veya baş zekatı sadakası anlamında kullanıldığı için sadakatün nüfuz bu isim verilmiştir.
Bu bakımdan fıtır sadakası kişini hem kendisinin hem de velayeti altındakilerin canını bağışladığı için Allah’a bir şükran borcunu ifade etmektedir. Şüphesiz ramazanda manevi bir iklimin buluşmasını sağlayan şey bu ayda yapılan taat ve ibadetlerin yoğunluğudur. Oruç ve namaz gibi sosyal yardımlaşma ve dayanışma da bu ibadetlerin bir parçasıdır. Bu yüzden ramazan müminin sadece bedenen değil malı ile de kul olmasının gereğini yerine getirdiği bir aydır.
Hz Peygamber (S.A.V) insanların en cömerti olarak nitelerken onun cömertliğinin zirvesinde olduğu zamanın Ramazan ayı olduğunu belirtmektedir. Ramazanın manevi atmosferini oluşturan oruç, namaz ve sadaka bir hadiste hayır kapıları olarak ifade etmiştir. Muaz bin cebelin anlattığına göre Hz Peygamber (S.A.V) bir yolculuk esnasında kendisine sana hayır kapılarını bildireyim mi oruç bir kalkandır, sadaka suyun ateşini söndürdüğü gibi hataları söndürür ve hayır kapılarından biri de kişinin gece kalkıp namaz kılmasıdır buyurmuş ve ardından onlar korkarak ve ümit ederek rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar, kendilerine rızık olarak verdiği şeylerden Allah için harcarlar.
Hiç kimse yapmakta olduklarına karşılık olarak onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez, ayetlerini okumuştur. Fıtır sadakasının temel hikmetlerinden biriside Ramazan ayını idrak eden ve oruç tutan müminin bu ayın manevi bereketinden azami derecede istifade etmesini sağlamaktır. Müminin hac ve umre gibi uzun süren meşakkatli ibadetlerde olduğu gibi ramazan ayında da ibadetin kemalini zedeleyecek bir takım davranışlarda bulunması muhtemeldir.
Ramazan ayının gecesinde ve gündüzünde bu ayın saygınlığına helal getirecek bir takım kötü söz ve davranışlardan uzak durmalıyız, fıtır sadakası günümüzde Müslümanlar arasında titizlikle ibadet edilen mali bir ibadettir. Bu dünyanın mıntıkalarında böyle bir küçük yardım rahmetin ta kendisi olacaktır. Bizlerde sadakalarımı özenle vermeye dikkat edelim Allah’ın rahmetini ve bereketini kazanalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.