Sene boyunca onca işin gücün ardından dinlenmek mekan değiştirmek bir anlamda kafa dinlemek, stres atmak için yaptığımız bir eylemdir tatil.

Popüler kültürün de etkisiyle özellikle yaz aylarında denize girmek, o hazzı yaşamanın adı.

Deniz kenarını sevmeyen eleştirenler için ormanlık  bir yerde herkesten uzak tabiatla başbaşa hoşça vakit geçirmek. 
Memleket özlemiyle yananlar için tatilin ilk gününde koşar adımlarla soluğu memleketindeki ata ocağında almak, o havayı uzun uzun teneffüs etmek. 

Arkadaşının 'Bize gel' çağrısıyla arkadaşının evine neresi olursa olsun gitmek ve sabahlara kadar muhabbet etmek.
Bir seyahat turunun düzenlemiş olduğu tura yazılıp hiç tanımadığı insanlarla bir yerlere gidip eğlenmek.

Bir grup arkadaşla dağı taşı tırmanmak, çadırlarda gecelemek, sabahtan akşama kadar o dağ benim bu tepe senin nefesinin bittiği yere kadar gezmek.

 Açık hava müzesi niteliğinde olan şehirlerimizdeki tarihi eserleri tarihin içinde gezer gibi gezmek.

Çoluk çocuğu memlekete gönderip evde kös kös oturmak, kafasına göre yatıp kafasına göre kalkmak. 
...
Değişiklik olsun diye çıkılan tatil anlayışlarından bazıları. Ne mi kazanıldı? 

Yenildi, içildi ve yatıldı.

Eskiler istirahat etmek derlerdi. Şimdi vücut ve ruhumuz istirahat etti mi? 

Peki ya neler kazanıldı?

Ufuk açıcı, rahatlatan neler yapıldı?

Yeni dünyalar, yeni kavramlar hasıl oldu mu?

Kalıcı hangi dostluklar kuruldu?

Zihin dünyasını değiştiren farklı kılan neler oldu?
...

Bütün bunlarla birlikte tatili anlamak için tatil fırsatını bir ganimet ve nimet olarak bilmek. Bu sebeple gösterişten ve israftan uzak, kalplerin dinginleştiği ortamlarda bir tatil yapma temennisiyle.