Feyzullah Doğru

Feyzullah Doğru

Saçma sapan konular üzerinden Türkiye gündemini meşgul etmeyin!

Saçma sapan konular üzerinden Türkiye gündemini meşgul etmeyin!

Beyaz Saray’da 8 yıllık görev süresini tamamlayan Barack Obama’nın görevi Donald Turmp’a devretmesiyle birlikte garip değerlendirmelerde gündeme gelmeye başladı.
Trump’ın başkanlığı üzerinden Türkiye’nin iç politikasına yönelik şaşırtan değerlendirmelerle karşılaşıyoruz. Bu durum birileri için çok büyük hayal kırıklığına neden olacak. Bugün Trump için kurmuş oldukları o sapır saçma cümleleri günü geldiğinde bir yerlere gizlemeye çalışacaklar.
Türkiye’nin hayrına olmayacak şekilde çalışanlar Trump karşıtlığı ya da seviciliği üzerinden iç politikaya yönelik güzelleme yaptıklarını görüyoruz.
Dünyanın güç haritasının yeniden şekillendiği şu günlerde devletler kendi gerçeklerine ne kadar alan açabiliyorsa, hareket alanını ne kadar güçlendirebiliyorsa ve güçler oyununu ne kadar dengeleyebiliyorsa o kadar güçlü olduğu anlayabiliyoruz.
Artık kalıcı ittifakların ve kalıcı düşmanlıkların anlamını yitirdiği günümüzde, sadece orta ölçekteki ülkeler değil, merkez güçlerin zeminlerinde de çok ciddi kaymalar olduğunu gözlemleyebiliyoruz.
Türkiye gündemi içerisindeki tartışmalar devam ederken, çevremizde olup biten merkez güçlerin geleceğe yönelik bölgemizdeki biçimlendirme çalışmalarını hızlandırmak için her yolu denediklerine de şahitlik ediyoruz.
ABD ve dünya üzerinde yaşanan gelişmeleri Türkiye gerçekleri üzerinden değerlendirmek ve doğru bir tespite ulaşmak mümkün değil. Bu açıdan bir değerlendirmeye varmak ya da başkalarının atacağı adımlar üzerinden iş görmek Türkiye’yi ciddi bir tehlikeye sürükleyecektir. Türkiye kendi hedefleri üzerinden geleceğe yön vermeli ve gereken adımları atmalıdır.
Obama’nın neler yaptığını, Trump’ın neler yapacağını konuşmak Türkiye için vakit kaybından başka bir şey değildir. ABD’nin Bush döneminden bu yana coğrafyamıza yapmış olduğu büyük tahribatı unutmamak gerek. Bu dönemde yaşanan iç savaşlar, haritalar üzerinde yapılan değişiklikler, Müslümanların yaşamış olduğu coğrafyalardaki yıkımlar hep bu döneme rastlıyor. Sözde İslam düşmanlığı üzerinden tüm güvenlik stratejilerini bunun üzerine kurduklarını görüyoruz.
Bush döneminin ardından Obama’nın gelmesiyle birlikte her şeyin normalleşeceği üzerine kuruluyorken, saldırıların ardı arkası kesilmedi. Bırakın normalleşmeyi dünya sistemini tek başına değiştirip dönüştürmeye varacak kadar büyük bir gaflete düşen ABD, stratejik müttefikim dediği ülkeleri bir tarafa koyarak terör örgütleriyle ittifakını dünyanın adeta gözüne sokarcasına gösterdi. Bunun devamında büyük hesabın tamamlanması için çalışmalarına devam eden ABD, Türkiye’nin etrafını adeta terör örgütleri üzerinden kuşatmaya almak istediğini gördük.

15 Temmuz’da tarihin en ağır ve kalleş saldırısıyla karşı karşıya kalan Türkiye’nin yaşadıklarında FETÖ terör örgütü ve CIA bağlantılı bir tezgah olduğunu bilmeyen yok.

Saçma sapan bir konu olan iyi-kötü tartışmasını bir kenara bırakıp ülkemizin geleceğini düşmemiz ve devlet refleksiyle Türkiye gerçekleri üzerinden sorgulamamız gerek. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR