Orman yangınları geçtiğimiz yıl gibi bu yılda Haziran ayı sonlarında başladı. Sabotaj ihtimali büyük. Hatta ihtimal değil itiraf.  34 yaşında S.A. isimli bir vatandaş. Ailevi sorunlar nedeniyle ormanı üç ayrı bölgeden yaktığını itiraf etti. Bu kadar kısa süre içerisinde yakalanması tebrik edilesi bir hadise. Birçok kurum seferber oldu, el birliği ile yangını söndürme çabasındalar. Söner de… Asıl sorun bu şahsa ne ceza verileceği.
 İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu; “Sorumluluk hepimizin. Gözaltına alınan kişi savcılığa sevk edilecek. Bu cezalar artırılmalıdır. İdamın da kendine ait caydırıcılığı söz konusu. Bu kadar sorumsuzluğun da güçlü bir cezası olması gerekir" dedi. Çok da güzel söyledi. 
Biri çıkacak, birilerine kızacak, ondan sonra doğamızı, ormanlarımızı, geleceğimizi yok edecek 3-5 yıl ceza alıp yan gelip yatacak. Yok, öyle bir dünya! Şimdi bu şahsa öyle bir ceza verilmeli ki emsal olmalı. Cezayı duyanlar böyle bir işe bırakın yeltenmeyi, aklından bile geçirirken tedirgin olmalı, korkmalı. Yok, ona kızdım, buna kızdım, psikolojik sorunlarım vardı gibi türlü nedenlerle ormanları katledememeli. Yargının işine elbette karışılmaz ama adalet herkese lazım. Yanan sadece bir ağaçtan ibaret değil. Milyonlarca canlı yok oluyor, orman ekosisteminin tamamı zarar görüyor. Ormanın sessiz çığlığını idrak edebilmek için vicdan sahibi olmak yeterli. Halen süren Marmaris’teki orman yangını 5 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanı yok etti. Bu sayı daha da yükselebilir. İlerleyen günlerde başka yangınlar da çıkabilir.  Onlar da söndürülür elbet… Önemli olan ateşi kıvılcımken söndürmek.