Ramazan
Ramazanın yarısını geçtik. Teravihlerin yeniden camilerde kılınması ayrı bir heyecan getirdi. Pandemi öncesi camilerin dolup taşması olmamakta sebebi nasıl maskede mesafede ısrar edenlerle, şartlarını yerine getirip takanlar olmasına rağmen halkımız nezdinde tehlikenin tam geçmediği için de tedbirlerin devamı camilerin coşkulu, taşan günlere ulaşılmadı. Tedbirlerin devamının olacağı görünüyor.
Bu ramazanda bir tarafta vatanı için olağanüstü gayret eden ordumuz, polisimiz vesselam topyekun güvenlik güçlerimiz, büyürken gelişirken, bir taraftan da uluslararası güvenliği ilgilendiren konularda dünyanın gözü güveni Türkiye’ye yönelmiştir. Çözüm önerileri, barış görüşmeleri huzur ve barışın öncülüğünün görüşüldüğü, mekanı ve masayı kuran yöneten bir ülke olduk. Bu gücümüzü itibarımızı güçlendirirken geleceğin dünyasının yapılanmasında masanın hazırlıkları görünüyor.
Bu ramazan halkımızı üzen konulardan biri malını satıp para kazanan tüketicilere kazık atmak için stokçuların tavırları halkımızı hasreten de fakir fukarayı üzmüştür. Tüketicinin denetimi, olağanüstü fiyatları artan gıdalarda tercihini değiştirmesi, devletin tedbirleri az da olsa bir nefes aldırmıştır. Tedbirler de devam etmektedir. Aç açık, mazlumların durumunu gözeten, çare olan, nerede mazlum çaresiz varsa bu ramazanda hayır kurumlarımız, vakıflarımız, vatanseverlerimiz, can suyu oldu. Onlara Ramazanı hatırlattılar.
Bu Ramazanda aileler ve dostlar arası toplu iftarlar iyice azaldı. Başta tedbir sebepleri olmak üzere ama şehit ailelerimiz, yetimler yoksullar unutulmamıştır. Göçmenler Ukrayna’dan ilave edilerek problem daha da büyümüştür. Bu konunun da yeniden masaya yatırıp çözüm bulunması gerekmektedir. Türkiye göçmenler konusunda dünyaya bir örnek olduğu gibi bir de ders vermiştir.
Bu ramazan da eski ramazanlara göre oruç tutmayanların tutanlara saygıları azalmış görünüyor. Mazereti olanlar ayrı. İstanbul, Ankara, İzmir vs. gibi bazı şehirlerde saygının azaldığı manzaralar görüyoruz.
Eskiye göre siyasi ve iş yemekleri azalmıştır. Kızılayın, vakıfların, hayır kurumlarının Türkiye’de ve dünyadaki gayretleri göğsümüzü kabartmaktadır.
Bu mübarek ayda uluslararası bir kararla inanç ve ibadet özgürlüğünü engelleyen İslamofobi ile mücadele karar önemli bir adımdır. İnsanın insana saygısız, barış için, huzur için olumlu olmuştur.
Önümüzdeki bayramda fakir fukarayı aç açığı, yetimi, şehit ailelerini, mazlumları, çaresizleri unutmayalım. Az çok demeden hatırlayalım, gönül alalım. Yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Sevelim, sevilelim dost olalım. Hiçbir şey yapamasak bir selam verip hal hatır soralım. Dünyanın gözü kulağı sevgisi yol bekleyenleri unutmayalım.
Emperyalistlerin zalimlerin ülkemizi insanımızı sevmemesi, bizi daha da kaynaştırmalıdır. Yeter ki ülkeme göz diken, parçalamak isteyenlerin değirmenine su taşınmasın. Bu bayramda bütün partiler, vakıflar, dili, dini, rengi vs. ne olursa olsun insanlığımızı, hoşgörümüzü, sevgimizi, sevdamızı birbirimizden esirgemeyelim. Sevelim, sevilelim, dost olalım, kardeş olalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.