Sadece insanların değil yeryüzündeki tüm canlıların rızkı rezzak olan Allah'a aittir. O sadece inananlara değil kendisini inkar edenlere hatta kendisine iftira edenlere de bol bol rızık verir, Peygamberimiz bu özelliğini şöyle dile getirmiştir. Duyduğu incitici sözlere karşı Allah'tan daha sabırlı davranabilen kimse yoktur buna ortak koşarlar, çocuğu olduğunu söylerler ama Allah onlara afiyet vermeye ve onları rızıklandırmaya devam eder ve ne kadar harcarsa da onun hazinesi asla tükenmez. Resulullah bunu bir benzetmeye insanlığa şöyle açıklamıştır, Allah'ın eli doludur gece gündüz yaptığı cömertce lütuflar onun elindekileri tüketmez gökleri ve yeri yarattığı günden beri neler verdiğini görüyormusunuz bütün bu verdikleri Allah'ın elindeki hiç bir şeyi eksiltmemiştir.

Onun arşı suyun üzerindedir, diğer elinde terazi vardır adildir o kimine az verir kimine çok verir buyurmuştur. Rızık nimete göre daha özeldir dünya üzerine serpiştirilmiş bulunan nimetlerden kişinin payına düşendir. Bireyin çalışıp elde ettiği giyip eskittiği boğazından geçip istifade ettiğidir rızık.

Allah'ın kişiye özel olarak sunduğu her türlü nimettir Kuranı Kerimin pek çok ayetinde rızkın sahibinin kendisi olduğunu vurgulayan Allah u Teala geçim kaygısından dolayı çocuklarını öldüren cahiliye araplarada şöyle seslemiştir, Fakirlik korkusu ile çocuklarınızı öldürmeyin onları da sizide biz rızıklandırıyoruz. Başlarınız hareket ettiği yaşadığınız sürece rızık konusunda ümitsizliğe düşmeyin çünkü şüphesiz annesi insanı kıp kırmızı ve çıplak olarak doğurur, sonra yüce Allah ona rızık verir buyurulmuştur.

Rızkı verenin ve dağıtanın yanlızca Allah olduğuna inanan mümin başkasının sahibi olduğu nimetlerden dolayı kıskançlık duymaz ve başkasına verilen faziletler sebebi ile mutsuz olmaz yer yüzündeki nimetlerden bolca yararlanmak ve rızkı olabildiğince çok elde etmek için yapması gereken tek şeyin Allah'ın helal kıldığı yollarda çalışmak ve sonra da tevekkül etmek olduğunu bilir. Nimet veya rızık adı ne olursa olsun Allah'ın verdiği her şey kuluna yaptığı bir iyiliktir, dolayısı ile kulun hayatında bu iyiliğin bir karşılığı olmalıdır, Resulullah hem ibadetlerin Allah'a teşekkürün ir ifadesi olduğunu hemde ibadetleri yapabilmenin de bir şükür sebebi olduğunu göstermiştir.

Bu nedenle Allah Resulü Allah'ım günahlarımı bağışla rızkımı genişlet ve bana verdiğin rızıkları bereketli kıl diye dua etmiştir. Mümine düşen öncelikle elindeki nimetin farkında olmak aldığı nefesin bile bir nimet olduğunu idrak etmek nimetleri kendisine bahşedene teşekkür etmek ve nimeti sahibinin razı olacağı şekilde kullanmaktır.

Nimet zeka ile onu olumlu yönde değerlendirebilmek enerjiyse hayırlı yolda koşturarak harcayabilmek paraysa zekatını vermek geriye kalanı da kendine ve çevresine harcayarak ahiretine yatırım yapabilmek bu dünyada ne kadar nimete sahip olursa olsun ahirete bunlarla işlediği salih amellerden başka bir şey götüremeyecektir, bizler de geçtiğimiz bu zor günlerden Allah'a sığınarak bu zor günlerden kurtulmaya çalışalım, hiç bir zaman umutsuzluğa kapılmayalım Allah'ın verdiği rızka her daim şükür edelim. Selam ve Dua ile.