Dünya’da her gün binlerce kişinin ölümüne sebep olan korona virüs varlığını sürdürürken yaşananlar insanı hayret ettiriyor.

Kafelerin kapatıldığı, lokantaların gel al servis yaptığı ya da kuryeler ile servis yetiştirmeye çalıştığı, toplu taşımanın mecburi olduğu ve gün içerisinde belirli saatlerde sokağa çıkma yasakların uygulandığı süreç içerisindeyiz.

Bu süreci zorluklarına rağmen atlatmaya çalışırken, protokol kanadında meydana gelen olaylar şaşırtıyor. 

Bunu neden söylüyorum biliyor musunuz? Korona virüs nedeniyle kan ağlayan esnafın dostu olduğum için, korona virüs nedeniyle iş bulamayan işsiz kardeşlerime destek olduğum için...

Toplu taşıma araçlarında herkes üst üste yolculuk yapıyor diye, otobüsler ayakta yolcu almamak için durakta durmuyor.

Uçakta ve şehirlerarası otobüslerde yolculuklar tüm hızıyla devam ediyor ki; Allah’tan HES kodu diye bir olay herkesi ipten alıyor.

Kafelerde masalar arası neredeyse 1 metreden fazla boşluklu ve gıda hijyeni düşünüldüğünden dolayı kepenkler kapalı.  

Yanlış bir cümle kurduysam özür dilerim ama tüm bunlar yaşanırken; protokol mitingde...

Hem de tıklım, tıklım miting yapılıyor. Gençlik kollarından tutun, ilçe kollarına kadar herkes mitinge koşmuş.
Ortalık bağırış, çağırış ve destek mesajları. Kime, neye? Maske, mesafe ve temizlik üçlüsünün arkasına sığındıktan sonra, Çin’den aşıyor geliyor dozlarımızı alıyoruz dedikten sonra; virüs bulaşmıyor sanırım.

Çünkü bu konu hakkında aylarca açıklamalar yapan ve hâlâ da yapmaya devam eden tüm protokol aynı yer de aynı mitingde alkış tutuyor.

Madem böyle virüs bulaşmıyor ise; kafeleri açın mitingleri orada yapın.

Bizde çayımızı, kahvemizi ve oraletimizi içerek size destek verelim. Diyelim ki; oh be esnaf canlandı... Ne büyük hikmet. Var ol mitinglerin gücü...